Topluyoruz, ertesi gün yine çöp oluyor!

Çöp yazısından sonra gelen maillerden biri.

Haberin Devamı

Akyaka sakinlerinden Ayşe Hanım yazmış.

Yazdıklarına katılmamak elde değil.

Aynen aktarıyorum:

“Yazınızdan sonra Akyaka’dan kiteboard sahiline giden yoldaki çöpleri toplamışlar, belediye sanırım. Ama bu çözüm değil. Sürekli çöp toplama seferberliği yapıyoruz. Ben de dahil birçok insan/Akyaka halkı münferit olarak sürekli çöp topluyor burada, ‘çöpyaka’da. Ama çok kısa sürede eski haline dönüyor ve işin acısı çöplerin arasında piknik yapıp tatillerini geçiren insanlar bu çöplerden rahatsız değil.

Onlar için ha ot ha yere atılmış bebek bezi/plastik şişe sanırım...

Hatta biz çöp toplarken ilgiyle bizi seyretmelerine rağmen bir tanesi bile kalkıp bize yardım etmeyi düşünmüyor...

Bunun tek çözümü -şu anda kanunda olmasına rağmen hiç uygulanmayan- denetim ve cezai yaptırım.

Haberin Devamı

Yoksa seferberlikle olacak gibi değil bu.

Haftada iki-üç kez sabah erkenden Azmak kenarındaki evin etrafını ve yolu becerebildiğim kadar temizliyorum.

Ama tekrar çöp içinde kalması için bir gün yetiyor, ki 50 metre çapında en az 5-6 tane çöp kutusu var.

Yani temiz bulunca temiz bırakmıyorlar maalesef.”

 Kenan’ın plaj konseri sırrı

Topluyoruz,  ertesi gün yine  çöp oluyor

Hafta sonu yine Çeşme’deki Spiaggia Grande plajında bir konser verdi Kenan Doğulu.

Peki onun Çeşme ve Bodrum plajlarında verdiği konserler neden bu kadar çok tutuyor?

Çünkü...

◊ Konserler saat 18.00 gibi başlıyor, gece 23’ü geçtiğinde yavaş yavaş bitmeye başlıyor.

◊ O saatler insanların tam eğlenmek istediği saatler oluyor. Konserin erkenden bitmemesi, uzun saatler sürmesi herkesin en çok sevdiği şey.

◊ Kenan asla playback yapmıyor, performansı bir gram aşağı düşmüyor.

◊ Sahne büyük olduğu için insanlar daha çok havaya giriyor.

◊ Gelen kitle Kenan’ın tüm şarkılarını ezbere biliyor.

◊ Kenan bazen şarkıları başka bir forma sokarak söylüyor, değiştiriyor.

◊ Dahası, şarkıları söylerken Kenan’ın hem kendisi hem de ekibi çok eğleniyor.

Ortamlarda sosyal deney 

Haberin Devamı

Tarık Tarcan Posta’ya verdiği röportajda “Ben Osmanlı ailesi çocuğuyum, ben Anadolu çocuğuyum” laflarının sürekli altını çizmiş ve geçmişinde karşılaştığı insanları, ortamları yermelere doyamamış:

Kimlerle nelere katıldım bir bilseniz.

Şoke olursunuz. Söyleyemem ama bir kere giderdim, ne olduğunu öğrenmek için.

Sonra bu nasıl insanlık, hayat diye nefret edersin o ortamdan.”

Anlaşıldı, Tarcan o yıllarda katıldığı ortamlarda meğer hep sosyal deney yapıyormuş.

Meraktan dolayı bitmeyen bir deney.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları