Paylaş
1- Başka ülkede ev al, oturum iznini kap!
Şu sıralar en çok konuşulan şey. Parası olan da konuşuyor olmayan da...
Sanırım hayali bile çekici geliyor. Bu konuda en çok plan yapılan ülkeler İspanya ve Yunanistan. İkisinde de ev fiyatları farklı.
Ama söylenilen o ki, en makul olan da bu iki ülke.
2. Haydi Söyle Kalben!
Kalben’i internette keşfedip bağrına basmış olan ilk hayranları, sanatçının albüm ve klibi fiziki olarak yayınlandıktan sonra sitemin dozunu kaçırmışlardı, “Artık kitlelere mâl oldun, bizden değilsin” diye...
İlk hayranlar Kalben’in şimdilerde bir sigorta şirketi reklamında seslendirdiği Haydi Söyle cover’ına denk geldilerse herhalde iyice kahrolmuşlardır!
Çünkü Kalben bu reklam sayesinde daha da kitleselleşti.
Onu hiç dinlememiş olanı bile Haydi Söyle ile fethetti.
3- Avokado ve pancar
Artık neredeyse bu ikisine rastlamadığımız menü yok.
Bir ara yer gök kinoa idi, şimdi ise avokado ve pancarın kullanıldığı yemekler, salatalar bir numara. Bu trend bizde de son gaz. New York’ta ise avokadonun suyu çıkmış durumda. Avokadolu limonata bile var.
4- Koçum benim!
Sağlıklı/organik yaşam ve diyet diye diye herkes ufaktan delirme sürecinde.
Dahası bu ikisini tek başına kotarmak imkansız. Bu yüzden dışarıdan bir göze ihtiyaç duyuluyor. Onlara “yaşam koçu” filan deniliyor ama ben kısaca “gardiyan” diyorum!
Çevremde görüyorum; yaşam koçu uygun bulmazsa önündeki tabağı yemekten vazgeçeni ya da tatile gittiği vakit restorandaki menüyü yaşam koçuna mesaj atıp ondan onay gelen yemeği yiyeni... Zor hayat hem de çok zor!
5- PT’im olmadan asla!
Tıpkı yaşam koçları gibi fitness egzersizi yaptıran “personal trainer”lar da (kişisel antrenör) bu devrin önemli aktörlerinden. Bir ara nasıl blogger kaynıyorsa ortalık şimdi de PT kaynıyor.
PT’ler ya kendi salonlarını açıyor, bire bir ders veriyor ya da öğrenci neredeyse oraya gidiyorlar.
6- Her şeyi kişiselleştir
Artık yeni bir şey keşfetmemiz çok zor. Facebook’ta bir şey okuyorsan, anında okuduğuna benzer yazılar ekranda öneriliyor. Ya da Netflix’te bir şey izliyorsan, hemen o izlediğine yakın şeyler önermeye başlıyorlar.
Aynı şey Spotify ya da Apple Music’te dinlediklerin için de geçerli.
Devir böyle, tembel bir devir. Dijital algoritmaların ve “kişiselleştirme” lafının esiriyiz.
7- Deneyim peşinde koş!
Eskidendi şu kadar ülke, şu kadar şehir gördüm demek...
Artık cümle içinde şunu kullanmak fena halde trend:
“En son Londra’da sadece akşam 10’da açılan çok özel bir bara gittim. Şu kokteyli içtim”. Yani spesifik, yaşanmış bilgi ver ya da yaşamasan bile -mış gibi yap!
Böylece gözler anında sana çevriliyor. Çünkü artık deneyim her şey!
8- Oyuncular dijitale koşuyor
Türk dizisi oyuncularının gözü açıldı. Artık yeni şeyler peşindeler. Sadece TV kanallarına bağımlı olmaktan çok yakında vazgeçecekler gibi.
Çünkü dijital platformlarda internet dizisi projeleri başlıyor. Serenay Sarıkaya gelen bir teklife “evet” dedi bile. “İçerde” ile hayli sükse yapan Çağatay Ulusoy’un da önümüzdeki sezon bir internet dizisi projesine yeşil ışıl yaktığı söyleniyor.
9- Mekanda aksiyon gerek!
Dolar fırladıkça sosyal hayat da ona göre şekilleniyor.
Canlı müzik yine yeniden en parlak devrini yaşıyor. Her semtin yakında bir “Gizli Kalsın”ı olacak gibi. Bakınız bu alandaki son adım Çukurcuma’daki bir çıkmaz sokakta açılan Aramızda.
10- Genç oyunların yükselişi
Küçük tiyatro gruplarının hiç bu kadar peşinde koşulmamıştı.
Klasik tiyatro anlayışının dışındaki bu gruplar ve onlara sahne açanlar, mesela yeni açılan T.O.Y İstanbul, giderek yükselen yeni ve alternatif bir sesin habercisi.
11- Yeni sanat müziği
Tarkan Ahde Vefa’nın ikincisini yapadursun, başka türlü bir alaturkanın sesleri geliyor ufaktan ufaktan... Gaye Su Akyol şimdilik bu yenilikçi alaturkanın tek kişilik ordusu.
İkinci albümünün ilk şarkısı Hologram’a kulak kesilin:
“Sanki hologramsın ve yok olacaksın elini tuttuğumda”.
Yahut, “Fantastiktir Bahtı Yarimin” adlı şarkının sözlerine:
“Fantastiktir bahtı yarimin, yol yordam bilmez, bilmez laga luga...”
12- Herkes her şey!
“Sadece şu işi yapıyorum” veya “20 yıldır aynı yerde çalışıyorum” demek, diyebilmek gençler için artık hayli sıkıcı şeyler.
“Neden?” diyorlar, “Neden tek şeyle meşgulsün?” Farklı ilgi alanlarıyla aynı anda meşgul olma, birden fazla kariyeri bir arada yürütme ve mümkünse bir kuruma bağlı kalmama bu dönemin en kabul gören trendlemesi.
13- Paylaşımları paylaşarak sohbet açmak
Artık alıştık. Aynı masada oturan insanlar bile en fazla iki dakika birbirleriyle konuşuyor, sonra hemen telefonlarına bakıyor. Kimse bu durumu yadırgamaz oldu. Hatta sosyal medyaya bakıp oradan konuşma konusu çıkaranımız da çok.
Kâh komik bir videodan kâh saçma bir yazışmadan... Bunun adı da paylaşımları paylaşarak sohbet açmak.
Yani muhabbetler buna döndü: Basit, yüzeysel ve daldan dala...
14- Sanal gözlüğü tak spor yap
VR (Virtual Reality-Sanal Gerçeklik) gözlüklerini duymuşsunuzdur.
Giderek yayılan bu gözlüklerin son kullanıldığı yer spor salonları.
Pek yakında bize de geleceğini düşündüğüm bu acayip trend şunu sağlıyor:
Artık kardiyo ya da bisiklet üzerinde terlerken sıkıntıdan patlamak zorunda değilsin.
Bu gözlüklerden takıyorsun ve bir anda spor salonunun o endüstriyel dünyasından uzaklaşıp başka bir dünyaya açılıyorsun.
Mesela deniz kıyısında koşarken görebilirsin kendini ya da başka bir şey...
15- Kendi hayatımızın değil, “o hayat”ın peşindeyiz
Şeyma Subaşı’nın Instagram’daki paylaşımlarını görüp onun gibi yaşamaya özeniyorsan ya da başka bir fenomenin; bil ki yalnız değilsin.
Artık kendi hayatlarımızı değil, başka hayatları düşünüyor, düşlüyoruz.
Paylaş