Paylaş
Sertab Erener’in yeni sevgilisi olduğu iddia edilen spor hocası ise yine ona göre fazla ‘genç’.
Her iki tarafa da farklı açılardan ‘yaş’ engeli konuldu yani.
Aslında Sertab ve Demir bu yaş hususunda dengeleri değiştirmiş durumda.
Genelde Demir yaşındaki erkekler kendinden yaşça küçük olanlara yönelir/meyleder, Sertab yaşındaki kadınlar ise daha büyük olanlara.
Peki yaşın başın gerçekten ne kadar önemi var?
Eğer daha ilk bakışta hoşlandığınız kişinin aynı saniyelerde yaşını tahmin etmeye başladıysanız, geçmiş olsun.
Yaş sizin için önemli.
Eğer yaş en son aklınıza gelen şeyse, hatta sizin yirmi yıl önce hoşlandığınız şarkıdan karşı tarafın haber olmuyor ve bununla dalga geçebiliyorsanız yaş sizin için hiç önemli değil.
Emrah olmuş mu
Mc Donald’s’ın yeni ürünü acılı tavuk klasik’in reklam yüzü Emrah olmuş. Reklamı izledim.
Emrah tam hamburgerini ısıracekken bir arkadaşı sesleniyor, “Arabanı çiziyorlar” diye.
Emrah’ın umrunda olmuyor, “Benim acım bana yeter” deyip acılı hamburgerini yemeye devam ediyor.
Bir kere Emrah deyince herkesin ilk aklına gelen şey cimrilik...
Malum, Emrah’ın cimriliğine dair kimisi gerçek kimisi uydurma bin türlü efsane öykü var.
Hal böyle olunca maalesef bu reklam hiç inandırıcı gelmiyor.
Arabası çizildiği halde hamburgerini yemeyi tercih eden bir Emrah’a kim inanır?
Bir tek şu açıdan galiba: Afili bir restorana gidip başlangıcıydı, salatasıydı, ana yemeğiydi; bir sürü yemek sipariş verip yemez ve yandaki hamburgerciyi tercih edebilir kafamızdaki Emrah algısı.
Ne de olsa ikincisi daha uygun fiyatlı olduğu, diğeri daha çok cep yaktığı için...
Televizyona dair iki şey
* CÜNEYT ÖZDEMİR: Kanal D Ana Haber’i sunmaya başlamasıyla beraber uzun süredir ilk kez bir ana haber bültenini başından sonuna dek izledim. Çünkü Özdemir’in ‘tavırlı’ sunumu ve dinamik tarzı dikkat çekici. İzlettiriyor kendini...
* REYTİNG TANRISI: Aslında bu işlerin piri Cengiz Semercioğlu’dur, o bilir. Ama insan düşünmeden edemiyor. Bu reyting sistemi yüzünden yerli televizyon dünyası “erken final yapan dizi çöplüğü”ne dönmek üzere. Hatta döndü bile.
Her gün yeni bir dizinin daha yayından kalktığı haberi geliyor.
Şimdi de Gülse Birsel, Yalan Dünya’nın beklenenden daha erken final yapacağını duyurmuş. Reytinglerden dolayı...
Neresinden baksanız üzücü bir durum.
O kadar uğraş didin, sonra aniden haber gelsin, “Sizin dizi reyting kurbanı” diye.
Belki de reyting sistemi kadar dizi sektörünün kendisini de eleştirmesi gerekiyor.
“Ne yapıyoruz biz? Yoksa aynı şeyleri mi tekrarlıyoruz?” diye...
Kendi adıma son yıllarda en unutamadığım dizi Ezel’dir.
Çünkü senaryosu iyidir.
İş, dönüp dolaşıp oraya dayanıyor galiba: Zeki senaryo.
Şehir Atlası
İstanbul’un yeme-içme, eğlenme ve görme-görülme dünyasının sonbahar-kış sezonu şimdilik aynı benzer/popüler rotalarla devam ediyor.
Yani: Heyecan verici bir şey pek yok.
En heyecan verici iki şey Karaköy’de açılan Raw adlı kulüp ve Nişantaşı’ndaki POP Cocktail.
Özellikle POP’un akşamüstü bar versiyonu henüz yeni açılmasına rağmen şimdiden tutmuş, sevilmiş görünüyor.
İlk başta dışarıya hiç masa yerleştirmemiş olmalarını yadırgamıştım, ama anlaşılan bu ayaküstü takılma hali daha tatlı geldi insanlara.
Akmerkez içindeki Serafina ise geçenlerde sessiz sedasız açıldı.
Henüz Akmerkez’in inşaatı tam bitmiş değil, belki de bu yüzden böyle bir sessizlik tercih ettiler.
Geçen sezonun parlak mekanları ise aynı şekilde yola devam...
Fenix menüsüyle ilgili gelen eleştirilere kulak tıkamamış, menüyü yenilemiş ve neredeyse her gece iyi isimleri ağırlıyor.
Ulus 29 ve Sunset de öyle.
Emirgan’ın popüler adresi Pizza Emirgan’a gecenin belli bir saatinden sonra hala gidiliyor, ama o ilk zamanlardaki halini arayanlar var şimdiden, “Eskisi gibi değil” diyorlar.
Lucca, bildiğiniz Lucca.
Karaköy de aynı. Colonie biraz daha Karaköy’ün o bildik kafelerinin dışına çıkıyor gibi.
Ama yine de bu kış Karaköy’den enerjik bir çıkış, yeni bir şeyler daha bekliyor insan.
Sanki buranın enerjisini erken tükettik gibi.
Naif ön plana çıkmaya başladı. Diğer Karaköy mekanlarından farklı ve özenli yemekleriyle...
Paylaş