Seren ve Musa için yeni iddia derlemesi

O kadar karmaşık, o kadar entrika dolu, o kadar herkesin kendine göre bir hikayesi var ki.
Hatta beş sezon bile sürebilir.
Seren Serengil-Musa Aytun ilişkisinde tarafların ortaya attığı iddiaları şahsen okumalara doyamıyorum.
Her gün “acaba bugün kim ne yumurtlamış?” diye gazeteye bakıyorum.
Bu yüzden Kelebek’ten Pınar Yılmazerler ve Demirhan Hararlı’ya ayrıca teşekkürler...
Peki daha nasıl iddialar ortaya atabilir bu bir türlü boşanamayan çift? Düşündüm, taşındım, iki dakika kaşındım ve onlar için fantezisi bol bir iddia serisi yaptım.
Sereserpe ve bedava yararlanabilirler:
1. Seren için: “Her şeyi Musa ile birlikte düşündük. Karnıma fotoşopu da o yaptı. Bu fotoğrafları gazetelere yollayan da bizzat kendisi. Şimdi neden böyle söylüyor anlamadım. Güya paraları alıp Malta’ya kaçacaktık. Bir sezonluğuna. Beni oyuna getirdi!”
2. Musa için: “Seren’le yan yana çekilen fotoğraf-larımız da montajdır. Aslında hiç tanışmadık. Sadece Facebook’tan bir kere birbirimizi poke’ladık. Profilimden fotoğraflarımı çalmış ve kendi fotoğraflarının yanına yapıştırmış. Kendisini tanımam etmem, twitter hesabını dahi takip etmem!”
3. Seren için: “Musa yaptığı iş hakkında yine yalan söylüyor. Aslında kendisi İkitelli-Topkapı hattında çalışan bir minibüs şoförüdür. Her gece gizli gizli evden kaçıp minibüsüyle işe çıkardı. Ben de arkasından su (bazen de Henkel şampanya) dökerdim.”
4. Musa için: “Tamam, tamam itiraf ediyorum, her şeyi Seren’in Nip/Tuck’ın bütün sezonlarını izlemiş annesiyle beraber planladık. Seren’in karnına fotoşopları da o yaptı. Mehmet Turgut şahidimizdir.”

Nihayet Ayşegül Aldinç

“Nihayet”, çünkü epeydir albüm hazırlıkları içindeydi Ayşegül Aldinç. Açıkçası umudu kesmiştim. Albümü çıkarmaktan vazgeçti galiba diye düşünüyordum ki, mail box’ıma yeni albümü için çektirdiği fotoğrafları düştü Ayşegül’ün.
Nihat Odabaşı’nın çektiği fotoğraflarda Aldinç her zamanki gibi siyah giymiş. Siyah, sade, vücut hatlarını ortaya koyan bir elbise. Fotoğraf mekanı ise Alaçatı. Dolayısıyla arka plan da benzer yalınlıkta.
Ve Ayşegül’ün baştan ayağa kendisi, bitmeyen bir seksilikte. Beğendim, hem de çok beğendim. Umarım “O Kız” adlı single da iyidir. Onu da dinleyince yazarım.
Merak notu: “O Kız” adlı şarkı, yıllar önce yine Ayşegül’ün seslendirdiği “Bir Kız Daha” şarkısının devamı gibi bir şey mi acaba?

Şehir Atlası

? BEEFTEK... Konseptine ister “kasap-kafe” deyin ister “butik etçi”; tek bildiğim son bir-iki yıldır böyle şık ambiyanslı et mekanlarının fena halde yükselişe geçtiği...
Dükkan, bu trend zincirini başlatan ilk mekandı. Geçenlerde bu konsepti devam ettiren ve daha da geliştiren yeni bir yer keşfettim.
Akmerkez Ulus kapısının hemen karşısındaki Beeftek. Hijyen konusunda bir numara olduklarını iddia ediyor Beeftek’çiler. İnanırım, çünkü mekan iki kadın ortağa (Dilek Ülker ve Neslihan Özyükseler) emanet. Etlerine gelince... Gayet leziz.
Özellikle köftesi ve yemek öncesi iştah açsın diye bir dilim kızarmış ekmek üzerinde ikram edilen tadımlık sucuğu...
Etlerin sonunda mutlaka iki ortağın yapımı olan tiramisudan tadın. Kavanozda ikram ediliyor tiramisu. Akıllıca ve estetik... Beeftek’in tek kusuru, gece geç saatlere kadar açık olmaması. Yoksa gece hayatı müdavimleri buraya akın ederdi çoktan.
İçki sonrası kazınan midelerini bayram ettirmek için.
? MAMA... Nişantaşı’ndaki Mama bir İstanbul Doors mekanı. Ve Doors mekanlarının kendine has üslubu burada da belirgin. İyi servis, mönüde bol seçenek...
Mönü zaten İtalyan mutfağı. Bolca pizza ve makarna çeşidi hakim. İki kere pizzasını denedim, vejeteryan olanı en iyisiydi. Biftekli salatasını ise tavsiye etmem. Rokasız ve etleri boğaza dizilen türden. Leziz değil.
Burada parti de yapılacakmış ilerleyen günlerde. Sadece, “Ne alaka?” diyorum. Bir mekan da parti vermeden kalkınamaz mı?