Paylaş
“Sen de mi? Aynen, ben de pozitifim.”
Herkes birbiriyle “Senin semptomlar nasıl? Nasıl geçiyor?” konuşmaları yapıyor.
Test olup evde gün sayanlar, uçağa binebilmek için test olmayıp yılbaşını Alaçatı ya da Bodrum’da geçirecek olan “ayaklı pozitiflere” kıl oluyor.
Karantina günleri hesaplanıyor, “Aa az kalmış seninki” deniliyor.
Şöyle handikaplar yaşayanlar da var:
Aynı arkadaş grubundan 5 kişi geçen haftalarda aynı anda pozitif olmuş.
Ama karantina günleri tam da bugün doluyor. İçlerinden biri soruyor: “Ya hepiniz negatife dönmüş olursanız ve ben hâlâ pozitifsem ne yapacağım?”
Kısacası yılın son gününe malum virüs damgasını vurdu diyebiliriz.
İşletmeci bir arkadaşım bu akşam için yapılan rezervasyonlardaki iptal sayısının hayli fazla olduğunu söylüyordu, “Herkes hasta olduğunu söyleyip iptal ediyor” diyerek...
O zaman büyük 2022 temennisi gelsin: Virüssüz, varyantsız sağlıklı bir yıl olsun!
Sektör açısından nasıl bir yıldı
Yeme-içme sektörü her şeyi bir arada yaşadı 2021’de.
Yılın başlarında mekanlar kapalıydı.
Mart ayının başında saat kısıtlaması şartıyla açılma yaşandı.
Hatta 5 Mart tarihli yazıda şöyle yazmışım:
“Restoran ve kafelerle yeniden buluştuk. Bu ikinci açılma günlerinde ilk hissettiğim şu oldu:
Herkes yorgun gibiydi. Psikolojik bir yorgunluk bu. Hem mekancılar hem de biz müdavimleri.”
BÜYÜK KAPANMA VE 1 TEMMUZ GECESİ
Mart-nisan bu şekilde geçti ama mayıs ayında bu kez büyük kapanma geldi.
Sadece mekanlar kapanmamıştı, hayat neredeyse durmuştu, kurallar daha katıydı.
Haziran ayı itibarıyla ise başka bir gündem maddesi vardı: Aşı.
Yeme-içme sektörü aşıyı destekliyordu. Hatta bir süre sonra TURYİD, “Çift doz aşılı olmayan mekanlara girmesin” önerisinde bulunacaktı.
Esas büyük açılma ise 1 Temmuz’da yaşandı.
3 Temmuz tarihli yazıda sokağın taşkın durumunu şöyle aktarmışım:
“Uzun süredir İstanbul böyle bir gece yaşamamıştı desem hiç abartılı olmaz herhalde.
Gecenin 12’sinde Emirgan tarafında mahsur kaldım.
Trafik ilerlemiyordu.
Saatler 01.00’i göstermek üzereyken Beşiktaş’taydım ve sokaklarda festivallerdeki gibi kalabalık vardı.”
FİYATLAR PAHALI MI DERKEN...
Yaz çok hızlı geçti. Yeme-içme sektöründeki herkes aylar sonra kalabalıklara servis vermekten memnundu. Aşı bir rahatlama getirmişti. Gece 12’den sonra müzik yasağı vardı ama kimisi bu kurala uyuyor kimisi uymuyordu.
Bodrum’da ilk kez peş peşe ve çok fazla sayıda İstanbullu mekan açılmış, hepsi de iyi iş yapıyordu. Bu kez de fiyatlar gündeme geldi: “Bu fiyatlar çok pahalı değil miydi?”
Tam bu tartışma alevleniyordu ki, bu kez orman yangınları çıktı.
YILIN MEKANLARI
Kısacası sektör açısından karmakarışık bir yıldı. Aslında temmuzdan itibaren sektör rahatladı, kendine geldi diyebiliriz.
Peki yılın en iyi mekanları hangileri mi?
Onlar da yarınki yazıda...
Paylaş