Mail cemaati

Var böyle bir cemaat. Bilgisayar başında saatlerini geçirip elaleme habire fotoğraf/makale/karikatür, ıvır zıvır her konuda yani, mail forward eden.

Adeta bununla varolan: Forward insanları, mailman’ler...

Ne oluyor sonunda? İpin ucu kaçıyor. Kocaman, anlamsız bir forward zinciri oluşuyor.

Bir anda, domino taşları hızında.

Bir ara mesela, "Bu mail’i en az on kişiye ulaştır, eğer ulaştırmazsan lanetlenirsin! Ama ulaştırırsan zengin bir insan olabilirsin" gibisinden saçmasapan mail’ler forward ederdi insanlar birbirine.

Lanetlenme korkusu yüzünden herhalde.

Allahım o mail’leri sil sil bitmezdi, habire yenisi gelirdi. Silmek de bir vakit kaybıydı nitekim.

Neyse onlar bitti (sanırım). Ama bu kez de gündeme göre rengi değişen "uyarı" mail’leri forward edilmeye başlandı. Mesela en son bu LC Waikiki olayı.

"Leyla Zana ortakmış, oradan alışveriş yapılmasın arkadaşlar" diye dolana dolana bir mail orada burada, LCW’ciler mail cemaatine yenik düştü sonunda: "Ya kardeşim yok böyle bişi" demek zorunda kaldılar.

Aslında aynı şekilde gelen bir mail daha var. O da patlar yakında.

Yabancı menşeili bir market zinciri hakkında.

Bu marketin logosunun renkleri PKK bayrağının renklerini andırıyormuş.

Kısaca: Oradan alışveriş yapmayın deniyor...

Son olarak da bir dergi hakkında benzer bir mail geldi: "Bu dergiden uzak durun, sakın almayın" diye. Sebebini merak edip okumadım bile.

Çünkü birilerinin "şunu alma, bunu yapma" demesi gıcık bir durum, mail zinciriyle bunu dikte etmesi ise daha feci bir durum.

Dereden tepeden

n Deniz Seki herhalde son zamanların en duygusal albümünü yapıyor. Çünkü sürekli yeni şarkı yapıyormuş ve hepsi de birbirinden damarmış. Kısacası, en azından bu çetrefilli aşk Deniz’e bu şekilde yaradı. Albüm çıktığında göreceğiz...

n 15 ya da 20 yıl sonra Eğitim Gönüllüleri yine bir divalar konseri yapmak istese hangi üçlüye teklif götürebilir? Deniz Seki- Candan Erçetin- Sertab Erener iyi bir üçlü olabilir.

Belki bunlara Hande Yener de eklenebilir.

Bu arada, Nilüfer-Ajda-Sezen konser projesinde ilk başta bir isim daha varmış: Candan Erçetin.

Erçetin, TV programı nedeniyle konsere katılamayacağını belirtmiş.

Yani aslında TEGV’in gecesine dördü birden çıkacaktı.

Merak edilen soruya da yanıt verelim: Maalesef Nükhet Duru’ya hiç teklif gitmemiş.

n Bu akşam Bilgi Üniversitesi’nde ilginç bir şov var: İlk kez bir transseksüel, adı Esmeray, stand-up yapacak. Stand-up’ın adı "Cadının Bohçası". Esmeray’ın hayat hikayesinin ve neden stand-up yaptığının ayrıntıları bu haftaki Tempo’da var.

Şehvet notu

Ang Lee’nin Türkiye’de sansürsüz gösterilen filmi Dikkat, Şehvet bu zamana kadar sinemada onca açık saçık sahne izlemiş biri olarak (tamam, bazıları festival sınırları içerisindeydi) bana fazla abartılmış geldi. Hatta, "Bu sahnelere mi sansür gelecekmiş, ne var bunda" oldum.

Çünkü hakikaten bundan daha fazlası/alası daha önce izlediğimiz pek çok filmde vardı.

Ayrıca, abartıldığı kadar iyi değil Lee’nin filmi.

Hatta gereğinden fazla uzun, yer yer sıkıcı.

Bir de, ikinci yarıda geliyor beklenen şehvet (o da hayli kamasutra kitabı tadında geliyor!).

Dolayısıyla birinci yarı çoğu seyirci için, "Hani nerede sansürlü sahneler?" diyerek geçiyor.

Bu da kötü bir beklenti tabii.
Yazarın Tüm Yazıları