Magazin deyimleri sözlüğü

* YİNE KONUŞMADILAR
Bir mekandan çıkan iki ünlü sevgili, paparazzilerin “Ekmeğin fiyatı ne kadar oldu?”, “Taksimetre kaçtan açılıyor?” gibi hayati sorularına ısrarla yanıt vermeyip papağan gibi sadece “İyi akşamlar arkadaşlar, iyi akşamlar” yanıtını veriyorsa, işte o zaman bu deyim kullanılır: Yine konuşmadılar tanrım, yine ve yine!
* SONUNDA PES ETTİLER
İki ünlünün sevgili olduğu kulaktan kulağa yayılmaktadır. Ama ortalıkta görünmezler, aksi gibi gittikleri mekandan da ayrı ayrı çıkarlar. Ve hep aynı yanıtı verirler:
“Arkadaşız arkadaşlar, başka bir şey yok, reca edicem ya...”
Derken bir gece beraber, üstelik el ele (şöyle kucak kucağa çıkanı da görsek bir gün, ne güzel olur) yakalanırlar.
İşte o zaman söylenecek söz yoktur: Yeni yaptırılan dişlerle dört köşe sırıtmaktan başka.
O halde kale zaptetmiş ordu misali bu deyimin surlara hoyratça dikilmesi kaçınılmazdır:
“Sonunda pes ettiler!”
* GÖZ HAPSİNDEYDİ
Bu benim en sevdiğim magazin deyimi.
Bir kere unisex bir deyim. Kadını erkeği yok.
Geçenlerde Kenan İmirzalıoğlu için de kullanılmıştı, adını şu an anımsamadığım bir ünlümsü kadın için de...
Peki ne demek bu? Çok net ifade edelim: Diyelim ki X ünlü bilmem ne mekanına/plajına gitti ve herkes ona bakmaya başladı (öküzden hallice).
Tabii ki imza istemek için değil!
İmza istemek için göz hapsi mi olurmuş, saflaşmayalım/kıpraşmayalım lütfen.
Elbette seks için, bir gecelik ısırık için.
Göz hapsinin başka bir amacı yoktur.
Bakarsın bakarsın, sonra karşındaki ünlü pes eder ve... Biip!
* MERAKLI BAKIŞLARA ALDIRMADILAR
En muhafazakar ve hoşlanmadığım magazin deyimi de bu. “Meraklı bakışlara aldırmadan öpüştüler, meraklı bakışları umursamadan birbirlerine sarıldılar” deniliyorsa, bilin ki aslında şu denilmek isteniyor alt metin tünellerinde:
“Yuh be kendinize gelin, ayıptır ayıp, yazıklar olsun, çoluk çocuk var etrafta!”

Gökyüzü Atlası

* PISA’DA DEĞİL LUCCA’DA AKLIM KALDI
THY’nin İtalya’daki yeni uçuş noktası Pisa.
Geçenlerde gittim, ama sadece Pisa için değil.
Çevresindeki şehirlerde/köylerde gezinmek için...
Zaten Pisa’dan çok çevresine bayıldım desem yeridir.
Özellikle de Lucca’ya. Rönesans döneminden kalma bu surlarla çevrili küçük şehir öyle dinamikti ki...
Akşamüstünden başlayıp gece yarısına kadar süren bir hareket vardı sokaklarında.
Şehrin genel alışkanlığı -diğer İtalyan şehirlerinde olduğu gibi- mekan önünde ayakta sosyalleşme.
Mekan içine giren pek az.
Peki Lucca’da nerede yemek yenir?
Tavsiyem net: Gli Orti’de.
Lucca yakınlarındaki San Miniato kasabası ise tablo gibi. Klasik, her şey korunmuş. Ortaçağ’da nasılsa şimdi de öyle. Bizim alışık olmadığımız bir damar yani.
Malum, hep “yık hacı, yenisini yaparız”cıyız ya...
San Miniato’nun beyaz trüf mantarı meşhur. Bir de şarapları. İkisini tatmak için gidilecek en uygun adres Pepenero. Genç şef Gilberto Rossi’nin mekanında yemek yemek için kilometrelerce yol tepen var.
Pisa’ya uçmuşken Floransa’ya gitmemek de olmaz tabii.
Bir saat uzaklıktaki Floransa’ya havalimanından altı euro’ya servis var.
“Floransa’da nerede yemek yenir?” sorusunun yanıtına birçok Floransalı, “Kesinlikle Ora D’aria” yanıtını veriyor.
Çünkü bu mekanı yenilikçi ve hip buluyorlar. Doğru, mekanın ambiyansı Floransa’nın tam zıttı. Fazla modern ve bu yüzden biraz soğuk.
Daha İtalyan, sokak arası kafeleri tercih edin derim.
En güzel içki mekanları ise şehre tepeden bakan terasıyla Sesto ve Four Seasons’ın muhteşem bahçesi...
Her şey iyi hoş da Pisa’dan hiç bahsetmedin, orası nasıldı derseniz: Elbette tüm İtalyan şehirleri gibi eski binalarla kaplıydı, iyiydi hoştu, ama orada bir gece kalmaya değmez.
Gerçi gecesi hareketli. Öğrenci şehri olduğu için tüm gençler sokakta. Ama ben olsam Pisa’da birkaç saat geçirir ve dosdoğru diğer bahsettiğim yerlere çevirirdim istikameti.
* BİLETİ DEĞİŞTİRMEK İSTERSEN YANDIN
Fark etmemişim, acı bir şekilde öğrenmiş oldum.
Meğer Atlasjet’in Mykonos biletlerinde sonradan değişiklik yapamıyormuşsun.
Nasıl mı? Şöyle: Adadayken dönüşümü ertesi güne almak istedim. Tabii ki uçuşa altı saat kala filan.
Cezasını öderim ve değişiklik yapılır diye düşünüyordum. Olmuyormuş, ancak 48 saat önce değiştirebilirmişim.
Ertesi güne dönüş bileti alacaksam bile bir adet gidiş bileti almak zorundaymışım. Tek yön bileti satılmıyormuş Mykonos için. Kuralları buymuş.
Bu kuralları belirtiyorlarmış sitelerinde.
Tamam, ama bu kadar katı kural fazla değil mi?

En çok Hande Yener konuşuldu

Ne Şahan Gökbakar ne Zerrin Özer ne Orhan Gencebay ne de Kutsi.
Başbakan Erdoğan’ın Vizyon toplantısına katılan ünlülerden en çok Hande Yener’e şaşırıldı, en çok ona olumlu-olumsuz tepki gösterildi.
Hatta Yener’in plakçısının isteğiyle toplantıya katıldığı bile iddia edildi.
O günden beri “Hande’yi bir daha dinlemem” diyen de var.
Toplantıya giderek dinleyicisini kutuplara ayırdı yani. Riske girdi.
Bakalım bu krizi nasıl yönetecek?