Komşu komşunun talimatına muhtaç mı?

Mektup, “Maalesef ev içi gürültünüz çok fazla” diye başlıyor ve komşuya peş peşe talimat yağdırıyor.
Güya kibar bir dil kullanılmış ama aslında durum hiç de öyle değil.
Mesela, “Büyük ihtimalle düz tabansınız, bu yüzden evde terliksiz yürürken ya da koşarken binayı sallıyorsunuz” diye yazmış komşu.
Fiziksel analizi yapmış, durumu tespit etmiş (koca binanın sallandığına kanaat getirerek) ve hemen ardından önerisini yapıştırıyor:
“Ev içinde yumuşak tabanlı bir terlik giyebilirsiniz, bu sesin de önüne geçmiş olursunuz.”
Tek kelimeyle sinir bozucu olan mektubun en komik yanı ise komşuya verilen kapı kolu kullanma talimatı! Mektupta, “Kapının kolunu aşağı bastırırsanız kapının dili içeri girer, böylece kapı sessizce kapanır” yazılmış. Daha neler!
Mektubun özel hayata giren tarafı da var.
“Gece eve alınan arkadaşla” yüksek sesle konuşulduğunun altı çizilmiş.
Özellikle belirtilen “gece arkadaşı” tanımından kastedileni sanırım hepimiz biliyoruz.
Valla bu gizli psikopat mektubu okuyunca gidip komşularıma sarılasım geldi.
Neden mi?
Önceki gün WhatsApp’taki apartman grubumuza hamile olduğunu bildiğimiz bir komşumuz kendiliğinden şöyle yazdı: “Sevgili arkadaşlar dün doğumu evde başlattık ve çok gürültü yaptık, affedersiniz.”
Oysa hiçbirimiz şikayet etmemiştik ama o tatlı bir şekilde bunu yazınca apartman grubuna katılan en küçük bireye de bu vesileyle selam çakmış olduk.
Gerçek kibarlık ve iletişim bu.
Ötekisi İspanyol psikolojik gerilim filmi “Hogar” gibi bir şey.

Brad’in kombini

Brad Pitt’in keten etekli kombinini dünkü yazısında Ömür Gedik de beğenmiş.
Ben de çok beğendim. Galiba en çok da keten oluşunu.
Hatta benzerini yaptırsam mı diye düşünüyorum.
Ama sorun şu:
Brad’in giydiği tarz botlar olmadan o kombin aynı efekti asla vermez.
O yüzden önce botu bulmam lazım.
Yardım et Ömür.

Merve Boluğur tarzı özgüven

Özgüven iyidir ama aşırı dozu bir noktadan sonra zarar vermeye başlayabilir.
Son örneği, Merve Boluğur.
Oyunculuğu bıraktı, müziğe yöneldi. Kendi şarkısını yazdı, yayınladı.
Buraya kadar nefis. İstediğini yapar tabii.
Ama Yıldız Tilbe’nin sahnesine çıktığı anlarda hepimiz sesini duyduk.
Şimdi o anlar için “Sesimle oynanmış” diyor ve üstüne ekliyor: “Sahneye çıkmaya hazırlanıyorum, bir mekânla anlaştım.”
Herkes kendi gerçekliğini yaşar tamam da, Merve Boluğur bu aşırı doz özgüven peleriniyle başka bir gerçeklikten bildiriyor sanki.