‘Son Torba’ya 10 dakika ara

Alkolle ilgili yeni düzenlemeler söz konusu olunca hep aynı şey tekrarlanıyor.

Haberin Devamı

Önce ortaya bir teklif atılıyor.
Sonra o teklif hararetli bir şekilde tartışılıyor.
Derken geri adım atılıyor. Ne zaman ki tartışmaların alevi sönüyor, herkes o fikre bir şekilde alışmış oluyor, işte o zaman bir bakmışsınız o düzenleme yasalaşmış bile.
Son torba kanun teklifinde de aynı şey oldu.
Düzenlemedeki muğlak ifadeler nedeniyle turistik tesislerin bile artık alkol satamayacağı gerçeği ortaya çıktı.
Çünkü “eğitim ve öğretim faaliyeti gösteren tesislere 100 metre uzaklık” şartı konulmuştu.
Bu kapsamın içine dil ve sürücü kursu da giriyordu.
Bu da, en basit ve popüler örneğiyle İstiklal Caddesi üzerindeki birçok yerin artık içki satamayacağına işaret ediyordu.
Meclis’te teklif tartışma konusu olunca bu kez denildi ki, “Yanlış anlaşılma var. Mevcutlar etkilenmeyecek, kazanılmış hak korunacak. Sadece ruhsat için yeni başvuranda 100 metre şartı aranacak”.
Ve değişiklik yapılmak üzere teklif alt komisyona gönderildi, maddeler yumuşatıldı, gözden geçirmeler başlatıldı.
Olay, şimdilik gündemden kalktı yani.
Filme 10 dakika ara verilmesi gibi.
İkinci yarıda neler olacağını artık az çok biliyoruz herhalde...

Haberin Devamı

Alkollü mevzular arası trekking

Alkollü içecekler demişken... Onca düzenlemeye karşın yabancı içki markalarının Türkiye’ye çıkarma yapmaya devam etmesi ise takdire şayan.
En son Belçika birası Duvel pazara girmişti.
Pek yakında da Carlsberg’in Jacobsen serisi piyasada olacak.
Carlsberg demişken... Geçen hafta Kopenhag’taki Carlsberg müzesini gezerken çocuklar dikkatimi çekmişti. İlkokul çağındaki çocuklar öğretmenleri eşliğinde müze haline getirilmiş eski bira imalathanesini geziyordu. Çocuklar için yapılmış oyun parkuru bile vardı!
Çocuklar demişken... Carlsberg’in kurucusu J.C Jacobsen’in çocuklarıyla olan hikayesi ise meğer hayli trajikmiş. Ben de müzeyi gezerken öğrendim.
Sekiz çocuğundan dördü farklı nedenlerle ölmüş Bay Jacobsen’in. O da kalan dört çocuğunun uzun ve sağlıklı yaşaması için tesisine dört adet dev fil heykeli yaptırmış.
Malum, Hint inanışına göre filler şans getiriyor.
Kopenhag demişken... Bisikletin başrolde olduğu bu fazlasıyla Monocle şehir, meğer eskiden trafiğe açık meydanlara ve insanların kaldırımlarda birikmek zorunda kaldığı dar kamusal alanlara sahipmiş fazlasıyla.
Sonradan bu kaderi değiştirme kararı alınmış.
Tüm bunları bir kentsel dönüşüm sergisinde anlatıyorlar.
Dahası, yeni yapılacak projeleri de orada detaylarıyla paylaşıyorlar. Hiçbir şey gizli saklı, paldır küldür yapılmıyor yani.

Haberin Devamı

Yazlık işaretler

İlk yaz şarkısı piyasada: Hande Yener’in Ya Ya Ya’sı.
Şarkı tam kumsallık, nakaratı sakız gibi dillere yapışmalık.
İlk yaz kitabı raflarda: Merakla beklenen Cehennem.
Dan Brown’ın kitabının sürprizi tabii ki İstanbul’lu kısımları.
Kitaptan sonra epeydir yabancı turiste emanet Sultanahmet tarafı daha da dolup taşacak, orası kesin.
Keşke yerli turistin de aynı şekilde ilgisine mazhar olsa...
İlk yaz filmi sinemalarda: Muhteşem Gatsby. Film üzerine daha uzun bir yazı planlıyorum, ama şimdiden şunu söylemeli: Gayet dinamik, gayet pop ve klip estetiğinde bir Gatsby sizi bekliyor.

Yazarın Tüm Yazıları