Pazar kafası

‘İçimde tanımadığım biri daha var’ kafası

Sen bir anda çok iyi bir fikir bulduğunu ya da bir konuda önemli bir karar aldığını sanıp kendini iyi hissediyorsun.
Ama tüm bunları yapan aslında sen değilsin!
O çok iyi fikri ve önemli kararı beynin çok önceden hazırlıyor ve gerçekleştirmeye uygun hale getiriyor.
Tüm bunları yaparken de milyonlarca veri birbiriyle etkileşim halinde oluyor.
Dolayısıyla kimse beynin sahne arkasında neler planladığına vakıf değil...
Carl Jung’ın dediği gibi: “Her birimizin içinde tanımadığımız biri daha var.”
Bu yüzden daha düne kadar “çok masum, sakin biriydi” dediğimiz kişi ertesi gün bir katil olarak karşımıza çıkabiliyor.
Şu an bu satırları yazan ben sandığım kişi ya da beynim (neyse artık) der ki:
Bu herkesin okuyabileceği tarzda kaleme alınmış, eğlenceli bilimsel kitabı mutlaka okuyun, zihin açıyor...
NOT: Kitaptan seksi bir bilgi de paylaşayım. Kadınların karşı cins tarafından güzel olarak görüldüğü, yani öyle algılandığı dönemin, adet döngüsü içinde en doğurgan oldukları döneme, yani kanamadan yaklaşık 10 gün kadar öncesine denk geldiği ortaya çıkmış.

Biraz Zuhal Olcay kafası

Eşi Halit Ergenç’ten müzikal ataklar beklerken sürpriz bir şekilde Bergüzar Korel albüm çıkardı.
Sezen Aksu şarkılarının cazımsı bir dozda söylendiği albümle beraber Korel, kendine seçtiği yolu/modeli de apaçık ortaya koyuyor sanki:
Zuhal Olcay gibi olmak... Yani oyunculukla yorumculuğu beraber sürdürmek.
Ama bunu yaparken de müzikte hep kaliteli, bir çıta yukarıda işler yapmaya gayret etmek...
Bu ilk albümle Korel bence istediğini başarmış.
Kaç Yıl Geçti Aradan, Kaybolan Yıllar ve Şarkı Söylemek Lazım’ın cazella halleri gerçekten farklı olmuş.
Korel en iyi yorumunu El Gibi şarkısında yakalamış.
Beğenmediğim sadece iki şey oldu:
Aldatıldık şarkısının bildiğimiz düzenlemesiyle albüme girmiş olması ve şahane bir duygu tsunamisi olan Güllerim Soldu’nun bir tık hızlandırılıp o incelikli hissiyatının yerle yeksan edilmesi...

Pilates kafası

Benim dokuz yıldır vazgeçemediğim bir kafa. Sonunda bakınız bu hale geldim! Ama korkmayınız bir balet ya da jimnastikçi kariyeri hedeflemiyorum.
Sadece diyorum ki naçizane: Bahar geldi, ortam yeşillendi, hareket edin, bedeninize iyi bakın. Hatta bakmakla kalmayın, onu daha iyi tanıyın...
Bu arada fotoğraf için Emre Yunusoğlu’na bin teşekkür.
Yeni köşe fotoğrafı çekilirken birden delirip bu kafalara girmiştik.
Hadi şimdi marş marş; uzatın/esnetin kasları, mıy mıylanmayın...

En güzeli 3G vintage kafası

Bu ülkenin hızla adapte olduğu en baba şey malumunuz: Teknolojik yenilik.
Yeni bir akıllı telefon mu çıktı, hemen alınır.
Özellikleri über düzeyde bir plazma TV mi dolaşımda, hiç kaçırılmaz.
Çocukluğumdan travma travma hatırlıyorum.
Ev gezmelerinde şöyle konuşma balonları illa ki bulutlanırdı:
“Biz de buzdolabını yeniledik, valla çok rahat ettik, önceki neydi öyle?” ya da “Yeni bir çamaşır makinesi çıkmış Süheyla, kaçırmayın kız”...
Yenilenen beyaz eşya gurur vesilesiydi yani, iştahla anlatılırdı.
Şimdinin iştahı da telefondu, hızdı, işte en son 4.5G’ydi filan...
Hayır, internete bin kat hızlı bağlansan ne olacak?
Sosyal medyanın zırt pırt yavaşlatıldığı, hatta dönem dönem erişimin durdurulduğu bir memlekettesin, 60 saniyede yüklenen içeriği 6 saniyede yüklesen, kendini Speedy Gonzales gibi hissetsen kime ne fayda?
Ayrıca bu 4.5G’nin bin tane zararlı geri dönüşümü var. Şarjın daha çabuk bitecek, faturan kabaracak vesaire...
O yüzden ben şimdilik 3G’de kaldım.
Vintage kafası yaşıyorum.
3G hızı bana yeter diyerekten. Tek tek basaraktan ve bade süzerekten...

Hayali bir 2R kafası

Rihanna’nın son videosu Kiss It Better’ı izlediniz mi?
İzleyin ve izledikten sonra RTÜK’ün bu videoya yazabileceği raporu hayal edin.
Ben hayal ettim bile.
İşte Rihanna ve RTÜK, yani 2R kafası:
“... Sanatçının memeleri klipte çok fazla ön plandadır. Kimi zaman piercing’li meme uçları transparan bir bluzdan nanik yapmakta kimi zaman da profilden çıplak olarak memelerinin kıvrımları had safhada görünmektedir. Ayrıca sanatçı yerlerde sürünmek suretiyle orgazm taklidi yapmaktadır...”
Şaka bir yana, Rihanna’nın son klibi yine iddialı bir erotizm barındırıyor.
Ama en çok da şarkıya bayıldım.
Bir süre sonra yoran “Work”ten sonra ilaç gibi...