Hrant Dink cinayetini azmettirdiği iddiasıyla halen tutuklu bulunan Yasin Hayal’e 2004’teki McDonald’s bombalama vukuatından dolayı 3 yıl 4 ay ceza verildi. Peki Deniz Seki için hazırlanan iddianamede hapis istemi kaç yıl? 24.5!
Son iki gündür herkesin dilinde bu 24.5 yıl. Söylem de aynı, “Katiller bu kadar yatmıyor, Deniz’e öngörülen bu şok ceza neyin nesi?” Hakikaten nedir bu? Sonuçta o bir sanatçı. Ama resmen uyuşturucu kaçakçısı muamelesi görüyor. Kurban seçildi, resmen güme gitti gidiyor Deniz Seki.
TEOMAN’IN FAHİŞELERİ
Teoman’ın yeni albümünde yer alan “Fahişe” şarkısı merak ediliyor. “Nasıl ve neden yazıldı” diye. Aylar önce Popüler Görüşmeler için konuştuğumuzda söylemişti Teoman.
Bu şarkının esin kaynağı, İstanbul’da ve Cape Town seyahatinde karşılaştığı fahişelermiş. Özellikle de İstanbul’dakiler tabii. Bir gece bankta otururken tek başına, yanına gelmiş bir tanesi. Onunla uzun uzun konuşmuş Teo. Merak ediyorsanız eğer, hayır beraber olmamış! Sadece sohbet etmiş.
LİSELİLER YİNE DÖKTÜRDÜ
Geçen yıl da çok iyiydi, bu yıl da öyle oldu. 12. KASDAV Liselerarası Müzik Yarışması’ndan bahsediyorum. Her zaman olduğu gibi finali Bostancı Gösteri Merkezi’nde yapıldı cumartesi günü.
Yaklaşık yedi saat diğer jüri üyeleriyle beraber kapandık Bostancı Gösteri Merkezi’ne ve liseli grupları izledik, değerlendirdik. Eziyet miydi? Hayır! Çok zevkliydi. Çünkü hiç ummadığınız işlerle karşınıza çıkıyor liseliler ve sizi şaşırtıyor. İzlemenizi isterdim. Cidden bu yarışmayı Dream TV ya da diğer müzik kanalları yayınlamayı neden düşünmez? Bence bir an önce düşünmeliler. Şimdi gelelim bu yılki favorilerime...
Özel Moda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Lisesi (Beste bölümünde yarışan şarkıları ve solistleri Asude Cemre İnan harikaydı), Kadıköy Anadolu Lisesi (Ceyhun Uzak ve Deniz Oker’in ‘Close Than Tears düeti sebebiyle), Davutpaşa Lisesi (Zühtü türküsünün rock düzenlemesi şahaneydi), Darüşşafaka Lisesi (Hey Onbeşli’nin rock düzenlemesine bayıldım) ve geçen yıl da dikkatimizi çeken Fatin Rüştü Zorlu Anadolu Lisesi’nin geleceği parlak solisti Serkan Oktay. Şimdiden yazıyorum, bu çocuk da o klişe deyimle, star kumaşı var.
Çocuk AVM’sinden şikayetçi olan anne
Etiler Uptown’ın yerinde birkaç aydır Mohini diye yeni bir alışveriş merkezi var. Buranın özelliği sadece çocuklara hitap etmesi. Bir çocuk AVM’si yani.
Onlara yönelik mağazalar, kafeler, oyun alanları mevcut. Fikir cidden çok iyi. Ama uygulamada bazı aksaklıklar var.
Hem de hayati aksaklıklar. Nasıl mı? Geçtiğimiz günlerde arkadaşım Toprak Göktaş oğlu Uzay’la beraber gitmiş Mohini’ye.
Uzay bir oyun alanında oynamaya başlamış. Toprak da onu seyrediyor.
Derken Uzay, tırmanma duvarından küt diye yere düşmüş, tam kolunun üzerine. Ve çığlık çığlığa bağırmaya başlamış tabii.
Toprak çocuğu kaptığı gibi Mohini’den çıkmak üzere koşmaya başlamış. Bir an panikten çıkış kapısını bulamamış.
Bu esnada “yardımcı olalım” diyen bir görevli yok, dikkatinizi çekerim.
Çünkü çocuk AVM’si orası, olması gerek! Ve Toprak sonradan öğreniyor ki, içerde acil durumlar için bir sağlık noktası var.
Lakin kimse oraya yönlendirmemiş onu. Neyse, Toprak dışarı çıkıyor, valeden arabasını istiyor panikle. Panik, çünkü kolu çıkmış Uzay’ın ve çocuk acıdan kıvranıyor.
Araba fişini bulamıyor Toprak, plakayı söylüyor ve acil arabayı getirmelerini söylüyor. Vale istifini bozmuyor: “Hanımefendi siz de çok agresifsiniz!”
Yetmiyor telsizle konuşurken başka bir görevliye, “Burada sorunlu bir çocuk var” diyebiliyor! Toprak iyice köpürüyor.
10 dakika sonunda araba geliyor. Toprak hastaneye gidebiliyor. Uzay’ın kırılan kolu hemen ameliyat ediliyor. Toprak, Mohini’cilerden şikayetçi. Haklı da. Çünkü çocuk AVM’sinde çalışan herkesin daha hassas, daha duyarlı olması gerekiyor.
Ve böyle bir durumda anneyi AVM içindeki sağlık birimine yönlendirmeleri...
Ama tam aksine herkes ukalalık yapıyor. Karakter taslıyor. Olacak iş değil.