Paylaş
Ne yazsan ne desen boş geliyor.
Kelimelerin de tükendiğini hissediyorsun.
Lanetlemeler, yazıklar olsunlar bu yüzden yetersiz kalıyor.
Çünkü o kadar çok kullanmışız ki şimdiye kadar.
O kadar çok acı olay olmuş ki, şu son birkaç yıl içinde.
Yetersiz kalması ondan...
Ve tuhaf ama, güzel şeylere bir sürü yeni kelime bulunabiliyor da, acı olaylarda hep aynı kelimeler giriyor devreye.
Akıl durduğundan, acıyla sıkıştığından olabilir mi?
Çünkü acı böyle bir şeydir, düşünemezsin.
İlk bulduğun kelimeye sığınırsın.
Gidene yanarken tutunduğun o aynı kelime can simidin olur.
Batmamak, dimdik ayakta devam edebilmek için...
Bu yazıyı yazarken Suruç’ta katledilen 19 yaşındaki bir gencin, Evrim Deniz Erol’un Facebook’una bakıyorum bir yandan.
Kendi isminin yanı sıra kullandığı diğer profil ismi Cosmosun Delisi’ymiş.
Yaşadığı yeri ise Ütopya olarak konumlandırmış Evrim Deniz.
Otoritenin her türlüsüne karşı olduğunu tüm paylaşımlarında net bir şekilde ifade etmiş.
Her toplumsal olayda da sesini çıkarmış.
Özgecan cinayetinde...
Çin’deki köpek katliamında...
Kendine ait, kendine özel bir dünyası varmış işte.
Hepimiz gibi.
Turgut Uyar dizesi gibi:
“Ben tam kendime göre ben tam dünyaya göre...”
En iyisi gidenleri şiirle uğurlamak.
Çünkü kelimelerin en demli olduğu yerler, hâlâ şiirler.
O zaman Turgut Uyar dizesinin devamı gelsin, Evrim’lerin dengesini bozmayınız...
“... Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yan gelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var.
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre.
Ama sizin adınız ne?
Benim dengemi bozmayınız.”
Neden ortak bir konser yok?
Popüler isimler sosyal medya hesaplarından trajik olayları anında kınıyor, ses veriyor.
Bu çok güzel, ama sadece bu kadarı yeterli mi?
Mesela neden ülkenin en popüler şarkıcıları bir araya gelip tüm toplumu üzen acı bir olay için ortak konser veremiyor?
Tepkilerini bu şekilde ifade edemiyor?
Geçmişte gördük:
Rock’çılar popçularla yan yana gelmek istemiyor.
Kendileri bir araya gelip konser vermeyi yeğliyor.
Popçulardan da bazı isimler zaten halihazırda “Ben onunla yan yana gelmem” kibrine sahip.
Yani bir türlü olmuyor, olamıyor.
En ortak payda olan acılar bile popüler isimleri ortak bir konser fikrinde buluşturamıyor.
Şahane fikir: Parkta doğum günü kutlamak
Pazar günü Maçka Demokrasi Parkı’nda piknik yapan arkadaşlarımın yanına uğradım. Onların iki adım ötesinde kalabalık bir aile vardı.
Meğer o kalabalık, dedelerinin doğum gününü kutluyormuş.
En küçük torun sabah erkenden gelip parkın en güzel noktasında yer tutmuş.
Sonra birer birer tüm aile fertleri akın etmiş o ağacın altına.
Uzaktan bu aileyi izlemek çok keyifliydi.
Sessiz sakin bir şekilde dedenin pastasını kestiler.
Önceden hazırlandığı belli olan yiyecekleri birbirlerine ikram ettiler.
Asla gürültü-şamata yapmadılar, kimseyi de rahatsız etmediler.
Ve fikir gerçekten çok iyiydi: Parkta doğum günü kutlamak!
Hem hesaplı hem havadar...
Yakın zamanda doğum günü olan varsa parkta kutlamayı bir düşünsün derim.
Paylaş