Türkler’in dünya turuyla imtihanı

Ahmet Hakan sıkıcı bulmuş, ama dünya turuna çıkacağını söyleyen Teoman iyi bir şey yapıyor.

Haberin Devamı

Kendisi için iyi bir şey olmasını geçtim.
Böyle bir tura çıkmayı hep isteyen ama bir türlü yapamayanlara farkında olmadan cesaret vereceği için iyi bir şey yapıyor Teoman.
Hemen bu noktada diyeceksiniz ki, “İyi de Teoman’ın parası ve boş vakti var, tabii ki dünya turuna çıkar.”
Doğru Teoman’ın parası ve vakti var.
Ama dünya turu için ilkine, yani çok paraya o kadar ihtiyaç yok.
En basiti, açın internetten couchsurfing’i, hospitalityclub’ı.
Bu siteler aracılığıyla yabancı ülkeleri otel parası ödemeden gezip dolaşan çok insan var.
“Ben bir yabancının kanepesinde hayatta yatamam” diye mızmızlanıyorsanız, başka tabii. O zaman evinizde oturun derim.
Ayrıca kabul edelim bizim her zaman bahanemiz çok, hayallerimiz ise hiç yok.
İçinde bulduğumuz kültür/sistem de dünya turu fikrine destek değil, tam aksine köstek. Onu da biliyorum.
En basit misal: İşi gücü bırakıp altı aylığına dünya turuna çıkmaya niyetlenin bakalım etrafınız nasıl tepki veriyor?
Herkesin ilk lafı eminim “Delirdin mi?” olacaktır. Cesaretinizi kıracaklardır.
Neyse, bu mesele uzun. Daha devam etmek isterim.
Evin içinde bir tur atıp geleyim, artık pazartesi kaldığımız yerden...

Haberin Devamı

Donörseksüellik an itibariyle out

Kaç gün geçti, hâlâ donörseksüelliğe teşvik çıkmadı (“O da ne?” diyenler beni yormayınız, ayrıntı için zaman tüneline, yani arşive girip bakınız: Çarşamba günkü yazı).
Oysa çocuksuz azınlığı üç çocuk-beş çocuk, hatta on-onbeş çocuk yapmaya motive eden şahane bir yöntemdi.
Şimdi elde kavanozlar teşviğin, yasanın; neyse işte resmi olarak adı, çıkmasını bekliyorum(z).
Gerçi şimdi de o doğan çocukların nasıl yetiştirileceği belirtildi.
Dindar olacaklarmış.
Ateist olmalarından daha iyiymiş.
İyi de ne olacağına, nasıl bir yol izleyeceğine, şu hayatta ne halt edeceğine bırakalım çocuk kendisi karar versin.
Desem de boş tabii.
O yüzden kavanozumu rafa kaldırdım.
Donörseksüellik de uzun bir süre out olsun...

Kütahyalı kayıp erkekler ve 4400

Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Kütahya’nın erkek nüfusu bir önceki yıla göre 25 bin kişi azalmış.
Tüm Kütahya bunu konuşuyormuş.
Azalan nüfus kadın nüfusu olsaydı bu kadar çok konuşurlar mıydı, emin olamıyorum.
Ama olay neresinden bakarsınız ilginç.
Acaba o 25 bin kişi kaybolmuş olabilir mi?
Fantastik ve kurgucu damarım öyle diyor.
Ve bu damarım bana geçen sezonlarda cnbc-e’de gösterilen “The 4400” dizisini anımsatıyor.
Dizide, bir anda ortadan kaybolan ve her biri farklı doğa üstü güçle donanmış olarak tekrar dünyaya dönen 4400 kişinin hikayesi anlatılıyordu.
İlk bölümlerde şahaneydi bu dizi, ama sonra saçmalamaya başlamıştı.
Neyse derdimi anladınız, “Kütahya’daki 25 bin erkek” pek yakında geri dönebilir!
Her biri farklı güçlerle dönmüş olarak... Mesela yani.

Yazarın Tüm Yazıları