Pazar kafası

Yastıkları bıçaklama kafası

Doğrusu seksi haberdi: 
Bir yandan kişisel eşyalarını toplarken (mesela pilates topunu) bir yandan da eline aldığı bir bıçakla Sinan’ın yastıklarını parçalamış. 
Ebru, “Bu detay doğru değil” dedi ama böyle bir haberin de durup dururken fantezilenmesi zor. 
Ayrıca yastık parçalamak bence cool bir hareket. 
Yaptıysa eğer Ebru’ya helal olsun. İçini dökmüş işte. 
Belki yatak da bıçaklanmaktan nasibini almış olabilir, kim bilir? İnsan bir tek yastıkla kalır mı?
Bir de bu yastık parçalama olayından şahane klip karesi olurdu aslında. 
Üstüne de Sinan’dan bir şarkı: 
Bu yastığın katili sensin...

Nadi Shuddhi kafası

Pardon ama ne kafası bu diyeceksiniz, ki son derece haklısınız. O zaman hemen anlatayım. 
Hafta içi şahane bir kadınla tanıştım.
Adı, Şebnem Akbulut Özen. Aslında bilgisayar mühendisi. Ama mesleğini sadece bir yıl yapmış. 
Yogayla tanışınca kendini kısa bir süre sonra Hindistan’da bulmuş. 
İki buçuk yıl boyunca bir aşramda kalmış, tüm yoga tekniklerini dibine kadar öğrenmiş. 
Oradan Tayland’a geçmiş. Tesadüfen keşfettiği bir başka gurudan meditasyonun inceliklerini almış. 
Bir gün yine Tayland’dayken yürüyüş meditasyonuna katılmış. 
Evet, bildiğiniz yürüyüş meditasyonu!
Ama gözler kapalı, çok yavaş adımlarla ve kalabalık bir grupla gerçekleşen, dahası gün boyu süren bir yürüyüş!
Şebnem’e bu da yetmemiş, Dalai Lama’nın yaptığı konuşmalardan birine katılmış ve orada Lama ile tanışmış. 
Öyle ki Lama ile yakın temasını hala sürdürüyormuş. 
Şebnem şimdi İstanbul’da. Sadece yoga-nefes üzerine değil, hayat adına ne varsa konuşuyor, deneyimlerini insanlara aktarıyor. 
O gün tanıştığımızda ayaküstü basit bir teknik öğretti. Bir nefes, Nadi Shuddhi nefesi. 
Önce burnunuzun sol kısmını kapatıp sağdan nefes alıyorsunuz. Sonra sağı kapatıp soldan nefes veriyorsunuz. 
Devamı küçük bir döngü: Tekrar soldan nefes al ve sağdan nefes ver. 
Bu nefes sıralaması dokuz kere tekrarlanıyor. 
Sonuç? Bir anda dinginleşiyorsunuz. Çok çok acayip.
Bir yandan da bedenin iki farklı enerjisini (dişil ve eril) düzenlemiş oluyorsunuz.

Yerli klip kafaları

* TAM 1 YAVRU
Barış Erdem’in Tam 1 Yavru klibi meşhur Blurred Lines’ın Türk işi versiyonu ya da o klibin kara mizahı gibi. Klibin 90-60-90 ölçülerine isyan bayrağı çekmiş yabancı kadın modelleri Fahriye Abla kıvamında. Bu XL modeller klipte gayet hamarat: 
Hamur açıyor, seksi bir şekilde baklava yiyor ve kahve falı için fincan dahi kapatıyorlar. 
Çözemediğim kafalardalar... Barış Bey’i yavrularıyla baş başa bırakıyorum. 

* JANTİ TİMBERLAKE
Murat Boz’un Janti şarkısının klibindeki atmosfer ve imaj, Justin Timberlake’in bazı klip ve fotoğraf hallerinin, özellikle de Suit&Tie’ın derlenip soslandığı bir çorba gibi.
Tadı tuzu eksik bir çorba...

‘Çift’ kafası

* MEHMET VE CANER 
Tam da günümüz evlilikleri, “Yürümezse hemen gider boşanırız” kafasına girmişken, kadınların erkekler hakkında erkeklerin de kadınlar hakkındaki ilişki şikayetleri tavan yapmışken bir haber geldi: 
Zenne filmiyle tanıdığımız iki sinemacı, Mehmet Binay ve Caner Alper, 19.5 yıllık beraberliklerini Malibu sahillerinde evlenerek taçlandırmış. 
Doğrusu hem heteroseksüel evlilikler hem de iki erkeğin uzun ilişki yaşamasına dair umudunu kaybetmiş gay kültürü adına hayli ışıklı bir haber. 

* ZAYN VE GİGİ
Model Gigi Hadid ile One Direction’dan ayrılıp yoluna solo solo devam eden Zayn Malik’in Vogue Dergisi için verdiği yatak pozunu görmüşsünüzdür. 
Mario Testino imzalı fotoğraf ikonik ‘çift’ pozlarından biri olmaya aday. 
Çünkü hem romantik hem matrak hem de dozunda bir erotizmi var. Yani yok yok! 
Zaten bir ilişkinin tutkalları bunlar değil mi: 
Biraz romantik olacak biraz neşeli, sıkça da erotik...
Şimdi özenip bu pozu sevgilinizle beraber yapmaya kalkmayın tabii. Kafa göz yarmaya, hastanelik olmaya gerek yok.

‘Sakalımı kes Ece’ kafası

İstanbul’da onca berber gezdim. 
Hiçbirinde sakal tıraşı yapan bir kadına rastlamamıştım. 
Hafta içi Bebek’te Yıldırım Özdemir’in salonuna gittiğimde ise Ece’yle tanıştım. 
Dediler ki, “Sakalınızı Ece kesecek.”
Ece cool bir şekilde aldı eline makineyi ve sordu, “Nasıl istiyorsunuz sakalı?”
Tarif ettim... Şöyle olmalı, böyle olsa iyi olur filan diye... 
Sonuç? Valla Ece gayet güzel kesti. 
Erkek berberlerden daha iyiydi...

Bahar temizliği kafası

Bayağı delirdim, bahar temizliği kafasına bir girdim çıkamıyorum. 
Kullanmadığım ya da bana göre eskiyen her şeyi kapının önüne koymak istiyorum. 
Neyse ki arkadaş tavsiyesiyle bir aplikasyon keşfettim. Yoksa çok dağılmıştım. 
İkinci el ürünlerin gayet rahat bir şekilde satıldığı, benim “modern bit pazarı” adını taktığım letgo. 
En son burası sayesinde bavulumla vedalaştım. 
Sırada birkaç şey daha var. 
Ama biri beni durdursun. Ev boşaldı boşalacak...