'Sevgili' bir gecenin sosyal hayat vaziyeti

Sevgililer Günü gecesinde evde oturup romantik komedi tadında sevişmek varken herkes tam aksine sokaktaydı.

Haberin Devamı

Bu durumdan şöyle kolay bir tespit topacı çıkartabiliriz pekala:

Demek ki sevgilisizler daha baskın bu şehirde...

Ya da sevgililer ancak sosyalleşerek sevgili olduklarının farkına varıyor.

Neyse ne. Sevgililer Günü’nün gecesinde dışardaydım.

Oradan oraya savruldum ve sosyal hayatın nabzını yokladım.

İşte gördüklerim; sevdiklerim ve sevmediklerimle beraber...

HALUK AKAKÇE’NİN AYNALI BALERİNLERİ

Geceye İngiltere Başkonsolosluğu ile başladım.

Çünkü Haluk Akakçe ve Galerist ortak bir davet veriyordu konsoloslukta.

Davetin içeriği o kadar fluydu ki, konsolosluğa varıp da birkaç kişiyle “Neden buradayız”ı konuşmak bile bu fluluğu netleştirmeye yetmedi.

Kimisi, “Haluk acayip bir şey yapacakmış” diyordu.

Kimisi, “Dans edecekmiş tütüler içinde.”

Haluk ne yapsa artık şaşırmayacağım için sükunetle dinledim kulağıma çalınanları.

Derken vakit geldi. Ve konsolosluğun girişindeki geniş salondan yukarıya, bir başka salona alındı tüm davetliler.

Haluk siyahlar içinde gayet normal bir kıyafetle çıkıp konuşma yaptığında hayal kırıklığına uğramadım dersem yalan olur.

Belki de onun sırrı bu; başkalarının davetine olabildiğince dikkat çekici giyinmek. Kendi davetinde ise hiç o taraklarda bezi yokmuş gibi davranmak...

Haluk’un kısa konuşmasının ardından balerinler çıktı ve “Fındıkkıran” eşliğinde dans etmeye başladı.

Hepsinin tütüsünde ayna parçacıkları vardı.

Haliyle konsolosluk tavanı aynadan yansıyan ışıklar dolayısıyla rengarenk oldu. Kaleydoskop gibi.

Ve fakat bu bale gösterisini abartıp “Çook modern art olmuş şekerim” diyenler de oldu, olabildi.

Bu romantik/sıradan/beklenmedik gösterinin ardından dj müziği başladı. O sırada ben çoktan konsolosluk koridorlarında tek başına saklambaç oynamaya başlamıştım sıkıntıdan.

Peki bu performansın amacı neydi?

Haluk’un Jerome Sans küratörlüğünde sonbaharda yapacağı çok bölümlü serginin adım adım yaklaştığını duyurmak...

VAYYY ÇILGIN JASMİN!

İkinci durağım Sıraselviler tarafındaki 17 adlı mekan oldu.

Can Soylu’nun Lastik Pabuç adlı mağazasının anti-Sevgililer Günü partisi için.

Böyle de bir şey var tabii. Sevgililer Günü’ne karşı anti parti düzenlemek cool bir durum sayılıyor.

Oysa anti ya da kunti, yine Sevgililer Günü hadisesini takmış oluyorsun.

Peki parti nasıldı? Ortaya karışık bir kitle vardı.

Takım elbiseli de gördüm. Bol bol Galata bohemi de...

Hatta Derin Mermerci bile geldi partiye.

Bu arada yakında Galata bohemi diye bir meslek çıkabilir, hazırlıklı olmalı.

Ne iş yapar Galata bohemi? Biraz modacı biraz internetçidir, hatta sosyal medya uzmanı sayılabilir, ama bolca particidir ve hep alternatiftir.

Her şey bir yana gecenin en ilginç karakteri elbette mekanın sahibesi Jasmin Highheel’den başkası değildi.

Jasmin’i görür görmez, “Bu kim yahu?” dedim zaten.

Çünkü Jasmin çizgi film karakteri gibiydi.

Uzun çoraplı Pippi’nin partici bir versiyonu mesela.

Ortalıkta pür neşe dolaşırken Jasmin’i yakaladım ve biraz sohbet ettim. Giriş katında 17’nin olduğu apartman annesinden kalmış Jasmin’e. O da 17’yi tam kafasına göre yapmış: Rengarenk, cafcaflı.

Mutlaka gidip görmeniz lazım.

Bu arada Twitter’daki bir takipçimin mekan hakkındaki yorumunu da eklemem lazım unutmadan:

“Orası bohem dul kadınların one night stand avına çıktığı bir mekandır. Sonrasında minimüzikhol’e giderler.”

W LOUNGE’DA GENÇ BURJUVALAR

Jasmin’i ve Galata bohemlerini geride bırakıp bu kez W Lounge’a uğradım. Orada da geleneksel Richie Rich partisi vardı.

Partinin kitlesi ağırlıklı olarak genç burjuvalardı.

Öyle ki aralarında yaşı fazla genç olanlar anneleriyle beraber girmişlerdi içeri (Bakınız o fedakar anneler: Pelin Akat ve Esra Kaktüs).

VE GECENİN SONU

Böyle bir gecenin sonu nerede biter? Hayır efendim, yanıldınız.

Galatasaray’daki Nizam Pide’de sona erdi!

Uzun süredir “gece atıştırması”ndan uzak duruyordum ama heyhat, öyle acıkmıştım ki...

Trabzon peynirli Nizam pidesini ve taze ayranı mideye indirmemle beraber Sevgililer Günü gecesini sona erdirdim.

İyi oldu, çok uykum gelmişti.

Yazarın Tüm Yazıları