Paylaş
* SEVİŞME KULÜBÜ
Kötü sevişen/öpüşen oyuncuların olduğu eğlenceli bir (nihayet) şehir filmi geliyor.
İki radyo dj’inin canlı yayında dinleyicileriyle telefon seksi yapmaları fikri şahane mesela.
şimdiye kadar “ciddi” filmleri ve belgeselleriyle tanıdığımız yönetmen Tolga Örnek’in bu sahneleri (ve diğerlerini) nasıl çektiğini merak ediyorum doğrusu...
* CEMİL İPEKÇİ’NİN AİLE FOTOĞRAFI
Elton John ve David Furnish çifti taşıyıcı anne vasıtasıyla dünyaya gelen bebekleri Zachary ile ünlü magazin dergisi OK!’e kapak pozu vermişler. ılk başta farklı, alışılmadık, sonra çok hoş, çok mutlu, ama bir noktadan sonra sıkıcı/sıradan geliyor bu poz, bakan insana...
Oysa cuma günü Kelebek’te yayınlanan bir fotoğraf vardı ki, bence Elton-David-Zachary üçlüsünün kapak fotoğrafından bin kat daha çekici ve daha gerçekti!
Cemil ıpekçi, Bekir Çoşar, eşi Pınar ve oğulları Ali’nin yer aldığı sünnet düğünü fotoğrafından bahsediyorum (kadraja sünnetçi de girmiş, ama onu geçelim).
Cemil ve Bekir’in belki eskisi kadar duygusal bağları yok, ama işte birbirlerinden kopmuyor/kopamıyorlar.
Diğer yandan bir de çocuk var. Ve Bekir’in eşi...
Onlar da kopmuyor birbirinden, kopamıyorlar. ıster zorunluluk deyin, ister gerçek bir bağ var hâlâ...
Ama dönüp dolaşıp hepsi bir fotoğraf karesinde bir araya gelebiliyor. Geçmişte ne kadar kavga etseler, birbirlerine söylenseler de...
Kimine fazla karmaşık, fazla “oha” ve “yuh artık” gelebilir.
Bana Elton ve David çiftinin sterilliğinden daha aydınlık ve doğal geldi. Ve tabii daha “biz”, daha Türk işi.
İngiltere’de böyle bir Voltron’ı oluşturma durumu bence pek vuku bulmazdı. Pratikte.
* HAYATIN NEYDEN İBARET?
Kollar sıvanmalı ve devlet katındakilerin günlük hayata yönelik açıklamalarını arka arkaya veren bir magazin programı yapılmalı... Çünkü pop şarkıcılarını geçtiler, sürekli yeni bir şey söylüyorlar, birbirlerine atıfta bulunuyorlar, filan...
Bunların arka arkaya verildiği bir programa acil ihtiyaç var.
Çok eğleneceğimize, programın “flaş, flaş”lar konusunda sıkıntı çekmeyeceğine eminim.
Misal, son olarak Bülent Arınç meşhur “yaşam tarzı müdahalesi” konusuyla iligili olarak, “Kimsenin yaşam biçiminden şikayetimiz yok. Hayat içkiden ibaret değil. Hayat seksten ibaret değil. Bir kısım çağdaş düşünceye sahip olduğunu söyleyenler sadece içki ve seksle olaylara bakıyorlar” demiş.
İyi de, yine genelleme yapılıyor.
Kimisi için hayat gerçekten seks, kimisi için hayat gerçekten içki, kimisi için de hayat dibine kadar göbek salata ve de sağlıklı yaşamdır, vesaire.
Hayat “şundan ve bundan ibaret değildir” demek de bir kibar dayatma değil mi?
Pop Atlası
* FUNDA ARAR’DAN BOL HİTLİ BİR ALBÜM...
Funda Arar yeni albümü “Aşkın Masum Çocukları”nı şubatın ilk haftası çıkarıyor. Bol hit içeren bu albümü geçtiğimiz günlerde dinleme imkanı buldum.
Hâlâ şu iki şarkı dilimde: ılki, sözlerini Aysel Gürel’in yazdığı, müziği Febyo Taşel’e ait “Erite Erite”.
Özellikle şarkının şu dizeleri herkesi damardan yakalayacak:
“Sana başka bir aşktan kaçıp geldim unutma/ Orada bıraktım, almadım bütün anılarımı/ Bana aynı şüpheyi, aynı acıyı yaşatma/ Seven ya affeder ya affetmez böyle hatayı.”
Takıldığım ikinci şarkı ise “Aşkın Bana Değdi Değeli”.
Bu şarkının söz ve müziği Febyo Taşel’e ait.
Zaten Taşel bu albümde söz yazarı olarak da göstermiş marifetini. Albüme ağırlığını bu yönüyle de koymuş.
Bu arada bir Aysel Gürel sözü daha var albümde, onun adı da “ıkimiz”. Bu şarkının da dillere marş olacağına kuşku yok, hemen yakalıyor çünkü melodisi ve sözü insanı.
Albümün içeriğiyle ilgili son bir haber daha vereyim. Cem Karaca’nın Nazım Hikmet şiirinden bestelediği o unutulmaz klasik “Herkes Gibisin” de yer alıyor bu son albümde. Ve öyle bir yorumlamış ki Arar bu şarkıyı, of ki ne of, anlatmaya kelimeler yetmez. Diyorum...
* NİLÜFER’DEN ROCK AÇILIMI...
Nilüfer bir sürpriz yaptı ve kendi şarkılarını rock grubu ve şarkıcılarıyla düet yaparak söylediği özel bir albüm hazırladı.
Bu albüm de şubatın ilk haftası piyasada olacak.
Albümde Kayahan şarkıları yine yok. Açılışı ise şebnem Ferah’la beraber yapmış Nilüfer, “Erkekler Ağlamaz” şarkısıyla...
Paylaş