Ünlülerin alternatif hayat arayışı

Önce herkes gibi davranır:
Araba alır, sonra da bol bol ev, apartman, hatta arsa...
Bazısı da Los Angeles’ın yolunu tutar.
Çünkü bir kısım ünlü oraya gitmektedir, trend budur.
Hem dil geliştirmek hem de Türkiye’den uzaklaşıp kafa boşaltmak için...
Şu ana kadar ünlüler arasındaki bildik davranış kalıpları bunlardı.
Farklı davrananlar da var elbette.
Daha önce hiç alışık olmadığımız şekilde yaşayanlar.
Son örnek, Özgü Namal.
Köyceğiz’e yerleşmiş Namal. Bir süredir orada yaşıyormuş.
Hipnoz yöntemiyle dünyaya getirdiği oğlu Nefes’i doğal ortamda, organik yiyeceklerle büyütüyormuş.
Dahası yeniden hamileymiş.
Ve doğacak çocuğunun cinsiyetini doğuma kadar öğrenmeme kararı almış.
Bu devirde hangi anne-baba çocuğunun cinsiyetini öğrenmeme sabrını gösterebilir ki?
O yüzden Özgü Namal’ınki alışılmadık, yeni bir şey. Aslında eski devirlere dönüş.
Çocuklarını köyde büyütecek oluşu da...
Şu an ünlüler arasında alternatif hayat konusundaki trend başı Özgü Namal’dır bence, ötesi yok...

Başka ünlüler de var

Bildik yoldan ilerlemeyip hayatta farklı şeyler arayan başka ünlüler de var.
Epeydir ekrandan uzak olan Cansu Dere mesela, sıkı bir gezgin.
Çok ülke-şehir dolaştı. Böyle bir yaşam tarzı tutturdu kendine...
Ya da Şebnem Dönmez. Hindistan’a gitti, beş hafta boyunca orada yaşayıp yoga eğitimi aldı.
Brezilya’da bir çiftlik alıp oraya yerleşen Mehmet Akif Alakurt da bambaşka bir hayat seçenlerden.
Kısacası: Belki tek bir hayat var, ama o hayatın içinde tek bir seçenek yok.
Hayatı farklı yaşamak için seçenekler yaratmak insanın kendi elinde...

Sosyete Remos’a koştu

Başlık çok demode oldu farkındayım.
Ama başka nasıl ifade edilir ki?
Sosyete denilen camiadan bildik tanıdık kimi isimler dün itibariyle soluğu Mikonos’ta aldı.
Gipsy Kings ile birlikte Nammos’ta sahne alan Yunanlılar’ın ünlü şarkıcısı Antonis Remos’u dinlemek üzere...
Herkesin dilindeydi Remos. Bin euro’lara kadar çıkan bilet fiyatları da öyle.
“Ne Remos’muş!” diyorum, Remos da Remos...

Mikonos’ta nereye gitmeli

Mikonos demişken, orada nereye gitmeli ne yapmalı diye madde madde sıralamadan olmaz.
Buyrunuz:
◊ Geçen yaz açılan ve kısa sürede meşhur olan Scorpios’ya kesinlikle gitmeli.
Herkesle beraber toplu halde gün batırılmalı. Mümkünse perşembe ya da pazar buraya akmalı.
Ayrıca mekanın içindeki Caravana adlı butikte nefis, organik orijinal kıyafetler var, onlardan almalı.
◊ Eski havası pek olmasa da JackieO’nun akşamüstü yapılan havuzbaşı partilerinde Priscilla’nın şovlarıyla eğlenip tüm dertleri unutmalı.
◊ Yemek ve bar sosyalleşmesi için akşam Interni’ye uğranmalı.
Adanın en güzel kadınları ve yakışıklı erkekleri oraya akıyor. Gece sonunda ise Astra’ya gitmeli...
◊ Sakin plaj isteniyorsa Solymar’a bakılmalı ya da Panormos’a.
◊ Dozunda şık bir butik otel isteniyorsa Ornos’ta yeni açılan Kensho’ya göz atmalı.
◊ İyi deniz ürünü yemek isteniyorsa Spilia’ya rezervasyon yaptırılmalı.
◊ Salaş ve lokallerin çok gittiği bir restoran peşinde koşuluyorsa Kiki’s’e doğru rotayı kırmalı...