Mevzular arası trekking

BETON KOYUNDA GALERİ EV

Haberin Devamı

Cem Yılmaz, Bodrum’da Cennet Koyu olarak bilinen yere inşa edilen Mandarin Oriental’de ev almış.
Aldığı tablolarla oradaki evini bir sanat galerisi haline getirmeyi planlıyormuş. Çıkan haberlerde böyle yazıyordu.
Çok güzel, güzel ama Cennet Koyu bu proje sayesinde çoktan beton koyu haline geldi.
Geçen yaz görmüş ve gözlerime inanamamıştım.
Dolayısıyla beton koy içindeki evi galeri olarak güzelleştirmeye çalışsan ne fayda...

MÜZİK FESTİVALİ DEĞİL, BAŞKAN’IN PARTİSİ
Türkmenistan gerçekten ilginç bir ülke.
Devlet Başkanları’nın doğum gününde dünyanın dört bir yanından şarkıcı çağırıp kutlama yapmaları bunun en acayip göstergesi.
Doğum günü kutlamasındaki şarkıcı listesi uzayıp gidiyor: Amerika’dan Jennifer Lopez, bizden Ziynet Sali ve Mustafa Sandal, Rusya’dan Filip Kirkorov, Lübnan’dan Nancy Ajram ve hatta Çin’den de bazı şarkıcılar...
Başkan’ın doğum gününü uluslararası bir müzik festivaline dönüştürmek...
Umarım bu kafa bir gün bu topraklara da ilham olmaz.

MERYEM SEKTÖRÜ DEĞİŞTİRİR Mİ
Meryem Uzerli yeni sezonda bir dizide yer alma şartlarını açıklamış.
İlk şartı tabii ki ücret!
Hadi yapımcılar bunu yerine getirdi ama diğer şartları için bizim yapımcılar çok zorlanır bence.
Çünkü Meryem haftanın dört günü çalışabileceğini söylemiş.
Bu da doksan dakikalık dizilerin yetişebilmesi için yeterli bir zaman değil.
Ayrıca Meryem dizinin en fazla 20 bölümde bitmesini şart koşmuş.
Bizde 20 bölümde biten diziye hâlâ “yayından kalktı” gözüyle bakılıyor. Keza bizim diziler yirmi bölümde daha konuya yeni başlamış olabiliyor!
Dolayısıyla bu da imkansız bir istek gibi.
Ama belli olmaz. Meryem belki biraz şartlarında yumuşar, yapımcılar da her şeye değil ama bazı kurallarına “evet” derse dizi sektörü o zaman hayli değişir.
Diğer star oyuncular da bu tarz taleplerle yapımcıların karşısına geçebilir.
Sektördeki Meryem etkisi bakalım nasıl sonuçlar doğuracak?

Haberin Devamı

O Taksim’den bu Taksim’e

Bundan yirmi gün önce dört bir yanı barikatlarla çevrili bir adaya dönüşen Taksim’de ikamet ediyor olmanın nasıl bir şey olduğunu yazmıştım.
Şimdi o yazıyı şöyle güncelliyorum:
AKM ve Gezi Parkı polis evi gibi oldu. Sivili, üniformalısı her yerde polis var.
Yirmi gün önce Gezi protestocularını tuvalet ve benzeri ihtiyaçlar nedeniyle sıkça ağırlayan civar otelleri şimdi polisleri ağırlıyor.
Meydana çıktığınızda bazı polisler yanınızdan geçerken kafalarını çevirip baştan aşağı süzüyor. Peki ama neden? Orası bilinmiyor.
Civardaki, sokağımızdaki tüm kaldırımların, duvarların rengi değişti. Gri oldu. Çünkü sloganların üzeri gri bir boyayla boyandı. Yamalı bohça gibi her yer.
Kaldırım taşları bir daha sökülemesin diye bu kez beton kaldırımlar yapılıyor. Yine bir kaldırım yap-boz sezonundayız yani.

Yazarın Tüm Yazıları