Paylaş
Lüks markalar ucuz markalarla işbirliği yapıyor.
Bir süredir bunun adına modanın demokratikleşmesi deniliyor.
Dahası, yeni neslin çoğu -sosyal medya sayesinde- iyi yemek yemek, iyi yerleri görmek, kısacası iyi yaşamak istiyor. Bunun yollarını arıyor.
İyi yaşamak için ille de über zengin olmak gerektiğine inanmıyor.
Tam bu sırada Koç Holding yönetim kurulu üyesi Ali Koç dikkat çekici bir çıkış yapıyor, “Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalkması gerekir. Ben en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye.
Kapitalizm ortadan şıp diye kalkar mı bilinmez, ama bir eşitlik rüzgarıdır gidiyor, kesin bilgi.
Markalar buna göre strateji belirlemeye başladı.
Peki ya sosyal hayat? Orada durum ne?
Malum, İstanbul’daki kaliteli ya da popüler mekanlar için en çok dile getirilen şikayet aşırı pahalı oluşlarıdır.
Doğrusu içki fiyatları için yapacak bir şey yok, vergiler cidden yüksek.
O konuda devlet desteği gerekiyor. Dolayısıyla bu tarafı uzun bir süre unutun gitsin.
Ama yemek fiyatları daha ulaşılabilir olamaz mı?
Mekancılar bu konuda hemen yüksek kira ve personel maliyetini öne sürecektir.
Haklı olabilirler.
Ama eminim bir çıkış yolu vardır.
Mesela mönüde bin çeşit yemek bulundurmaya gerek var mı? Bir-iki spesiyal tabakla pekala popüler restoran da olunabilir. Bakınız, yeni açılan tek tabaklık et restoranı La Boucherie ya da Kanyon’da Şef Civan Er’in açtığı mantıcı Tazele.
Ayrıca dekorasyon da bir maliyet. Ondan da feragat edilebilir.
Doğrusu, bazen öyle saçma dekorasyon yapıyor ki mekanlar, “Keşke bu kadar para harcamasalarmış, yazık olmuş” diyorum.
Tüm bunlardan sonra bir de mekanlardan içeriye girme meselesi var.
Önceki gün bir okur, mailinde şöyle diyordu: “Şu İstanbul’da gerçekten her yere girdim çıktım, ancak Mitte almıyor da almıyor. Hayır, çapulcu tipimiz de yok. Var mıdır çözümü?”
Mekan kapılarının demokratikleşmesi herhalde çözülmesi en zor mesele.
Bazen anlıyorum: Dört tane mafyatik adamı kapıda görsem, ben de “Doluyuz, almıyoruz” filan derdim.
Ama bazen de anlamıyorum kapıdakilerin neye göre adam seçtiğini...
Belki de kapıya her zaman insan sarrafı birilerini koymalı mekancılar. En iyi çözüm bu.
Kısacası, sanal bir rüzgar ya da değil, ama sosyal hayatın kendisi de bu eşitlik/ulaşılabilirlik hadisesinden yakın gelecekte nasibini almak zorunda kalacak gibi...
Sadece 30 adet üretilen o saat bu gece İstanbul’da
Gelelim, şimdilik demokratikleşmesi mümkün olmayan bir başka aleme...
Watches&Wonders, henüz üç yıllık olmasına rağmen Uzakdoğu merkezli saygın bir lüks saat fuarı.
Öyle ki, Cenevre SIHH ve Basel’den sonra bu alandaki en önemli organizasyon olarak görülüyor.
Yüksek saatçiliğin önemli markalarının katıldığı Hong Kong’daki son fuarda markalar ilk kez yeni modellerini saat koleksiyonerleriyle buluşturdu.
Panerai de öyle.
Ünlü marka W&W’dan sonra bu yeni modelleri Avrupa’da ilk kez İstanbul’daki Venedik Sarayı’nda bu akşam gerçekleşecek özel davette sergileyecek.
Officine Panerai’nin Avrupa Satış Direktörü Carlo Maria Ceppi de bu davet için İstanbul’da.
Onu gecelerde yakalamışken sordum, “Avrupa lansmanı için neden İstanbul’u tercih ettiniz?” diye.
Şöyle yanıt verdi:
“İstanbul, hem Avrupa hem Asya’da bulunan doğal konumu nedeniyle Hong Kong’daki fuarda sunulan yeni saatlerin Avrupa’da ilk kez resmen tanıtılması için en doğru şehir. Ayrıca Türkiye’de satışlarımız çok iyi. Marka iyi tanınıyor ve takdir ediliyor. Türkiye’de özel serilere, komplikasyon ve değerli metalden saatlere çok ilgi gösteriliyor.”
BEKLEME LİSTESİ
OLACAĞINDAN EMİNİZ!
Carlo, markanın sınırlı seri modelleriyle de ilgili konuştu. Bu kısım saat meraklısına ilginç gelebilir, buyrunuz:
“Panerai modellerinin tamamı sınırlı sayıdadır, zira her sene belli sayıda saat üretiyoruz.
Bir de hayatta sadece bir kez ve çok sınırlı miktarlarda üretilmiş özel serilerimiz var. Mesela Radiomir 1940 Red Gold GMT Tourbillon. Dünyada sadece 30 adet üretildi! Venedik Sarayı’ndaki etkinlikte sunulacak en özel parça bu olacak.
Özel Seri Luminor 1950 model ise 300 adet üretildi ve bu parçalar için Türkiye’de uzun bir bekleme listesi olacağından eminiz.”
Paylaş