Paylaş
Yabancı ünlülerin sosyal sorumluluk işlerine son yıllarda daha fazla zaman ayırdığından bahsetmiştim.
Ve bu hadisenin beraberinde şu tartışmayı doğurduğunu söylemiştim: Ünlüler bunu kariyerlerine pozitif katkı olsun diye mi yaparlar yoksa gerçekten dertleri yaraları sarmak mıdır?
Yani Angelina yapınca iyidir diye bir şey yok! Köşeci arkadaşlarım bu konuda yanılıyor.
O da eleştiriliyor.
Sonuç olarak, bizim topraklardan gündemdeki son örneği vererek (Gülben Ergen’in Bilge Köyü’ne yaptığı yardım) konuyu tartışmaya açtım. Çünkü “kararsızım” dedim ve ekledim “Siz ne düşünüyorsunuz?”
Bu arada Gülben Ergen’in düşüncesini de yayınladım.
Ve teşekkürler. Farklı düşüncede pek çok mail geldi, hepsinden bir örnek seçtim, buyrunuz...
GÜLBEN’İN YANITI SAMİMİ
“Gülben’in yanıtını son derece samimi buldum. Ünlülerin şöhretlerini biraz da yardım için kullanmaları olasılığını sevdim. Her şeyi var artık, daha ne kadar ünlü olabilir ki?” (Hande)
SESSİZ SEDASIZ OLMALI
“Sosyal sorumluluklarını yerine getiren ünlülerin olması güzel. Ama bunu kameralar önünde reklam amacıyla yapanların yanında değilim. Yardım yapılacaksa sessiz sedasız olmalı.
Herkese duyurmak istiyorlarsa ciddi bir reklam kampanyası ile yapabilirler”. (şebnem)
İNANMIYORUM!
“Hayır işi Tanrı ile kul arasındadır. Bağıra bağıra, boy boy fotolarla sosyal sorumlulukların yerine getirilmeyeceğine inanıyorum. Hangi ünlü olursa olsun...” (Canan)
REKLAM DİYE DÜŞÜNMEK SAÇMA!
“Gülben Ergen’den bahsediyoruz. Bir-iki yıllık bir şarkıcıdan değil. Ki Gülben Ergen her zaman böyle yardım işleri yapmıştır. Takdir etmemiz gerektiği yerde ‘acaba reklam mı yapıyor?’ diye düşünmek kusura bakmayın ama çok saçma!” (Aykut)
GÜLBEN SPİRİTÜEL BİR ALIŞVERİŞTE
“Gülben Ergen’in Mardin Bilge Köyü’ndeki yardımı ilk bakışta reklam izlenimi verse de esas olan şu:
O sıkı bir diyetle fazlalıklardan kurtuldu, şimdi ömür boyu koruma programında.
Nasıl mı?
Ergen uzun süredir spiritüel yaşamla iç içe. Bu tür konularla ilgilenen biri olarak yorumum şu.
Ergen kötü olayların akabinde mutluluğu buldu ve toplum gözünde temizledi kendini.
Bu sonuca ulaşmada kendisine yardımcı olan ruhani inanışlarının gereklerini yerine getiriyor şimdilerde.
Sürekli gülümsemek, almak-vermek, koşulsuz sevgi gibi...
Eğer bunları yerine getirmezse evrenin ona vermiş olduklarının geri alınacağına inanılır bu alemde...” (Neslihan)
REKLAM DEĞİL DE, NE BU?
“Ergen bunu yalnızca kendi iç huzuru ve vicdanı için yapsaydı, hiçbirimizin ruhu duymazdı.
Ama yok, illa medyaya haber verilecek. Kıyafetini özenle seçecek, o çocukların imrenerek bakacakları ve eminim her kız çocuğunun özeneceğı sarı çizmeleri giyip gidecek.
Siz medyanın içindekilerin artık buna inanmadığınızı bizler de bilmek istiyoruz. Reklam değil de ne bu? Her zamanki gibi suni Gülben Ergen...” (Lal)
SALAK MIYIZ?
“Sayın Ergen, ‘Sabahın köründe kalk, uçağa bineceğim diye uğraş, kısacası bir dolu rahatsızlık yaşa’ diyerek, ‘Ben deli miyim? bütün bunları kendi reklamım için neden göze alayım’ demeye getiriyor.
ınandırıcı değil! Bunun neresinde samimiyet? Bakın size söz veriyorum, aynı medya beni de böyle kamuoyuna sunacaksa, varım bu tür bir yardıma!
Bizler salak mıyız ki, bir de saçma sapan gerekçelerle samimiyetten söz ediyorlar”. (Gürcan)
NİYET İYİ, UYGULAMA HATALI
“Bence niyet iyi, ancak iletişim açısından uygulamada ciddi hatalar var...
Merak ediyorum, haberde yer alan fotoğrafların en büyüğünde Gülben Hanım ve yanındaki bayan neden ellerinde koca koca LC Waikiki torbaları ile görüntülenmişler?
Evet, Angelina, Brad, Madonna ve pek çok ünlü bu tarz yardım kampanyalarını gerçekleştiriyor.
Ama onlar ya açık açık ‘şu firmanın sponsorluğunda yapıyorum’ diyor ya da ellerinde üstü kocaman marka yazılı yardım paketleri ile koşmuyorlar
Afrikalara....” (Sema)
Bu şarkıya dikkat
Çevremdeki herkes patır patır boşanıyor bugünlerde.
Ama bir şarkı var ki, pek yakında dile dolanacak, herhalde boşananları bile ağlatacak.
Şarkı, geçen sonbahar “Unutmadım” ile iyi bir çıkış yakalayan Mustafa Ceceli’nin ilk albümünden: Hastalıkta Sağlıkta.
Nakaratının sözlerini yazınca ne demek istediğimi anlayacaksınız, buyrun:
“Seni hastalığında sağlığında da yanımda görmeliyim.
Güneşin battığını doğduğunu da seninle izlemeliyim.
Yanabilir saltanatlar, olsun yeniden yaparız.
Bizde bu sevda sürdükçe ölsek de yan yanayız.”
Neye ihtiyaç var?
Tecavüz hikayesinden bahsetmeyen, sadece şarkısını söyleyen bir Zerrin Özer’e...
“Eskiye döndü, yeniyi bitirdi” polemiğinden uzakta sadece iyi dans hitleri söyleyen Hande Yener’e...
Ödül alıp ülkesine dönen rock grubunu, “bunlar da asker kaçağıymış!” diyerek manşetinden hançerlemeyen magazin ekine...
Daha açılış gecesinde sürüyle teknik aksaklık yaşayıp memleketin iki divasını rezil etmeyecek bir müzik kanalına...
Ne düşünüyorum?
Hadi artık karar ver diyorsanız, bu meseleyle ilgili şunu düşünüyorum son tahlilde: Ünlülerin sosyal sorumluluk işlerinde yer alması normal. Çünkü kitlelerin dikkatini o işe daha kolay çekiyorlar. Ama kendi kariyerlerine de pozitif katkısı var bu işlerin.
Daha saygın, daha prestijli oluyorlar toplum gözünde.
Önemli olan sırf bunu hedefleyerek yola çıkmamak...
Gülben’in böyle bir derdi olduğunu zannetmiyorum. ıyi niyetliyim.
Ama gel gör ki, aksini düşünene Gülben’in yapabileceği bir şey yok. Takılmasın derim...
Paylaş