Paylaş
YENİ MAĞAZA NASIL?
Mustafa Taviloğlu, oğlu Ömer Taviloğlu ve ekibiyle beraber bir yıldır üzerinde çalıştığı yeni Maslak Mudo Concept mağazasını peş peşe düzenlediği şık yemeklerle medya ve sosyal hayat insanlarına tanıttı.
Dekorasyon meraklısı biri olarak yeni mağazayı gerçekten merak ediyordum.
Giz2000 Plaza’da konuşlanan üç katlı mağazanın öncelikle ferah feza oluşunu sevdim. Ürünler sıkış tepiş sergilenmemiş. Bir de her şey farklı konseptlere göre ayrılmış. 70’ler ayrı yerde, etnik bohem ürünler ayrı yerde.
Kısacası Mudo’nun diğer mağazalarındaki kafa karışıklığı gitmiş.
Ayrıca yeni mağazanın içine Petra’cılar hem kahveci hem de restoran olarak konuşlanmış. Bu da güzel bir sürpriz.
DOLAPDERE’DE BİR İZLANDA ETKİSİ...
Bundan iki yıl önce Dolapdere’nin yeni yükselen semt olacağını yazmıştım.
Buradaki değişim son zamanlarda hızlandı.
Halihazırda Dirimart ve Pilevneli galerileri burada.
Ve tabii Yargıcı Homeworks mağazası.
Titanic Downtown Oteli’nin altında açılan restoran ve Arter çağdaş sanat müzesinin dış cephesinin bitmesiyle ise ayrı bir hava gelmiş Dolapdere’ye.
Bu arada müzenin dış cephesinin Reykjavik’in ünlü konser/performans mekanı Harpa’yı andırdığını söylemeden geçmeyeyim.
PANDELİ’YLE YENİDEN...
Şehirdeki bir başka hoş hareketlenme ise Mısır Çarşısı’ndan.
1901 yılında kurulmuş tarihi Pandeli restoran, dün itibariyle yeniden kapılarını açtı.
Geçmiş dönemde menüsünde 170 tane yemek bulunduğu söylenen, Atatürk’ten tutun da dönemin devlet adamları ve yıldızlarına kadar (misal: Audrey Hepburn) ağırlamadığı ünlü sima kalmayan Pandeli’nin yeni versiyonu da “eskiye saygı duruşu” şeklinde.
Çünkü menüsünde Pandeli’nin klasik tatlarından izler yer alıyor; kuzu incikten ve patlıcanlı dönerli börek gibi.
TÜM YEMEKLERDE KIZIYLA
Okan Bayülgen’in eski eşi Şirin Ediger Lucca’da “Light The Night” adlı yemeğe ev sahipliği yaptı.
Şirin bu yemeğe kızı İstanbul’la beraber gelmişti.
Daha önce bir başka yemekte daha onu kızıyla beraber görmüştüm.
Tipik anneler gibi değil Şirin. “Yetişkin dünyası”dan uzak tutmuyor kızını.
Herkesle tanıştırıyor.
Bu arada mini detay: Şirin’in sevgilisi Bahadır Gürceer de Lucca’nın müdürü. O da Şirin’e bir hayli yardımcı oldu o gece.
UBER’E NE OLDU?
Malum, artık şehirde Uber aracı bulmak zorlaştı. Çünkü trafiğe çıkmıyorlar.
Bu yüzden şimdi yeni trend mavi taksiler. Daha konforlu olduğu için mavi taksilere hücum edilmiş durumda. Ama onların da sayısı hâlâ yeterli değil.
OTELDEKİ “KOKU” OYUNU!
Karaköy’deki Sub Otel’de çok ilginç bir parti düzenlenmiş.
Ben kaçırdım, gidenler anlattı.
Partiye gelen herkese denilmiş ki, “Yanınızda kendi kokunuzun sindiği bir tişörtünüzü de getirin.”
Daha sonra bu tişörtler numaralandırılmış, cinsiyetlere ayrılmış.
Parti sırasında da herkes gidip tişörtleri tek tek koklamış!
Kokusunu beğendiği tişörtün sahibiyle de -isterse tabii- tanışmış.
Bir tür flört oyunu yani!
Olayın çıkış noktası malum:
Aslında ilişki yaşadığımız, âşık olduğumuz insanların önce kokusundan etkilendiğimiz teorisi...
Bir pilatesçi ‘kilt’ giyerse böyle poz verir!
İstanbul yeme-içme sektörünün önde gelen isimleriyle beraber İskoçya’nın Keith bölgesindeki Linn House’da geleneksel bir tadım gecesine katıldım.
Gecenin başında tüm gruba İskoç erkeklerinin geleneksel kostümlerinin bir parçası olan “kilt” verildi (İskoçlular “kilt”e “etek” denilmesini pek hoş karşılamıyor, aman dikkat!).
Neyse, meşhur kilt’i giydim. Aşağıya, yemek salonuna indim.
Baktım, herkesin bu kostümle şak şak poz veriyor.
Dedim ki, “Ben öyle efendi efendi poz veremem.”
“Tamam” dediler ve sonra beklemedikleri bu poz ortaya çıktı!
Eh, 12 yıllık pilatesçiye kilt giydirirsen elbette hemen “dik açı” yapar, esner, öyle normal/sakin sularda poz veremez.
Kadınlar kovalayan taraf
Geçen hafta Tenkap’ın kurucusu Yunus Sezener’le bir araya geldim.
Tenkap ne mi?
Kısaca şu: Biriyle tanışmak için telefona indirilen türlü türlü flört aplikasyonu var ya.
Tenkap’ın onlardan farkı, ilişki yaşamak isteyenlerle birebir görüşme yapmaları. Black Mirror’ın son sezonundaki “Hang The DJ” başlıklı bölüm gibi...
Neyse, Yunus Sezener onca insanla ilişkiler konusunda sürekli konuşunca özellikle kadınların şu konuda hayli dertli olduğunun farkına varmış:
“Artık günümüzde kadınlar kaçan değil kovalayan taraf!
Bir danışanım, erkeklerin kadınlardan intikam aldığını bile söylemişti.”
Paylaş