Milli eleştiri sporu: Kilo alıp verenler

Dünden beri o konuşuluyor.
“Amma zayıflamış”lar, “Çok yazık, önceki hali daha iyiydi”ler, “Ay, bir hastalığı mı var acaba?” diyenler... Oysa Süreyya Yalçın önceki haline de bin tane yorum alıyordu eminim:
“Çok mu kilo aldın”lar, “Azıcık zayıflasan iyi olur” telkinleri, arkadaş arasında yapılan “Kuzum çok şiştin sen de!” yorumları, “Şu göbeğini biraz erit” diyen sert eleştiriler...
Malum, bizde bu işin ortası yok.
Çok kilo veren de çok kilo alan da her daim eleştiri oklarıyla bam bam bam!
Çünkü birbirimizi görünce konuşacak konumuz yok.
Ya da var ama işimize gelmiyor. O yüzden ilk gündem cümlesi hep kilo magazini oluyor. Hiç medyayı suçlamayın yani, “X ünlü çok kilo aldı” haberleri filan dolayısıyla...

Defne Kaman mı Atiye mi?

Buket Uzuner sonunda beklenen hamleyi yaptı ve “Atiye” dizisine intihal davası açtı. Yeni değil, “Atiye”nin ilk sezonu çıktığından beri zaten konuşuluyordu.
Dizideki bazı ana karakterlerin Uzuner’in yazdığı “Su”, “Toprak, “Hava” ve “Ateş” romanlarındaki karakterlere (özellikle de Defne Kaman’a) fazlasıyla benzediği iddiası...
Sonunda Uzuner sessizliğini bu davayla bozdu. Amacının, “Türkiye’de fikir haklarının kolayca çalınamayacağı konusunda emsal teşkil etmek” olduğunu söyleyerek...
Uzuner’i yıllardır tanıyan biri olarak bu davayla ilgili samimi tavrına inanıyorum.
Konuşulmak, gündeme gelmek için böyle bir şey yapmaz. Bu nedenle davanın seyri önemli.

Reklam panolarında 115 kadın fotoğrafçı

Gel de geçen yılın eylül ayını özleme!
Her eylül İstanbul’da peş peşe etkinlikler olurdu. Sanat fuarı, moda haftası, yeni açılışlar; bin tane etkinlik işte.
Şimdi hiçbiri yok. Tek tük bir şeyler oluyor.
O da önceki yılların eylül aylarını bilenlere yetmiyor tabii.
İşte “Oh be!” dedirtecek, nefes aldıracak bir etkinlik: Billboard İstanbul.
Eylülde değil ama, 5 Ekim’de başlıyor.
Bu sanat etkinliği için kalkıp bir yere gitmenize gerek yok, eserler ayağınıza geliyor.
Farklı ülkelerden seçilmiş 115 fotoğrafçının işleri İstanbul’daki reklam panolarında sergilenecek.
Fotoğrafçıların hepsi kadın.
Dolayısıyla çekilen fotoğrafların çoğu da kadınları yakından ilgilendiren türden.
Daha önce dünyanın başka metropollerinde de gerçekleşmiş bu kamusal alan sergisiyle beraber en azından trafikte giderken sıradan bir marka reklamı değil, düşünmenize yol açan bir eser göreceksiniz.
En azından bir süreliğine. 18 Ekim’e kadar...

Pek sevdim...

◊ SÜREKLİ YOLDA OLAN ÇİFT...
Tanıştıkları günden beri beraber gezdiklerini söyleyen Asya ve Umut’un Yolda Bi Blog adlı Youtube kanallarını pek sevdim...
Şu an Almanya’dalar ve en son bir yerde kamp yaptılar.
YouTube’da sadece abuk ergen içerikler yok yani, böyle aklı başında içerikler de mevcut.

◊ KİMİM LAN BEN?
Ben demiyorum, Mert Demir diyor. Yeni keşfettiğim bir şarkıcı. Yeni albümünün ismi bu. Albümden en sevdiğim şarkı ise “Benim suçum günahım ne?” Kesin bilgi, pek sevdim!
Nedeni de şu: The Weeknd abimiz yerli müzik alemine ilham vermeye devam ediyor. Bu şarkı da o ilhamla dolu. Ama güzel mi, güzel.