Paylaş
Bunun nedeni de İstanbul’da yaşamaktan bunalan, bir ayağı burada olsun isteyen, fazla kalabalık olan Bodrum ve Alaçatı’ya artık gitmek istemeyen beyaz Türklerin bir süredir arazi ya da ev satın alarak köylere yerleşip kendi topluluklarını oluşturması.
Bunu yaparken de köylüleri dışlamamaya, onlarla beraber bir şey yapmaya özen göstermeleri...
Bu yüzden Kayalar, Ahmetçe, Demirci, Adatepe ve Kozlu köyleri sahil kesiminden daha popüler.
Yazları Kozlu’da yaşayan iletişimci İlkin Karataş’ın deyişiyle köyler ve civarı, Çeşme ve Bodrum’un rutininden kaçan yaratıcı, iyi eğitimli ve entelektüel kesimin son zamanlardaki en gözde yeri.
SIMURG TOPLULUĞU
Ahmetçe Köyü’ndeki Simurg Inn bu popülerlikte payı olanlardan.
Dilara Karabay’ın sahibi olduğu otelde ünlü oyuncular sık sık konaklıyor.
Hatta Kıvanç Tatlıtuğ ve Halit Ergenç’in burada konakladıktan sonra bölgede arazi baktığı konuşulanlar arasında.
Köyün uç noktalarından birine konuşlanmış Simurg Inn’in yakın zamanda bir de plajı açıldı: Simurg Sea.
Öğle ve akşam yemeği servisi veren plaja en son gittiğimde Serenay Sarıkaya annesiyle oradaydı.
Mekanın ortaklarından Bülent Özben İstanbul’dan gelip Kayalar Köyü’ne yerleşmeyi seçenlerden.
“Neden Kuzey Ege?” diye sorduğumda şöyle yanıt veriyor:
“Güney Ege kıyıları artık çok kalabalık. Kuzey Ege’de doğaya dönük ve dingin yaşayabiliyorsun. Köyde yaşama isteğim de beni bu bölgeye kaydırdı. Burada küçük bir dost grubuyla daha yavaş yaşayarak, derinlikli ilişkiler kurma şansım oldu.”
AYŞE BARIM ANLATIYOR
Bölgede yaşayanlardan biri de ID İletişim’in kurucusu Ayşe Barım.
Kaz Dağları köyleriyle tanışma hikâyesini şöyle anlatıyor Barım:
“10 yıl önce sevgili dostum Tuncel Kurtiz sayesinde Güre Çamlıbel Köyü’nü tanıdım. Önce köy içinde arsa aldım, sonra bir evim oldu. Sık sık gelip gidiyordum.
Yeşilyurt, Adatepe, Kayalar ve Ahmetçe’de dostlarım oldu. Yaz-kış demeden buralara geldim hep. Arada Bodrum, Bozburun, Fethiye, Göcek ve Çeşme’ye gitsem de çok kısa kalıp geri döndüm. Çünkü Kuzey Ege’yi, zeytin ağaçlarını, denizini ve insanını sevdim. Çamlıbel’deki evimi pandemi sonrası sattım ve Ahmetçe Köyü’nden arsa aldım.
Çünkü eski Assos yolunu ve doğasını çok sevdim.”
Barım, civarda sevdiği ve sıkça gittiği mekanları ise şöyle sıralıyor:
“Edremit Cumhuriyet Lokantası, Akçay İstasyon Restoranı, Küçükkuyu Filinta Yengeç, Gulet, Simurgsea ve Kozluyalı devamlı gittiğim yerler.
Simurg Inn, İda Blue ve İda Costa ise bölgenin en hoş butik otelleri.
Burada ev ziyaretlerini de çok seviyorum...
Mesela Babakale’de, New York’ta yaşayan arkadaşlarım Utku ve Evrim Cinel’in evi... Ya da Coşkun ve Elvan Karadeniz’in Kayalar Köyü’ndeki aile evleri.”
“25 YIL ÖNCE KEŞFETTİK”
Ayşe Barım’ın bahsettiği son ev bölgede hayli meşhur.
Mimari yayınlarda adı “Yakınkaya Evi” olarak da geçen, bir kayalığın üzerine inşa edilmiş Elvan Karadeniz ve ailesinin evi 13 yıl önce yapılmış.
İç mimar Elvan Karadeniz, neden Kayalar Köyü’ne yerleştiklerini şöyle anlatıyor:
“Burası ülkenin en zengin doğal güzelliklerine sahip bölgesi. Oksijeni, yeşili ve deniziyle. 25 yıl önce çadır kampları yaparak keşfetmiştik bu bölgeyi. Yıllar içinde ev sahibi de olduk. Birçok sevdiğimiz dostumuza da bu bölgelerde ev yaptık.
Küçükkuyu ve Babakale arası hâlâ bir cennet. Bakir, doğal ve temiz.”
“İNSANA AİT KİBRİ UNUTTURUYOR”
Gazeteci Şermin Terzi’ye yerleşmek için bölgeyi neden tercih ettiğini sorduğumda yanıtı gayet net ve samimi:
“İnsana ait kibri unutturduğu için buradayım. Hiyerarşide insanın üstte olmadığını buranın doğası, denizi, dağı, rüzgârı çok güzel anlatıyor.”
Terzi’nin tek şikayeti bölgede temiz ve lezzetli restoran bulmanın pek kolay olmaması.
Bir tek Küçükkuyu’daki Filinta’yı tek geçiyor.
Bir de Kozluyalı’nın kokteyllerini...
KONFORLU ÇADIRLAR
Terzi’nin bahsettiği Kozlu köyündeki Kozluyalı Glamping, Behramkale Assos antik limanına 15 kilometre uzaklıkta.
Konforlu çadırlarıyla dikkat çekiyor Kozluyalı Glamping.
Bir de Ayvacık etiyle hazırlanmış yöresel yemekleriyle...
İLK POPÜLERLİĞİ SAĞLAYAN KÖY
Bölgenin ilk popülerliğine katkıda bulunan köyü hiç kuşkusuz Adatepe.
İtalyan köylerini andıran Adatepe’nin en iyi butik oteli hâlâ İda Blue. 1 yıl önce de gelip burada kalmıştım.
Sessiz, sakin ve otelin penceresinden bakınca gördüğünüz yeşil manzara şahane...
KARABAY’IN TEMENNİSİ
Yazıyı bitirirken, hayatındaki tesadüfler sonucu bölgeye yerleşip Simurg Inn’i açan Dilara Karabay’ın temennisine kulak verin:
“Buralar yeni keşfediliyor ama bir Güney Ege gibi bozulmayacağına inanıyorum. Çünkü sarp bir yapıya sahip. Umarım bu inancım doğru çıkar.”
Paylaş