Öpüşme eylemi ve bir ressamın ‘popcornografisi’

Adı Shurooq Amin. Yarı Kuveytli yarı Suriyeli bir kadın ressam. Aynı zamanda Kuveyt Üniversitesi’nde profesör.

Haberin Devamı

Resimlerinde Arap toplumundaki çifte standart hallere dikkat çekiyor. Arap erkeklerini şöyle tanımlıyor mesela: Hafta sonu alkoliği, parti canavarı, gizli playboy ve aynı zamanda din hakkında vaizler veren muhafazakar aile babası.
Shurooq Amin’in “It’s A Man’s World” adlı sergisi geçen yıl Kuveyt’te bir galeride açıldıktan üç saat sonra zorla kapattırılmış.
Çünkü yönetim resimleri pornografik ve anti-İslamcı bulmuş.
Bu olayın duyulmasıyla beraber özellikle sosyal medyada Amin’e destek mesajları yağmış.
Yine de ünlü ressam bu sergisini bir daha Kuveyt’te gösterememiş.
Amin’in yeni sergisi ise geçen nisan ayında Dubai’deki Ayyam Galeri’de açılmış. /images/100/0x0/55ead2a4f018fbb8f898f1f7
Serginin adı ressamın yaşadığı olaylara tepki niteliğinde: “Popcornographic”.
Amin’in bu sergideki resimlerini ve hikayesini Dubai’deki arkadaşlarım sayesinde keşfettim.
Hepsi çok önemsiyor Amin’i.
Haklılar da; çünkü Amin başka bir yere gitmiyor, ülkesinde yaşamaya devam ediyor.
Ortadoğu’daki kadınları uyandırmanın, onlara bir mesaj vermenin derdinde.
Son sergisinde de zaten kadınların erkek dünyasının elinde nasıl oyuncak olduğunu cömertçe gözler önüne seriyor.
Amin’in resimlerine bakıp hikayesini dinlerken aynı anda kilometrelerce uzaktaki Ankara metrosunda öpüşme eylemi vardı.
Malum, geçen hafta metroda şöyle tuhaf bir anons yapılmıştı:
“Lütfen ahlak kurallarına uygun hareket ediniz” diye.
Öpüşme eylemi de bu anonsa tepki göstermek için organize edildi.
Eylemin sadece Ankara’yla kısıtlı kalması üzücüydü aslında.
Çünkü bu sadece Ankara Metrosu problemi değil, herkesin problemi.
Amin’in sergisinin Kuveyt’te kapatılıyor olmasının sadece Kuveyt’te yaşayanın problemi olmaması gibi.
Problemin toplamdaki adı ise malum: Özgürlüklerin kısıtlanması!

Haberin Devamı

Dubai’ye dair savruk notlar

İÇKİ Dubai Mall’da sersem sepet bir halde dolandıktan sonra dışarıya çıktım. Yapay gölün üzerindeki köprüden geçip Karma adlı bara girdim. Barın konumu iyi.
Hem yapay göl üzerinde yarım saatte bir tekrarlanan hayli romantik su ve ışık gösterisini izleyebiliyor hem de içki içebiliyorsun. Daha ne olsun, çifte haz!
YEMEK
Bir akşam Zuma’da yemek yedim. Bizim Ortaköy’deki Zuma’dan çok daha büyük Dubai’deki.
Bir ara insanları gözlemlemekten yemeğe konsantre olamadım: Silikonlu memeleri üzerindeki büstiyerden taşmak üzere olan uzun boylu bir kadının özgüvenini de gördüm, siyah çarşaflarına taşlar işlenmiş üç kadının hararetli bir şekilde sohbet edip şen şakrak gülüşlerini de...
TURİSTİK İtiraf ediyorum, dünyanın en uzun binası denilen Burj Khalifa önünde fotoğraf çektirdim.
Ne yaparsan yap, bu uzun kule kadraja sığmıyor be iki gözüm, onu öğrendim.
MAKAM Takside giderken radyodan ezan dinledim. Ezanı söyleyen farklı bir makamdan söylüyordu sanırım. Başka türlü geldi bana. Şimdiye kadar duyduğum en iyi ezan yorumuydu.
ŞİMDİLİK Dubai dünyası notları şimdilik bu kadar. Burada hayat çok fazla klima. Donup gitmezsem bir köşede, devam ederiz elbet çarşamba...

Yazarın Tüm Yazıları