Paylaş
GECE HAYATI ARKADAŞLIKLARI
Diyelim ki bir mekanın müdavimisiniz. Ve oraya her gittiğinizde gördüğünüz bazı insanlar var. Bir süre sonra o insanlarla tanışıp arkadaş olmanız
kaçınılmaz.
Ama bu arkadaşlık sadece geceyle sınırlı. Gündüze pek taşınmıyor.
Hatta kimse kimsenin numarasını bu yüzden almıyor.
Karşılıklı olarak biliniyor ki, nasıl olsa o mekana gidildiğinde illa ki rastlaşılacak ve konuşulacak.
Dolayısıyla bu tavır şunu da sağlıyor: Özgürlük, esneklik.
Şimdi o arkadaşlık gündüze taşınsa bin tane dert, sorumluluk. Kim uğraşacak?
Gece ise öyle değil. Kafalar başka işliyor.
Benim de gece hayatında sürekli gördüğüm için arkadaş olduğum insanlar var mesela.
Onları gündüz görsem tanımam belki, o derece!
GEÇ YEMEK YEME ALIŞKANLIĞI
Yok, henüz bir İspanyol ya da Yunan kadar rekor kırmış değiliz bu konuda.
Ama bir mekana akşam yemeği için gidenler eskiden 20.30’da filan yemeğe başlıyorsa şimdi o saat 21.30’u, hatta 22.30’u bile buluyor.
Neden? Çünkü müşteriler gecenin sonundaki canlı müziğe yahut DJ performansına kalmak, geceyi uzatmak istiyorlar. Mekana erken damlayınca bunu yapmak pek mümkün olmuyor.
Misal: Geçen cumartesi erken saatlerde Hazine’ye akşam yemeği için gittim.
Ben 21.30 gibi çıkarken insanlar akşam yemeği için akın akın geliyordu.
Çünkü canlı müziğe bağlamak istiyorlardı geceyi.
SEVGİLİSİ AYNI MEKANDAYKEN FLÖRT ETMEK
Bu ‘yeni normal’ pek hoş gelmeyebilir, ama bizzat şahit oldum. Oluyor yani.
Bir kere herkes bu konuda acayip rahat.
Diyelim ki adam ya da kadın, sevgilisi ve ortak arkadaşlarıyla bir mekanda.
Gülüp eğleniyorlar. Ama bir süre sonra sevgililerden biri hemen yanı başında tanıştığı bir başkasıyla da flört ediyor,
PAZAR EĞLENCESİ
Bir dönem hafta içi sosyalleşmesi çok popülerdi.
Çarşamba ve perşembe geceleri çok çıkılırdı.
Şimdi buna bir de pazar günleri eklenmeye başlandı.
La Boom’da DJ’li akşamüstü partisi, Must, Hudson, Cecconi’s ve Room&Rumours’ta uzayan brunch’lar, Any’de akşamüstü canlı müzik... Kısacası pazar öğleden sonraları artık yeniden hareketli oldu.
Bennu geleceği görmüş
Bennu Gerede’nin Bali’den yayınladığı ‘yeni hayat’ fotoğraflarını Instagram profilinde gördükçe diyorum ki: Bennu en iyisini yapmış!
Herkes bir yere gitmek istiyor ya.
Son üç-dört ayın en popüler geyik konusu bu.
Hayata geçiren de var geçiremeyen de.
Ama ‘gitme’ rotaları arasında kimsenin aklına Uzakdoğu gelmiyordu nedense.
Hep Amerika’lar, Avrupa’lar, İngiltere’ler...
Oysa şimdi oralarda bizimle ilgili hep bir problem var.
Meğer huzur Uzakdoğu’daymış.
Bennu önceden görüp, tası tarağı toplayıp gitti işte.
Bu iki farklı videoyu izleyin
Athena, Ses Etme şarkısına çektiği videosuyla çok konuşulmuştu.
Geberiyorum’a çektikleri son videoyu da beğendim.
İnsanın uzun uzun yüzesi geliyor videoyu izledikten sonra...
Diğer beğendiğim bir klip Hayko Cepkin’in Ağla
Sevdam’ı.
Animasyon klibin teması da iyi, Hayko’nun çizgi versiyonu da...
Yeni şeyler
UBER’E BİR RAKİP DAHA
Popüler ulaşım aplikasyonu Uber’e, yerli marka Olev’den sonra bir rakip daha geldi: Careem.
Dubai merkezli Careem’in araçları da tıpkı Uber gibi, değişiklik yok.
Yine Uber gibi zaman zaman aplikasyon sizi farklı konumda gösterebiliyor, onda da değişiklik yok.
Tek fark pazarın yeni oyuncusu oldukları için über indirimleri var. Bir de önceden rezervasyon imkanı.
Bakalım Careem’ciler de Uber gibi ‘araç bağlanması’ sorunları yaşayacak mı?
SEBZE SUYU BİTTİ ÇORBA VERELİM
Sebze ve meyve sularıyla detoks olayı son birkaç yılın yükselen trend mevzusu.
Şimdi buna yeni bir şey daha eklendi: Power Souping.
Ekleyen kim, tabii ki Amerikalılar! Sürekli yeni bir şey buluyorlar.
Oradan da bu taraflara geliyor hadise.
Bu trendi de “Çorba artık yeni sıvı detoksu” diye pazarlıyorlar.
Adından da anlaşılacağı üzere Power Souping’in olayı çorbalarla form tutmak.
Çünkü çorba diğer sıvı detokslara göre hem daha tok tutuyor hem de lif oranı daha yüksek. Böylece halsiz kalıp başın ağrımıyor ve son sürat eski yeme düzenine dönmüyorsun.
Şu an bunu deniyorum da, gayet iyi gidiyor.
Paylaş