Siz hangi tarafa yatkınsınız

Çünkü o bölümde evin hanımı Serena başrolde, onun yerine çocuk doğurmakta olan damızlık Offred arka planda olmak suretiyle bir ‘baby shower’ partisi yapılır.
Ortamın yapmacıklığını gösteren ultra gergin bir sahnedir. Bulup izleyin derim...
En son Arda Turan’ın eşi Aslıhan Doğan Turan’ın ‘baby shower’ partisini Instagram ya da medyadan gördük.
Düğün organizasyonlarını andıran hayli süslü, şaşaalı masayı...
Atlı karınca şeklinde yapılmış bir servis masasını...
Aslıhan Doğan Turan’ın hayli şık elbisesini...
Klişe ağızla konuşursak eğer, ‘baby shower’ batıdan ithal bir adet. Ama son yıllarda çok benimsendi, bizden ve milli oldu.
İnternette blog yazan annelerin yazılarından öğrendim:
Genelde annenin en yakın arkadaşları düzenliyormuş ‘baby shower’ı. Anne ve bebeğinin ihtiyaçları önceden öğreniliyor ve ona göre hediye listesi yapılıyormuş. Davetliler de ona göre hediye alıyormuş.
Sonrası çay, kahve, pasta, börek, çörek...
Ama orijinal baby shower’larda birtakım oyunlar da oynanıyormuş.
Mesela büyüklere bez bağlama oyunu!
Bu oyunda tüm ekiplerin eline tuvalet kağıdı rulosu veriliyormuş. Bu ruloları kullanarak en güzel bebek bezi bağlamayı başaran ekibe ise yarışma sonunda minik ödüller!
Bitmedi...
Bir de biberondan süt içme oyunu var.
Bu oyunda da davetliler ellerini kullanmadan biberondan süt içmeye çalışıyormuş.
Biberonu düşüren ya da eliyle müdahale eden hemen eleniyormuş tabii.
Tamam devir değişti, trendler şunlar bunlar da.
Ama valla ben bu konuda eski nesle yakınım.
Yani annelerimizin, anneannelerimizin nesline.
Onlar durumu bu kadar abartmıyormuş.
Ne hamileliği ne de bebek doğduktan sonra yaşanan süreçleri. Sade ve geldiği gibi yaşıyorlarmış her şeyi. Sakin sakin.
Şimdinin annelerine sorayım, siz hangi tarafa yatkınsınız?
‘Baby shower’cı mısınız yoksa sade olmayı tercih eden mi?

Miss Kimselere Benzemeyen

Miss Turkey adlı yarışmada birinci olan Şevval Şahin gündemde. Neden?
Estetik yaptırdığı eski fotoğraflarının ortaya çıkmasıyla anlaşıldı diye.
Üzüldüğünüz şeye bak kuzum.
Hem bir kilometre öteden belli estetikler (eski fotoğraflara filan gerek yok) hem de günümüzün normali bu.
Ne olmuş yani?
Bence artık Miss Kimselere Benzemeyen yarışması yapılması gerekiyor.
Çünkü genç kadınlar ve hatta erkeklerin hepsi birbirini andırıyor.
Kopyala-yapıştır.
Misal: Şu anda bütün kızlar Şeyma Şubaşı’yı taklit ediyor.
En azından Miss Kimselere Benzemeyen ile farklı, orijinal halini korumuşlar ortaya çıkabilir.

Trafiğe özel dizi olur mu

İstanbul’a bir gecede değil sonbahar, pat diye kış gelince bünyeler bir dumur oldu tabii.
Çılgın yağmur, fırtına, trafik şu bu. Mesela iki adımlık yere gideceksin.
En az bir saat sürüyor. Hatta bilemedin bir buçuk, iki saat.
Eğer aracı kullanan değilsen insan o süreyi nasıl kullanmak istiyor?
Sosyal medyada onun bunun hayatını dikizlemek bir yere kadar, sıkılıyorsun.
Hep aynı kalıplar havada uçuyor; “canımın içi, melek kalplim” filan.
En güzeli dizi izlemek. Tam anlamıyla dış dünyadan kopuyorsun.
Düşünüyorum da, ilerde trafiğe özel trafik dizileri yapılır mı acaba?