Merhaba Van Gogh, size bir sorum vardı

Mesela 1800’lerde yaşamış biriyle?

Paris’in en ünlü müzesi Musée d’Orsay’daki popüler bir sergi şu sıra bunu sağlıyor.

Şubat başına dek sürecek sergi, Vincent Van Gogh’un yaşamının son 2 ayında ürettiği eserlere odaklanıyor ve sadece onları gösteriyor.

Bu anlamda serginin bir “ilk” olduğu belirtiliyor.

Düşünün; Van Gogh sadece bu 2 ay içinde 74 resim ve 33 çizim üretmiş. 

Bunlar arasında “Dr. Paul Gachet’nin Portresi”, “Buğday Tarlası ve Kargalar” gibi ikonik eserler de var.

Ama tüm bu ikonik eserlerin yanı sıra sergiyi ziyaret edenleri meşgul eden esas şey, yapay zekâ algoritmasıyla oluşturulmuş Van Gogh’la sohbet etmek!

Teknoloji start-up’ı Jumbo Mana tarafından geliştirilen yapay zekâ Van Gogh, sanatçının 1800’lü yıllarda yazdığı 900 mektup ve hakkında yazılan biyografilerin analiz edilmesiyle oluşturulmuş.

NY Times’ın haberine göre, Van Gogh’un yapay zekâsıyla sohbet eden ziyaretçilerin en çok sorduğu soru şu: “Kendini neden öldürdün?”

Aynı habere göre, Van Gogh yapay zekâsı bu hassas soruyu her seferinde daha farklı ve daha iyi yanıtlar vererek müze yetkililerini bile şaşırtmış.

Mesela şunun gibi bir yanıt: “Sizden şunu rica ediyorum: Hayata tutunun. Çünkü en kasvetli anlarda bile her zaman umut vardır.”

Ya da şöyle bir yanıt:

“Sevgili ziyaretçim, intihar konusu taşıması ağır bir yük. En karanlık anlarımda, zihnimi rahatsız eden işkenceden kurtulmanın tek yolunun hayatıma son vermek olduğuna inanıyordum.”

Durum her yönüyle ilginç. Karşındakinin gerçek Van Gogh olmadığını bilsen bile, bir noktada onun gerçek olduğuna inanmaya başlayabilirsin.

Çünkü Van Gogh’un yazdıklarından duygu ve düşüncelerini analiz etmiş bir yapay zekâyla konuşuyorsun, kafan karışabilir.

Esas soru da şu: Gerçek Van Gogh bu sorulara böyle yanıt verir miydi?

O nedenle yapay zekâ Van Gogh’uyla ilgili tartışmalar da var.

Tartışmalar süredursun, Van Gogh algoritmasını yapan Jumbo Mana bu yapay zekâyı yakında piyasaya süreceğini açıkladı bile.

Jumbo Mana CEO’su Christophe Renaudineau, “Bu insanlara hayat veriyoruz ama onları yeniden doğurmaya çalışmıyoruz” diyor.

Herhalde ölen tüm sanatçıların yapay zekâsını yapacaklar, onlarla konuşulmasını sağlayacaklar.

Tek öğüncüler ve iki öğüncüler

Günde kaç öğün yemek yiyorsunuz?

Üç, iki... Yoksa şu sıra moda olduğu üzere tek öğün mü?

Doğrusu iki öğüncüleri biliyordum, duymuştum.

Hatta çoğu zaman bana da iki öğün yetiyor.

Bir sabah, bir de akşam. Ama tek öğüncüler hayli sert!

Sabah ve öğlen yemiyorlar, bir tek akşamüstü yemek yiyorlar.

Hafta sonu tek öğüncü bir tanıdıkla karşılaştım ve dedim ki, “Nasıl dayanabiliyorsun?”

Tek bir şey söyledi:

“Vücut bir noktadan sonra alışıyor.”

Ayrıca ne kadar zayıfladığından da bahsetti. Nitekim amacı buymuş.

Ama sırf zayıflamak uğruna hayat tek öğünle geçer mi?