Shakira ve intihar

Bir yanda Shakira’nın Pique’ye saydırdığı, 100 milyon tıklamaya bir günde ulaşan, Demet Akalın’ın eski giderli hitlerini anımsatan o şarkı...

Haberin Devamı

Diğer yanda, bizim topraklardaki genç bir oyuncunun intihara teşebbüs ettiğine dair haberler üzerine gelişen “Hayır intihar etmedim/Hayır intihar ettin” şeklindeki dünyanın en garip polemiği...
Magazinin böyle toksik bir yanı var.
İçimizdeki zehri dışarı akıtan, “Neyse ki bu ünlüler gibi değilim” diyerek farkında olmadan kendi kendimize sağlama yaptıran o zalim yanı.
Bir de her şeyi farklı algılatabiliyor magazin.
Mesela Shakira’nın “Bir Ferrari’yi bir Twingo ile takas ettin” şeklindeki global atarının “Yaşasın, işte kadınlar böyle intikam alır, yaşasın kadın gücü” diye yorumlanmasının toksik yanı malum: Aslında aşağılanan yine karşı taraftaki kadın.
Pique’lere bir şey olmuyor ki...
Kadınlar yine kadınlara savaş açmış oluyor.
Bir erkek yüzünden birbirlerine giriyorlar.
Günün sonunda kazanan (onca şarkı tıklamasına rağmen) yine Pique’ler oluyor.

ATEŞ OLMAYAN YERDEN DUMAN ÇIKMAZ MI?

Aldatma üzerinden giden magazin en alışılageldik olanı.
İntihar iddiası magazini ise en tehlikelisi, uçurumun dibi.
Bu denli hassas bir durum üzerinden iddialaşılması ise alışık olmadığımız bir vaziyet.
Çünkü kişinin kendisi söylemediği sürece asla bilinemez ve kanıtlanamaz bir şey bu.
O yüzden Hafsanur Sancaktutan’ın bileklerini gösterdiği fotoğraf karesi üzücüydü.
İntihar etmediğini ispatlamaya çalışması da keza öyle.
Ama işte magazinin toksik yanı burada devreye giriyor.
Eminim bu haberleri izlerken çoğu kişinin dışarı akıttığı ilk zehri de pekâlâ şuydu:
“Tamam da, ateş olmayan yerden duman çıkmaz hani.”

Haberin Devamı

Bir garip kış geçiyor üzerimizden

Gayet ılık, gayet kurak, yağmur ve karın teğet geçtiği bir kış yaşıyoruz.
Mevsimlerin artık eskisi gibi olmamasının da üzerimizde bir depresyonu olur mu acaba?

Ozan uzun olsaydı o soru sorulmazdı

Ozan Doğulu ve Hera arasındaki boy farkı çiftin ortak doğum günü partilerinde bizzat kendilerine sorulmuş. Ozan Doğulu da şöyle yanıt vermiş:
“Âşık olmanın boyla alakası var mı? Ben uzun boylu birini buldum.”
Eğer Hera kısa, Ozan Doğulu uzun boylu olsaydı bu soru asla sorulmaz, aralarındaki boy farkı akıllara bile gelmez, hatta bu kategoriden bir boy farkı “sevimli” bile bulunabilirdi.
Kadının uzun, erkeğin kısa boylu olduğu ilişki modeline böyle bakılmasının alt metni seksist aslında.
Kadının erkekten daha uzun olması hoş karşılanmıyor erkek egemen bilinçaltı diyarlarında.
Bir bakıma güç eksikliği gibi görülüyor.
Ne dersiniz?

Yazarın Tüm Yazıları