Nişantaşı’nın yeni gizli barında neler oldu

Nişantaşı’ndaki Must’ın uzun süredir beklenen ‘gizli barı’ Müştemilat salı gecesi sürpriz bir şekilde kapılarını açtı.

Haberin Devamı


Must’ın arka sokağındaki Müştemilat’ın açılış gecesinde mekanın ortaklarından Barış Arduç ve Engin Öztürk de vardı.
Peki Müştemilat nasıl bir yer olmuş? Hemen ilk izlenimleri söyleyeyim:
Önce bir avludaki bahçenin içinden geçiyorsun.
Sonra demir bir kapıdan girip merdivenlerden loş ışık eşliğinde gizemli bir şekilde aşağı iniyorsun.
Merdivenin sonundaki perdeleri aralayınca da Müştemilat’a ulaşmış oluyorsun.
Hayli büyük bir sahnesi olan mekanın masaları davul formunda, eğlenceli.
Ortamı ise pek sıkış tepiş değil, ferah.
Elbette mekanda canlı müzik performansı var.
İlk gece Çağlar adlı bir solist çıktı sahneye...
Söylemezsem olmaz: Mekanın DJ’i biraz amatördü, aynı şarkıyı iki kez çaldı mesela...
Unutmadan: Yakın zamanda Müştemilat’ın giriş katına hamburgerci açacaklarmış.
Gece yarısı midesi kazınanlar için...
En çok merak edilen soruyu da yanıtlayayım:
Barış ve Engin her gece orada olur mu sorusunu...
Elbette olmazlar, ikisinin de asıl işi başka.
Ama Engin’i daha çok orada göreceğinizi söyleyebilirim.
Engin daha sosyal ve gece hayatını seviyor çünkü.

Haberin Devamı

2019’da eğlence sektörünü neler bekliyor

◊ Artacak içki ve yemek fiyatları...
◊ Daha küçük, daha samimi mekanlar...
◊ Yeni canlı müzik starları...

Daha önce Bennu Gerede’yi düşünmüşlerdi

Bünyesinde 29, Fenix, Da Mario, Gina, Nusr-et, Zuma gibi önemli mekanları barındıran D.ream grubu kaynamaya devam ediyor.
Bir süre önce Levent Veziroğlu’ndan boşalan koltuğa Umut Özkanca getirilmişti.
Etiler’deki Fenix’e ise bir işletmeci yüzü aranıyordu.
Bennu Gerede’nin ismi kulislerde çok dolaşmıştı ama sonunda Lal Dedeoğlu’nda karar kılındı.
Bir dönem şehrin en popüler barlarından biri olmuş “Buz”la adı özdeşleşmiş Dedeoğlu’nun seçilmesi şuna işaret:
Fenix’e daha “cool” bir kitlenin arzu ediliyor.

Saat saat Duble’de olanlar

Emre Çapa’nın Duble Meze’sine uzun süredir gitmemiştim.
Sonunda bir grup arkadaş Duble’nin Karaköy’deki yerine gittik ve gözlemlerim saat saat şudur:
◊ Saat 21.30: İnsanlar masalarındaki mezeleri yiyor ve sohbet ediyor. Herkes gayet sakin. Asayiş berkemal.
◊ Saat 22.00: Kısık bir tonda çalınan eski Türkçe pop şarkılarına yavaş yavaş eşlik etmeler başlıyor.
◊ Saat 22.20: Müziğin sesi yavaşça artıyor.
◊ Saat 22.45: Masalarda artık sadece tatlılar var. Seçilen şarkılar artık daha bağıra çağıra eşlik etmeye müsait. Misal: Herkes aynı anda “Ellerimde çiçekler” şarkısını söylüyor, ben şok.
◊ Saat 23.00: Müzik son ses. Masalardan üçer beşer ayağa kalkanlar dans etmeye başlıyor. Ve çok ilginç, masalardakiler hep yeni nesil ama şarkılar hep 80’ler 90’lar.
◊ Saat 23.30: Herkes ayakta, coşmuş durumda. Sanki biri “Göbek at” düğmesine basmış gibi, çok acayip.
◊ Saat 00.00: İtiraf ediyorum, ben de ayağa kalktım ve minik coşmalar, dans etmeler yaşadım tabii.
Çünkü evet, dayanamıyorsun. Herkes ayaktayken öyle edebimle oturayım diyemiyorsun...

 

Yazarın Tüm Yazıları