Özgüven meteorları yağıyordu üstümüze

.

Haberin Devamı

YENİ JENERASYON ÖZGÜVENİ

Aleyna Tilki yeni jenerasyon bir özgüven meteoru.
Gün geçmiyor ki üzerimize salmasın bir iddiasını ve biz faniler altında böcek gibi ezilmeyelim.
En son demiş ki bebeksi: “Google’da en çok aratılan ilk isim benimki.
Youtube’da A yazınca ilk Ahmet Kaya’nın ismi sonra benimki çıkıyor.”
MFÖ’nün “Peki peki anladık, her şeyi sen bilirsin” diye başlayıp devam eden o pek şahane şarkısını an itibariyle sevgiyle analım ve Aleyna’ya diyelim ki:
“Şarkını seviyoruz, klibin de tık rekoru kırmış vaziyette. Bu tarz coşmalara hiç gerek yok, gözümüzdeki değerinden yiyorsun.”

VALE ÖZGÜVENİ

Dibine kadar doğru: Bazı valeler gerçekten de mekanın efendisi gibi davranıyor.
Mekanın sahibinden, işletmecisinden bile daha çok orayı benimsiyor.
Hal böyle olunca onların özgüveni korkutucu oluyor.
Her an dövecekmiş gibi bakıyor, üstten bakan bir tavır denizinde yüzüyorlar.
Son olarak Yalıkavak Xuma’da gerçekleşen vale olayı da bunun son örneği.
Vale özgüveni eşittir öfkesi nereden kaynaklanıyor? Kuralsızlıktan.
Çünkü bu konuda belli bir düzen yok. Sistem yok.
Mekanlar belli gruplara teslim ediliyor.

GECE KARTALI ÖZGÜVENİ

Kimi abartılı bir nostaljiyle, “Eski mahalle ruhu geri dönüyor, yaşasın bekçiler” diye halay çekerek karşıladı onları. Şimdiki mahalleleri eskisi gibi sanarak...
Kimi ise temkinli yaklaştı, “Peki ama kim korunacak, kimden korunacak?” diye...
Ben de ikinci gruptanım.
Acaba herkesi “eşit” koruyacak mı yeni bekçiler?
Çünkü daha baştan manasız bir özgüven dopingiyle sahaya çıkarıldılar, esas isimleri malum: Gece Kartalları.
Dizi ismi gibi. Hayli gösterişli, hayli “sokakların efendisi” havasında, hayli “rolü abartmaya” müsait.
Umarım nostaljik, çocuksu yaklaşanların dediği gibi olur her şey...
Bekleyip -sezon sezon- göreceğiz.

SİBEL CAN ÖZGÜVENİ

Hiçbir şey yapmadı. Tıpkı 90’larda olduğu gibi balkonda pozlandı ve sonuç:
Herkes onu konuştu, hâlâ da konuşuyor.
Böyle olacağından emindi.
Eh, bu da alkışlanası bir başka özgüven.

Haberin Devamı

Alaçatı’nın ‘Muhtar’ı

Evet, Alaçatı’da kuru kalabalık çok.
Evet, nargileci ve kebapçılar “Ne alaka?”
Evet, yüksek sesli müzik ve yan yana açılan barlar konusunda hâlâ tartışmalar gırla.
Ama Alaçatı’da hâlâ umut var.
Elbette restoranlar açısından.
Genç insanlar, şefler yeni şeyler denemeye devam ediyor.
Bu yaz sezonu mesela Yek, Kolburano’s, Limonaia, Tarla ve Meftun konuşuldu.
Peşinden Dokuz Buçuk geldi, yakın zaman evvel ise Muhtar.
Hacımemiş tarafındaki Muhtar’ın menüsü iddialı.
Özellikle ahtapot konusunda.
Hiçbir mekanda rastlamadığım kadar ahtapot üzerine çeşitleme var burada:
İsli ahtapot ızgarasından tutun da ahtapot yahniye ve vişne ağacı kömüründe pişirilen ahtapot bacaklarına kadar yok yok.
Meraklısı mutlaka denemeli.

Haberin Devamı

İstanbul hareketleniyor

Şu sıra İstanbul’daki mekan sahipleri önümüzdeki kış sezonu için heyecanlı.
Geçen yıl tüm projeler durmuştu, şimdi ise kiminle konuşsam yeni bir proje hazırlığında.
Projelerin bir kısmını iki hafta önce yazmıştım.
Dün de yeni Reina olması muhtemel Pasha’yı.
Gelelim yeni fısıltıya...
İKSV’nin üst katındaki Saigon çoktan kapanmış.
Yakında burası modern meyhane olarak açılacakmış.
İsmi henüz belli olmayan mekanı açanlar Escale ve Topaz’ın sahibi Yücel-Gülin Özalp çifti.

Yazarın Tüm Yazıları