Uber’de ismini Arapça yapmak

En son bir arkadaşım, Uber’deki ismini Arapça bir isimle değiştirdiğini söyledi.
Bir türlü taksi bulamayıp canına tak edince ve “Gör bak, bazen işe yarıyor” diye çevresinden duyunca, böyle bir yönteme başvurmuş.
Sonuç?
Evet, işe yaramış. Uber’den bir tane taksi bulmuş. Ama taksici gelmeden önce uygulama üzerinden mesaj atarak, belirtilen konuma 100 liraya gideceğini yazmış.
“Ne yapayım, o an mecbur kaldım ve 25 lira yazacak yere 100 liraya gitmeyi kabul ettim” diyordu arkadaşım.
Bunu yapmaya mecbur kalmasından da nefret ediyordu tabii.
Taksi probleminde son durum budur, söyleyeyim dedim.

2022’de bizi neler bekliyor?

The Economist editörlerinden Tom Standage, geçtiğimiz haftalarda 2022’nin trendlerini yazmıştı. Moda trendleri değil tabii, 2022’de bizi bekleyen durumlarla ilgili trendlerdi bunlar.
Mesela “pandemiden endemiğe” geçiş olacağını yazmış Standage.Ama bunun sadece gelişmiş ülkeler için geçerli olacağını da ekleyerek...
Bu geçişin nasıl olacağını ise şöyle açıklamış:
Yeni antiviral haplar, geliştirilmiş antikor tedavileri ve daha fazla aşı...
Standage, Covid-19’un 2022 yılında artık zenginleri değil, fakirleri etkileyen endemik hastalıklardan biri haline geleceğini de belirtmiş.

KADINLAR OFİSE DÖNMEK İSTEMİYOR MU?

Standage’in o yazıda üzerinde durduğu bir başka konu ise çalışma hayatının geleceği.
“Daha fazla insanın evden çalışıp daha fazla evde gün geçireceği konusunda geniş bir fikir birliği var” diyor Standage:
“Ama ayrıntılar üzerinde anlaşmazlıklar var. Kaç gün evde çalışılacak ve onlar hangi günler?”
Bu arada bir sürpriz: Anketlere göre kadınlar ofise dönme konusunda daha az istekliymiş.
Bana kalırsa anketler yanılıyor.
Çocuklu bir arkadaşım mesela, “Ofise sırf nefes almak, evden uzaklaşmak için geliyorum” diyordu geçenlerde.

Seyahat problemleri

Covid-19 önümüzdeki yıl da seyahat konusunda bizi engellemeye devam edecek mi?
Sanırım bu konuda ülkeler ikiye ayrılacak.
İsrail, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi “sıfır Covid” isteyen ülkeler kapanmaya ve karantina koymaya devam edecek. Ama geriye kalanlar sınırları kapatmak yerine kurallarını arada bir sıkılaştırıp sonra tekrar salacak.
Seyahatten 72 ya da 48 saat önce negatif PCR testi yaptırmaya ise alışıldı.
Hatta bazı ülkeler “Oteline varınca da PCR isterim” diyor. Ona da alışıldı.
Test sonucunu beklemek ise her seferinde gerilim filmi gibi.
“Ya pozitifsem ve uçamazsam” kaygısı nedeniyle...

Yeme-içme fiyatları

Yeme-içme dünyasında şu anda menü fiyatları konuşuluyor.
Erken davranıp fiyatlara hemen zam yapanlar da oldu. Şimdilik bekleyenler de var.
Lüks segment restoran müşterisinin bu artışlardan etkileneceğini düşünmüyorum.
Olan yine orta halli restoranlara olacak.
Fiks menülü yemek ve eğlence konseptli mekanlar ise daha çok iş yapacak.
Çünkü dışarıya çıkmışken ve o kadar para harcamışken, insanlar yemeğe daha az para ödeyip hemen eğlenceyi yaşamak isteyecek.