Paylaş
Son günlerde en çok takip edilen üçlü.
Çünkü bildik magazin algısına göre farklı bir ilişkileri/bağları var.
Oysa farklı bir şey ya da anlaşılmayacak bir durum yok: Didem ve Umut çok iyi iki arkadaş. Can’la Umut da öyle. Didem de Can’ın yeni sevgilisi.
Yani hep beraber takılmaları kadar doğal, normal bir şey olamaz.
Ama işte bildik magazin algısı, hani şu 90’lardan kalan, bir kadınla erkeğin bu kadar yakın arkadaş olma ihtimalini kategori dışı tutuyor.
Onların eskiden birlikte olmuş olma ihtimalini daha çok seviyor.
Günümüzde ise ihtimaller çeşit çeşit, algı kütüphanesindeki kategorileri genişletmek gerekiyor.
Misal:
-Bir gün Can’la Didem ayrılabilir. Ama bu üçlü yine aynı samimiyette arkadaş olarak görüşmeye devam edebilir.
-Ayrıca Umut’un bir sevgilisi var. Yakında dörtlü olarak da gezebilirler.
-Üçü birbirine aşık da olabilir... Bu ihtimali de Michael Cunningham’ın Dünyanın Sonundaki Ev adlı romanına selam olarak yollayalım...
-Dahası: Can Bonomo’nun eski sevgilisinin de takma şerefine eriştiği o motosiklet kaskını bir gün sen, ben ve hatta karşı komşu da takabilir.
Alt tarafı bir kask, arzu nesnesi muamelesi yapmamak lazım hani...
Son günlerde...
-DİNLEDİM... Ödül törenlerinin anarşist kabusu Tuğba Ekinci’nin Hadi Kızım şarkısını.
“Aklın kendine zor yeterken bana gelip akıl verme annem” diye başlıyor şarkıya Ekinci.
Eğlenceli, sokak ağızlı, zıpkın gibi bir dans şarkısı. Ürkütücü bir seksapaliteye sahip Ekinci’nin bu şarkısını dinlerken insan, “Yürü be kızım” dememek için zor tutuyor kendini.
-İZLEDİM... Amerika-İngiltere yapımı “Da Vinci’s Demons/Da Vinci’nin Şeytanları” dizisinin ilk sezonunu...
Fox ve Starz kanalları için çekilen dizi, Da Vinci’nin gençlik yıllarını anlatıyor.
Bazı kısımlar kurgusal ama gerçeklere dayanan olaylar da var.
Da Vinci’yi oynayan Tom Riley’yi ilk başta fazla modern, saçı başı fazla Bağdat Caddesi tıraşlı/görünümlü bulmuştum bu dizi için.
Ama sonra dizi öyle bir sardı ki, umrumda olmadı Riley’nin imajı.
Dizinin sekiz bölümlük ilk sezonu eylül başından beri Amazon’da satışta.
İkinci sezon ise ancak 2014’te gelecekmiş.
Beklemek en zoru işte...
En yaratıcı izin duyurusu!
İstanbul’daki birçok mekan bayramın ilk günleri kapalıydı.
Birçoğu kapısına kağıt asmıştı, şu güne kadar kapalıyız filan diye.
En eğlenceli “müşteriden izin kağıdı” ise Tünel’deki Gram’a aitti.
Gram’cılar nereye gittiklerini bile yazmışlardı mekan kapısına.
Kimi Dinar’a, kimi Dalyan’a, kimi Londra’ya gitmiş.
Kimi de evinde oturacakmış.
Çok iyiydi Gram’cılar, bayıldım.
Paylaş