Madonna’yla göz göze geldiğim an

Londra hiç ummadığım kadar sıcak.

Haberin Devamı

Cuma günü, şehre geldikten beş-altı saat sonra buluştuğum burada yaşayan Türk arkadaşım da sıcaktan yakınıyor: “Biz alışık değiliz bu sıcaklara, hele dün tam 31 dereceydi”.
Bu sıcak muhabbeti Soho’da içtiğimiz soğuk bir roze şarapla serinlettikten hemen sonra arkadaşım soruyor: “Akşam Kabala Center’a gideceğim, sen de gelmek ister misin?”
Onun Kabala öğretisiyle uzun süredir ilgilendiğini ve center’daki eğitimlere gittiğini önceki sohbetlerimizden biliyorum tabii. Ben de merak ediyorum son yıllarda adeta moda haline gelen Kabala’yı. Bu fırsat kaçmaz deyip kabul ediyorum. Üstelik o gece shabat (şabat) varmış. Cuma başlayıp cumartesi akşamına kadar devam eden, yeni haftayı karşılama kutlamaları yani.

KıMSE BAKMIYOR, BıR TEK BEN!

Tam Kabala Center’ın kapısından girerken arkadaşım çıtlatıyor: “Madonna da gelebilir bu gece”.
Londra’ya Madonna konseri için geldiğimi, onu çok sevdiğimi bildiği için söylüyor tabii bunu.
Meğer Londra’da yaşarken Madonna sürekli gelirmiş center’a. Özellikle cumaları shabat’a kesinlikle... Derken Shabat başlıyor.
Bir saat süren shabat’ın bitimine doğru önce Madonna’nın kızı Lourdes görünüyor salonda. Ama “mother queen” ortalıkta yok!
Aşağı iniyoruz. Geleneksel yemeği yemek üzere... “Herhalde gelmeyecek, ne de olsa yarın konser var” diye düşünürken Madonna içeri giriyor! Brezilyalı “sex toy”u, manken Jesus Luz ve menajeri Guy Oseary ile beraber. Kalakalıyorum tabii. Ama belli etmemeye de çalışıyorum! Çünkü orada bulunan yaklaşık 70 kişiden hiç kimse Madonna geldi diye kafasını ona doğru çevirip bakmıyor bile.
Alışmışlar tabii. Ama ben alışık değilim! Her hafta yanı başımda kadını görmüyorum ki... O yüzden yarı cool yarı hayran bakışlarla inceliyorum onu.
Çünkü hemen karşı masamda. Konumum süper. Artık bakışlarımı mı fark etti bilmiyorum, kimseyle göz teması kurmayan kadın bir ara durdu bana baktı. Vayyy! Ben böyle beyaz bir surat görmedim. Ve böyle kararlı bir ifade. Masmavi gözleriyle öyle bir bakıyor ki, cidden vayyy yani. Eridim, tükendim.
Yanına oturduğu hocası Eytam’la konuşuyor Madonna. Sonra Jesus’la beraber Kidush şarabından içiyorlar. Shabat’ın bitiminde içilen fena halde tatlı, “kutsama” şarabı olan Kidush’u.
Ve beş dakika sonra kalkıp gidiyor Madonna. Yine yanımdan geçiyor giderken. Meğer genelde kalırmış, yemek sonrası söylenen şarkılara eşlik edermiş toplulukla beraber.
Ama ertesi gece konser olduğu için herhalde, bu kez ekspres bir ziyaretle yetiniyor.
Bu arada söyleyeyim, ufacık tefecik bir kadın. Kol kasları muhteşem. ınanılmaz bir enerji yayıyor. ınanılmaz özgüvenli. Aynı zamanda kırılgan duruyor, tuhaf.
Böyle işte, “Madonna’yla göz göze geldiğim an”ın hikâyesi...
NOT: Üzgünüm, o andan fotoğraf yok. Center içinde fotoğraf çekmek yasak. Cep telefonları da kapatılıyor. Zaten öyle bir ortamda gazeteciliğe yenilip fotoğraf çekmeye kalkışmak da ayıp olurdu.
En başta beni oraya davet eden arkadaşıma. Bu kadarı bana yetti. Tabii şimdilik...

Ve konser notları....

Haberin Devamı

YANI BAşIMDA MODACI VALENTINO
? Cumartesi gecesi O2 Arena’daki konser bir saat gecikmeli başladı. Bu bekleyiş esnasında sıcaktan geberdik. Çok havasızdı içerisi.
O2, bizim yanıp kül olan Mydonose’un kat be kat büyüğü bir çadır. Adeta küçük bir şehir. ıçinde her mutfaktan sürüyle restoran var.
? Hemen yanımdaki sırada Madonna’yı izleyenler arasında ünlü modacı Valentino da vardı. Valentino’ya eşlik edenler ise dergilerin moda çekimlerinden fırlamış yakışıklı manken abilerdi.

“RAMAZAN’DA BENı ıZLEMEYE GELıRLER Mı YAMAN?”

? Konser öncesi Madonna’nın Türk dansçısı Yaman Okur’la buluştuk. ıstanbul’dayken msn’de konuşmuştuk.
Ve şimdi sıkı durun: Madonna ne sormuş Yaman’a provalar sırasında? “Sence Ramazan’da Türkiye’ye gelsem beni izlemeye gelirler mi?” demiş! Evet, aynen böyle. Yaman da, “Elbette gelirler” yanıtını vermiş. Ama Türk organizatörler konser tarihi eylüle, yani Ramazan’a denk geldiği için sponsor bulamadıklarını söylemişler, Madonna’nın menajerine. Yanisi şu: Kadın gelmek istiyor ama para lazım tabii, para! (Yaman’lı “popüler görüşme” yakında yine bu sütunda olacak).

SAHNEDE MICHAEL JACKSON’I DA ANDI

? Konser, geçen yıl benim Amsterdam’da izlediğim, tüm dünyada en yüksek hasılata ulaşan “Sticky And Sweet” şovunun bir tekrarıydı. Yeni şarkı olarak “Frozen” ve “Holiday” eklenmişti repertuvara.
Bir de Michael Jackson tabii! Bir ara MJ gibi giyinmiş Uzakdoğulu bir dansçı sahneye çıktı ve Madonna’nın alkışları arasında dans etti. Finalde ise Madonna ve dansçıları Michael Jackson’ın “Billie Jean’i söylerken taktığı meşhur beyaz, mücevherli eldivenle çıktılar sahneye. Kısacası ana kraliçe, ansızın giden popun kralına sağlam bir selam çaktı konserinde.

Yazarın Tüm Yazıları