Pilotlar rahatça bir konuşabilse

Pegasus’un yaptığı kazadan sonra farklı havayollarında çalışan pilot arkadaşlarımla konuştum.

Haberin Devamı

Söyledikleri şeyler çok ilginç.
Mesela Pegasus pilotunun pisti pas geçmeyip uçağı her şeye rağmen indirmek istemesi kararının altında şu psikolojik baskının olabileceği söyleniyor:
Pisti pas geçmenin havayolu şirketine sonradan getirdiği yük...
Çünkü pisti pas geçmek ekstra yakıt, operasyonun aksaması, yolcu memnuniyetsizliği gibi zincirleme sorunları beraberinde getiriyormuş ve bu yüzden havayolu şirketleri çoğu zaman pilotlardan pas geçme kararlarıyla ilgili rapor isteyebiliyormuş.
O raporun bir baskı unsuru haline geldiğini söyleyen var.
Bu raporların eskiden istendiğini, günümüzde artık istenmediğini söyleyen de...
Ne olursa olsun, pilotlar rahatça konuşabilse kim bilir neler anlatacaklar.
Sonuçta esas önceliğin hangisine geçtiğine dair bize en iyi bilgiyi verecek olan onlar:
Her daim olması gereken güvenli yolculuğa mı?
Yoksa riskli kararlar içerse dahi bir an önce varış noktasına gitmenin dayanılmaz baskısına mı?

Haberin Devamı

Kule çalışanının söylediği o cümle

Kaza sonrası Sabiha Gökçen kule çalışanları da tartışılıyor.
Atatürk Havalimanı döneminde kule çalışanlarıyla uzun uzun konuşma fırsatı bulmuştum. AHL kule çalışanları işlerinin stresli olduğunu, konsantrasyon gerektirdiğini kabul ediyor, ama bu durumu abartmıyordu.
Günde 12 saat çalışmalarına rağmen (ertesi gün mutlaka izinleri var. Bir sonraki gün yeniden işbaşı)...
Atatürk Havalimanı’ndaki bir kule çalışanı o zaman şöyle demişti bana:
“Bu işi şöyle tarif edebilirim: Araba kullanırken hapşırabilirsiniz, bu sürüşünüzü engellemez. Ama kulede bunu bile yapamazsınız!
Çünkü dikkatiniz anında dağılabilir”.

Yedi yıllık başarının ardında o üç kadın var

Zorlu ilk açıldığı günlerde şu dört mekan merak ediliyordu:
Morini, Jamie’s Italian, Tom’s Kitchen ve Eataly.
Beklenmedik şekilde kendini en erken yok eden Jamie’s oldu.
İflas edip kapanan Jamie’s’in ardından Tom’s Kitchen da geri çekildi.
Geriye kalan Morini ve Eataly ise zaman içinde kendi müdavimlerini oluşturmayı başardı.
Önceki gün yedinci yaşını bir partiyle kutlayan Morini’nin bu başarısının ardında bir kadın gücü var: Başak Soykan, Yaprak Baltacı ve Aslı Sayar.
Amerikalı ünlü şef Michael White’ın markası olan Morini’nin Türkiye’deki ortakları olan bu üç kadının ilk mekan deneyimi aslında Morini.
Üçü de daha önce kurumsal hayatta önemli pozisyonlarda yıllarca çalışmış.
2011’de ise kurumsal hayattan sıkılıp yeme-içme sektörüne yatırım yapmaya karar vermişler.
Morini’nin yedi yılllık istikrarına bakınca bu üçlünün doğru bir karar verdiği gayet açık.
Peki yedinci yaş partisinde o gece kimler vardı?
Yine bir kadın gücü egemenliği vardı partide:
Burcu Esmersoy’dan Derin Mermerci’ye, Gülay Afşar’dan Aylin Benardete’ye kadar uzanan bir yelpazede...
Sahnede ise Özge Fışkın...

Haberin Devamı

Pilotlar rahatça bir konuşabilse

 

Yazarın Tüm Yazıları