Paylaş
DRAVMATİK GONCA
Cuma gecesi Nişantaşı’ndaki Pop Cocktail’de Gonca Vuslateri’ye rastladım.
Köpeği Pluto’yu gezdirirken uğramış mekana. Oynayacağı sinema filminden bahsetti.
Yaza doğru çekimleri Sivas’ta yapılacakmış. Hikaye komedi değil, drammış. O zamana dek Gonca Vuslateri’nden yeni bir sit-com projesi bekliyoruz.
Dram bir yere kadar Gonca...
SAPIK DORSIA!
Pop Cocktail demişken: Mekanın ortakları Tolga Sezgin ve Can Soylu, yeni bir mekan daha açıyorlar.
Tepebaşı’ndaki Rixos Pera’nın altında açılacak olan mekanın adı meşhur Amerikan Sapığı’ndan!
Christian Bale’in oynadığı filmde sık sık adı geçen, rezervasyon yapıp gitmenin neredeyse imkansız olduğu Dorsia’yı anımsarsınız.
İşte filmdeki o ulaşılmaz mekan Can’la Tolga’ya ilham vermiş ve yeni restoranın adını Dorsia koymuşlar.
Bakalım yerli Dorsia filmdeki gibi kök söktürecek mi müşterisine?
BU ORKESTRAYLA SEZEN AKSU OKEYDİR!
Cumartesi gecesinin konser hadisesi ise ilginç bir karışımdı:
Korhan Futacı’nın Kara Orkestrası’yla sahne alan Sezen Aksu.
Bu konser için seçilen Aksu şarkılarını kendi anlayışlarıyla yeniden düzenlemiş Korhan Futacı ve Kara Orkestra.
Ortaya çıkan sonuç, özellikle şu dört şarkıda pek şahaneydi:
Kavaklar, İstanbul Hatırası, Beni Yak, Vay.
Sadece Sezen Aksu şarkılarını değil, orkestranın kendi repertuvarından örnekleri de dinledik.
Nükhet Duru’yla özdeşleşmiş Ben Gene Sana Vurgunum adlı şarkıya yaptıkları yeni yorum özellikle nefisti.
Futacı’nın saksafon performansına da bin alkış...
Şarkılar kadar Sezen’in şovu da elbette konsere damga vurdu.
Adem Olan Anlar şarkısının bitiminde kafasına huni takıp erkek seyircilere leblebi fırlattığı anlar hem beklenmedik hem eğlenceliydi.
Bu arada konserin gerçekleştiği Zorlu PSM’de sıkı bir fotoğraf kontrolü vardı. Konser sırasında cep telefonuyla kim fotoğraf çekmeye kalksa görevliler üşenmeyip tek tek uyardı.
Aynı şekilde çiş molasına çıkan seyirciyi şarkı bitimine kadar dışarda beklettiler, içeriye almadılar.
Oyuncuların dilinde Kıvanç var
Bugünlerde dizi oyuncularının konuştuğu tek bir kişi var, o da Kıvanç Tatlıtuğ.
Herkes Kıvanç’ın Amerika’da oyunculuk açısından şansının yüksek olduğunu düşünüyor, “Umarım başarır” diye gayet olumlu konuşuyor.
Malum, Kıvanç her ne kadar “Amerika’ya yerleşmiyorum” diye iddiaları reddetse de, oradaki sektöre girmek istediğini bilmeyen yok. O yüzden şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Kıvanç Tatlıtuğ epey bir süre ortalarda olmayacak. Los Angeles’da şansını deneyecek.
Umarım gerçekten başarılı olur, Amerika macerası Tarkan’ınki gibi hüsranla sonuçlanmaz.
Bulgarlar’ın Lady Gaga’sı geliyor, ama...
Ama Gaga hallerinden hayli arınmış, değişmiş olarak!
Azis’den bahsediyorum.
Vazgeçmediği sarı sakalı, frapan ötesi kostümleriyle Eurovision’un sakallı prensesi Conchita’dan çok çok önce çıkmış ve oynak müziğiyle kitleleri peşinden sürüklemiş Azis’ten...
Şimdiye dek İstanbul sınırları içinde Bulgar göçmenlerinin yoğun olduğu Avcılar civarında bol bol konser vermiş Azis, bu kez büyük bir sahnede (Maslak Arena’da), üstelik şehrin dört bir yanına yayılmış afişli tanıtımlarıyla flaş flaş şov yapmaya hazırlanıyor.
Gel gör ki Azis’in o eski frapan halinden eser yok.
Yeni versiyonu/imajı rugby oyuncusu sertiğinde, maçoluğunda.
Bakalım bu versiyonuyla ilgi görecek mi Azis?
Çünkü Azis’in bu kadar ilgi görmesine neden olan her zaman bu çok boyutlu trans görüntüsüydü.
PuCCa’nın yanıtı
Cumartesi günü kitabından aşırı serbest uyarlanmış Hadi İnşallah filmiyle ilgili PuCCa’nın ne düşündüğünü merak ettiğimi yazmıştım.
Dün Hürriyet Pazar’da yayınlanan yazısıyla PuCCa’nın ne düşündüğünü öğrendim:
“İlk 10 dakika domuz gibi oturdum sonra Allah kahretsin çok komik film yapmışlar, gülmeye başladım.”
Kısacası, beğenmiş. Ama Allahtan şunu da atlamamış:
“Günlüklerimden çok kopuk şeyler var, evet. Karakterler çok değişmiş. Beni ben yapan şeyler yok. Ama komik bir film ortada.”
Ben de diyorum ki: Film yer yer komik, ama abartmayalım.
Seni sen yapan şeyler olsa daha zekice komik olurdu PuCCa.
Paylaş