Her Supper Club’ta aynıdır. Rezervasyon sırasında söylerler, "Yemek şu saatte başlıyor, o saatten önce gelmeye çalışın" diye. Çünkü yemekler herkese aynı anda servis edilir.
Ve belirtilen saatten sonra da içeriye kimse alınmaz. Sortie içindeki Supper Club’ta yemek servisi 21.30’da başlıyor. Bu durumda müşterilerin 21.00 gibi gelmesi bekleniyor. Ama tabii burası İstanbul. Garsonlardan öğrendiğim kadarıyla insanlar çoğu zaman geç kalıyormuş.
Hálá bu saat meselesine alışılamamış. Artık ya trafikten ya da (mesela Almanlar gibi) tam vaktinde bir yerde olmayı becerme yetisinin bizde eksik oluşundan. Bilemiyorum hangisi...
JUNIOR, TÜRKÇE ŞARKI BİLE SÖYLEDİ
Benim gittiğim gece yemek servisi söylenen saatte başladı. Garsonlar servis öncesi, Amsterdam’da olduğu gibi, "Vejetaryen misiniz, bir şeye alerjiniz var mı?" diye sordu. Ardından seri bir şekilde servise başladılar. Burada yemeklerin hazırlandığı bölge, biraz gizli saklı. Her yerden görünmüyor. Amsterdam’da mesela, her yerden görünüyordu yemeklerin nasıl hazırlandığı...
Gelelim o geceki yemeklere. Malum, Supper Club’ın menüsü haftada bir değişiyor.
O haftanın menüsünden bize düşen önce somonlu salata oldu. Ardından biberli çorba.
Ana yemek ise fesleğen soslu bonfileydi. Hepsi leziz ve hafifti.
En önemlisi de bu hafiflik hissi galiba.
Yemekleri yatarak yiyorsunuz ya, yemek sonrası iyice mayışmanız mümkün. Neyse ki böyle bir şey olmuyor. Sempatik rastalı şarkıcı Junior, adamı ayakta tutuyor sürekli.
Junior’ı ilk kez Amsterdam’da dinlemiştim. O zaman herkesi bir anda nasıl coşturduğuna şahit olmuştum. Burada da gayet iyi. Öyle ki bir ara Supper Club’ın tepesine çıkıp tüm Sortie’ye doğru söyledi şarkılarını. Üstelik bu kez repertuvarında bir de Kenan Doğulu şarkısı vardı (Bkz: Güzeller içinden bir seni seçtim, kalbimi sana, ben sana verdim).
KELLY’Yİ GÖRMEMEK MÜMKÜN MÜ?
Supper Club’ın kapısında sizi karşılayan çok güzel bir kadın göreceksiniz. Adı, Kelly.
"Göreceksiniz" diyorum, çünkü Kelly’yi görmemek elde değil. O endam, o boy inanılmaz.
Tanrı özene bezene yaratmış, ama Kelly de bu yaratıma katkıda bulunmuş!
Çünkü kendisi bir transseksüel. Ama inanın garsonlar söylemese, katiyen anlamazdım.
Ve bize özgü bir kıroluk: Bazı "ağır" müşteriler Supper’ın fiks menüsünü reddedip Yazı Kebap’tan kebap-rakı söylemişler birkaç kere. Sipariş kebaplar içeri alınmamış tabii. Bunu da garsonlarla muhabbet ederken öğrendim. Sağolsunlar, her şeyi anlatıyorlar bir çırpıda.
Fiks menü demişken, içki hariç kişi başı 80 YTL’ye patlıyor.
Son olarak: Supper Club’tan tüm Sortie kalabalığını dikizlemek çok keyifli. En güzel yeri vermişler çünkü Supper’cılara. Özlemle beklenen o uçuk kaçık Supper Club şovlarına gelince... Henüz yok, ama bu olmayacağı anlamına gelmiyor elbet.
Şimdilik Supper Club İstanbul müşterisine ısınıyor, İstanbul da Supper Club’a. Ve bu ısınma turlarından hem Supper Club’çılar hem de Erol Kaynar memnun.
Kısacası, ısı daha da yükseldiği vakit orada olmak lazım. Derim...
Nuh’un Gemisi misali bir parti
Mikla’nın teras katı pazar akşamüstü çok acayip ve şahane bir partiye sahne oldu.
Absolut’un yeni içkisi (şeftalili) Apeach’in lansmanı şerefine toplanan kalabalık özetle: Kendine özgüydü, eğlenceliydi, orijinaldi ve umursamazdı. Neredeyse sıkıcı hiç kimse yoktu.
Öyle ki, Mikla Teras’ın coğrafi konumu nedeniyle olsa gerek, bu ultra deli (dolu) kalabalıkla sanki Nuh’un Gemisi’ne binmişiz de kaçıyormuşuz (başka diyarlara) gibi hissettim (alkolden olabilir mi?).
Nitekim Mikla Teras’a çıkınca insan öyle yükseklerde hissediyor ki kendini, tadına doyulmaz... Gittiğim hiçbir terasta bu duygu yok. İstanbul’a böyle en tepeden bakınca şehrin aşağısındaki tüm felaketler çok uzakta ve manasız kalıyor. Bir süreliğine tabii...
Peki kimler vardı bu gece geç saatlere kadar süren partide?
Ev sahibi Mehmet Gürs oradaydı tabii. Sonra mekanın dekorasyonunu yapan Mahmut Anlar. Ayrıca: Kocaman gözlükleriyle Ece Sükan, bir ara Surface Dergisi’nde çıkan Derin ilanını konuştuğumuz Derin Sarıyer, eşiyle birlikte bir tekstil markası yarattığını müjdeleyen Burak Altıkulaç ve Cüneyt Özdemir.
Bol bol rüzgar yediğimiz partide yazın içkisi de belli oldu: Portakal suyu ve Apeach karışımı Sunrise kokteyli...