Paylaş
Daha önce hiç gelmediğim bir yerdi True Blue. Merak da ediyordum. Meğer Park Orman’ın daha küçüğüymüş True Blue.
Bir yerinde restoran var, bir yerinde küçük bir havuz, ortası boş, sahne önüne doğru ise kumlu kısım başlıyor.
Bizde o kumlu kısımda izlemeye çalıştık Ajda’yı. “Çalıştık” diyorum, çünkü hemen yanımızda bir jimmy jib’çi (hani şu kamerayı oradan oraya uçuran mekanizma) vardı.
Ve sürekli, “Sağa çekilin, şimdi de sola çekilin, yoksa çarpabilirim” uyarısında bulunuyordu jimmy jib’çi arkadaş. Onun suçu değil tabii. Organizatör getirmiş, seyircilerin 120 lira ödediği alana utanmadan kondurmuş adamı. Haliyle o da işini yaparken konser zevkimizi mecburiyetten terörize ediyor.
Lakin bir ara abartıp, “Bakın, yoksa güvenlik çağıracağım, çekilin!” diye bağırdı jimmy jib’çi...
Böyle işte, zor derken True Blue’da konser izlemek, bunu kastediyordum. Bir daha burada konsere filan gelmem.
THY’DE iPHONE UYARISI
Daha önce birkaç kez iPhone’u uçak moduna alıp kullanmıştım uçakta. Ama THY artık buna da izin vermiyor. Tamamen telefonun kapatılmasını istiyor. En son Mardin’den dönerken bu uyarıyla karşılaştım. Hatta ısrarla, “Ama şu an telefon özelliği yok ki, uçak modunda, niye kapatayım?” dedim. Hostesler, “iPhone’lar için bu kural yeni geldi” dediler. İyi hoş da, bu kuralın mantığını hâlâ çözebilmiş değilim. Sonuçta iPhone, telefon özelliğini “off”a alınca küçük bir bilgisayar. İnsan uçaktayken o özelliklerinden yararlanmak istiyor. Ne gibi bir zararı var, hâlâ anlamadım.
SPICE BİTTİ, W KITCHEN GELİYOR
Geçen sezon çıkan “Spice Market kapanacak” dedikoduları bir bakıma gerçek oldu. “Bir bakıma” diyorum, çünkü Spice Market adı kullanılmayacak, Uzakdoğu yemekleri de öyle... Ama Spice Market’ın şefi/sahibi meşhur Jean- Georges, Spice Market yerine açılacak W Kitchen’ın mutfağından yine sorumlu olacak.
Bu arada W Kitchen sadece otel içinde yer almayacak. Otel yanındaki mağazalardan biri W Kitchen’a verildi. Kaldırımlara da masalar konacak. Akaretler’e yeni bir hareket geliyor yani...
Hareket demişken hafta sonu W Lounge’daki partiler de başladı. Cüneyt Kurt’un müzikleriyle. Cuma gecesi şöyle bir uğradım. “Beggin” çaldı bir ara! Artık “Beggin” çalmaktan vazgeçseniz diyorum sevgili Cüneyt Kurt. Gına geldi o şarkıdan. Başka şey mi yok çalacak?
Mardin notları (son kısım)
Anlatacak/yazacak çok şey olunca Mardin notları bitmiyor tabii.
O yüzden bugüne sarkanlar da oldu. Buyrunuz:
? Mardin’de Roma uygarlığı kalıntısı göreceğim hiç aklıma gelmezdi. Meğer varmış. 20 yıl önce ortaya çıkarılmış. Henüz bir çoğu da toprak altında kalıntıların. Gün ışığına çıkmayı bekliyor.
Peki neresinde Mardin’in? Şehre yarım saat uzaklıktaki Dara Köyü’nde. Suriye’ye sekiz kilometre uzaklıktaki Dara’daki harabeler hakkında en çok çocuklar bilgili. Hemen gelip yanınıza anlatıyorlar. Hepsi birer gönüllü rehber. Köylülerin “Zindan” dediği, ama Roma’lıların su deposu olarak kullandıkları yerin altındaki devasa mahzenin hemen üstünde ise bir köylünün evi var! Tarihi eserin üzerinde oturuyor yani...
? Dara’lıların akrabalarının çoğu hemen diplerindeki Suriye köylerinde yaşıyormuş. Ama aralarında tel örgüler ve mayınlar var. Geçemiyorlar karşıya. Çok acayipti mayınlara bu kadar yakın olmak...
? Dara harabelerinde Febyo’nun (Taşel) fotoğrafları çekildi. Çekim sırasında onun yakında çıkacak enstrümantal albümünü dinledik. Abartmayı sevmem, fazla övgüyü de; ama bu albüm çok iyi olmuş. Akıp gidiyor melodiler, enstrümanlar. Eline sağlık Febyo...
? Mardin’e çok yakın köylerden birinin adı da Kabala! Görünce şaşırdım. “Kabala ne alaka?” diye. Bizi gezdiren şoför olaya noktayı koydu: “Orası Teksas gibidir, herkesin evinde üç-beş silah vardır. Üstelik hepsi akrabadır”.
? Mardin’e yerli/yabancı turist akışı gerçekten çok. Ama o turistleri tam anlamıyla ağırlamak da gerekiyor. Butik oteller açmak iyi güzel. Ama daha fazlası lazım. Bir kere içki ruhsatı almalı bu oteller (ya da verilmeli!). Arazisi geniş olan otel, havuz kondurabilir bir tane.
O zaman daha fazla konaklayabilir gelen turist. Sadece iki gün kalıp gitmez. Gibi gibi sürüyle öneri sıralayabilirim. Çünkü Mardin bir cevher. İşlemek lazım.
Paylaş