Paylaş
Bölgedeki halk her şeyiyle seferber olmuş durumda.
Bir yandan yangın öncesi ve sonrası görüntüler düşüyor önümüze.
Mesela Emre Poyraz’ın çektiği bir Marmaris fotoğrafı var.
Yangın öncesi yemyeşil olan Marmaris manzarası yangın sonrası kupkuru, gri bir havaya bürünmüş. Durum içler acısı.
Ama üzülme safhasını atlattıktan sonra takip edilmesi gereken bir şey var.
O da yanan yerlerin betonlaşmaması.
Çünkü çok yakın geçmişte örneğini yaşadık.
Temmuz 2007’de Bodrum’un Güvercinlik mahallesinde 250 hektarlık orman alan yandı.
Yangın sonrası yanan alanın imara açılmayacağı özellikle belirtildi. Ama 2012’de bu bölgeye ilk lüks otel açıldı.
2016’da bir tane daha, 2018’de bir tane daha...
İşin bumerang tarafı, son yangınlarda bu bölgedeki otellerden birinin kapısına kadar gelip dayandı alevler.
Müşterileri teknelerle tahliye edilmek zorunda kalındı.
Kısacası bu kez unutmamak gerekiyor.
Yanan yerleri 10 yıl sonra betona teslim olmuş görmemek için...
Ünlüler iyi ki var...
◊ Marmaris’teki yangının farklı noktalarında bir muhabir gibi canlı yayın yapıp durumu anbean aktaran Şahan Gökbakar iyi ki var... Çünkü onun sayesinde yangının bazı noktalarda halen devam ettiğini gördük, bilgilendik.
◊ Demet Akalın iyi ki var. Çünkü onun sayesinde Hırvatistan ve İspanya’dan gönderilen uçakların saat kaçta, hangi bölgemize ineceğini öğrenmiş olduk.
“Nasılı” şöyle:
AB Türkiye Delegasyonu Twitter hesabından Demet Akalın’a ayrıntılı bir şekilde “uçuş raporu” yanıtı verdi. Akalın, “Ne zaman geliyor bu uçaklar?” diye sorduğu için.
◊ Ezgi Mola iyi ki var.
Herkesin yardım çağrısını 5 milyon küsurluk Instagram hesabından sürekli aktardığı, yaydığı için...
Elbette daha çok isim var.
Arada ben kaçırmışımdır.
Ünlü isimlerin hepsine teşekkürler.
Sadece üzülmekle kalmayıp bölge halkına yardım göndermek için ellerinden geleni yaptıkları için...
“Yangın mevsimi uzuyor”
Ve bir kötü haber: Hepimizin çok üzüldüğü orman yangınları maalesef bitecek gibi görünmüyor.
Yakın zamanda CNN’e konuşan London School of Economics’ten Çevresel Coğrafya Uzmanı Thomas Smith’e göre, “Yangın mevsimi uzuyor, yangınlar büyüyor, ormanlar her zamankinden daha yoğun bir şekilde yanıyor.”
TIME dergisi de mayıs ayında buna dikkat çeken bir kapak yapmıştı.
Nitekim temmuz ayıyla beraber büyük yangınlar peş peşe geldi.
Evet, orman yangınlarını söndürme konusunda kendimizi yalnız ve çaresiz hissedebiliriz, ama yangınların yarattığı tahribat konusunda yalnız değiliz.
Şaşırtıcı örneklerden biri Rusya Sibirya’sındaki Yakutsk.
Dünyanın en soğuk yeri olarak bilinen bölge, temmuz ayında haftalarca süren sıcak hava dalgaları sonucunda büyük yangınlara maruz kaldı.
Verilere göre 6.5 milyon dönümden fazla alan yandı.
Amerika’nın Oregon eyaletinde, yine geçen ay çıkan Bootleg orman yangını da keza çok büyük bir yangındı.
78 Copernicus İklim Değişikliği Servisi’ne göre Avrupa’nın çoğu, batı ABD, güneybatı Kanada ve Güney Amerika’nın bazı bölgeleri Haziran ayında ortalamadan daha kurak koşullar yaşadı.
Bu da orman yangınlarının daha fazla oluşmasına neden oldu.
Yani ağustos ayı boyunca maalesef yine yangınları konuşacağız gibi duruyor.
Paylaş