Mevzular arası trekking

* “NEXT” DEVRİ
Şöyle bir araştırma yapılabilir mi acaba: Yıllara göre bıkma süremizin nasıl da kısaldığına dair...

Haberin Devamı

Çünkü ben diyorum ki, bir 10 yıl öncesine göre artık her şeyden daha hızlı bıkıyoruz. Bir şarkıdan, bir filmden, bir diziden, bir programdan, bir kötü olayın sarsıcı etkisinden...

En fazla bir hafta sürüyor bir şeyden hayranlık ya da üzüntüyle etkilenmemiz, sonra hop bıkıyoruz ve “sıradaki yavrucum?” yapıyoruz.

Öngörülemem odur ki, yakın zamanda bir hafta bile sürmeyecek ve bir saat sonra bıkacağız her şeyden. şimdinin hızı böyle bir hız çünkü, fır fır...

* BİREYSEL HABER AJANSLARI

Geçenlerde bir arkadaşımla önce Twitter’da konuştuk.

İki saniye sonra da birbirimize telefon açtık. Sonra da, “Ne yapıyoruz biz yahu, bu nasıl bir iletişim telaşı?” diye karşılıklı kalakaldık. Gerçi bu iletişim miydi emin değilim.

Başka bir şey bu. Başka bir adı/tadı var.

Şu olabilir mi: Artık herkes birbirini haber ajansı gibi görüyor. Mesela “Naber?” derken aslında karşısındakine, şunu öğrenmek istiyor: “Ne gibi haberler var sende? Ne gibi dedikodular?”

İletişim bunun üzerine kurulu artık: “Senden son haberleri bana acilen geçer misin? Çok fazla ayrıntıya girmene lüzum yok ama, 140 karakterde anlatsan yeter, aklımda tutamam zaten.”

* “WELCOME TO TURKEY BEYLER” İLANI

Son günlerde en çok bayıldığım yazılı basın ilanı Efe Rakı’ya ait olanıydı. Mey ıçki’nin yabancı içki grubu Diageo’ya satılmasının üzerine Efe’ciler bu gruba hitaben “Welcome to Turkey beyler” ilanı vermişler.

Kibarca efelenmişler. Esprili olmuş. Dozu kaçırmadan kendilerini de anlatmışlar. Efe Rakı’nın nasıl kurulduğundan bahsetmişler. Normalde bu kadar uzun yazıları bir ilanda okumam. Ama bu kez baştan sona okudum. ıyi hazırlandığı için...

* KADINLAR GÜNÜ FOTOĞRAFLARI

Dün bütün gazeteler ve internet sitelerinde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bazı ünlü kadınların verdiği pozlar yer alıyordu. Kimisi su altında nefessiz kalarak, kimisi suratını asıp somurtarak ya da öfkeli bir şekilde objektife bakarak poz vermiş.

Bu tür çalışmaları iyi niyetli ama hep yaratıcı fikirden ve cesaretten yoksun buluyorum.

Çünkü madem böyle bir çalışma yapılıyor, daha yaratıcı olunabilir ve daha sert/daha cesur fotoğraflar çekilebilir. Hayır, ünlü kadınlar illa ki soyunsun demiyorum.
Akla ilk bu geliyor ve hiç yaratıcı değil.

Mesela bu ünlü kadınları stüdyoya tıkıp fotoğraf çekeceğinize onları alıp doğuya götürün diyorum. Oradaki kadınlarla en az iki hafta beraber yaşatın. Sonra da bu süreci fotoğraflayın mesela. Daha ilginç olur. Daha çok konuşulur.

Yoksa böyle stüdyoda istedikleri kadar öfkeli mimikler yapsın ünlü kadınlar; kimsenin umrunda olmuyor, üzgünüm...

Haberin Devamı

Şehir Atlası

Haberin Devamı

* KAR NÖBETÇİLERİ... Bu kadar kar romantiği miyiz gerçekten? Son birkaç gündür herkes nasıl da kar yağışını bekledi (bir kez daha) hevesle, inanılmazdı.
Önceki gece Saba Tümer’in programına katılmak için CNN Türk’e gittiğimde Bağcılar civarında kar yağışı vardı. Ama şehir içine geldim, hiçbir şey yoktu. Bu yüzden derim ki sevgili kar romantikleri, artık şehir içine kar yağmasını beklemeyin. Olay (yani kar yağışı) daha çok Bağcılar, Beylikdüzü, hatta şanslıysanız belki Yeşilköy civarında cereyan ediyor. Bir turist gibi oralara akın edin. Semtinize kar yağmasını beklemeden...

* YEŞİLKÖY’DEKİ NORTH SHIELD... Ben öyle yaptım, bu fırtınada, karda kışta Yeşilköy’e geldim. North Shield’e.
şehir merkezinde -Asmalımescit ve Sultanahmet’teki hariç- pek North Shield yok artık, ama burada gözlerden ırak bir tane buldum ve iyi geldi. Sessiz sakin, “naber” gürültüsünden uzak.
Kimseye, “süper” demek zorunda da değilim. Mis gibi...

Yazarın Tüm Yazıları