Paylaş
Konuşmamız sırasında sık sık gözleri dolmasına, hatta bir ara ağlamasına rağmen kelimelerini özenle seçmeye, cümlelerini dikkatle kurmaya devam etti. Duygularını frenlemeye alışmış gibiydi, kendini asla bırakmıyordu.
Her zamanki gibi şıktı, bakımlıydı.
Bir süredir yaşadığı son çalkantılı olayların yanı sıra bizzat kendisi ve tüm hayatı ilgimi çekiyordu.
Sadece benim değil, adını duyan herkesin...
Konuşmasını çok istiyordum.
Sonunda kabul etti.
Feryal Gülman’dan bahsediyorum.
21 yıllık eşi, ünlü işadamı Kemal Gülman’la olan boşanma davası iki yıldır olaylı bir şekilde süren Feryal Gülman, hem bu dava hem de hayatında olan biten her şey hakkında çarpıcı açıklamalar yaptı.
Dedi ki, “Öyle bir şey algılanıyor ki, sanki biz üç-beş yıl evli kaldık ve ben adamın parasını aldım gibi.
Oysa ben 26 yaşında evlendim ve 49 yaşında boşanma davası açtım. Hayatımın yarısını eşimle birlikte geçirdim. Benim birinin imkanlarını, maddiyatını almam söz konusu değil.”
Dedi ki, “Kollarımı sinirden parçaladığım günler oldu. Akşam olunca üstüne fondöten sürüp dışarıya, davete çıkıyordum.”
Dedi ki, “Daha akıllı olabilirdim! Kendimi bu kadar iyi niyetle teslim etmeyebilirdim. İnsanlar benim akıllı davrandığımı filan sanıyor, ama öyle dışarıdan göründüğü gibi değil!”
Evet, öyle şeyler söyledi ki Feryal Gülman...
Tamamı bu pazar Kelebek’te olacak. Şimdiden söyleyeyim dedim.
Kadın ya da erkek değil, artık nötr’üz!
Woman to Watch, Fark Yaratan Kadın Liderler Zirvesi’nin konuşmacılarından biri Marian Salzman’dı.
Salzman trendler konusunda uzman bir isim.
Gelecek üzerine analizler yapıyor, olabilecek eğilimleri yazıyor.
Hatta Erkeklerin Geleceği diye bir kitabı vardı.
Orada erkeklerin önümüzdeki yıllardaki davranış eğilimlerini sıralıyordu gerekçeleriyle.
Woman to Watch konuşmasında ise dünyanın giderek cinsiyetsizleştiğini söyledi Salzman.
60 yıl içinde insanların kadın ve erkek değil, “neutral” olarak tanımlanacağından bahsetti.
Yani, nötr. Yani, tarafsız.
Yani, yansız. Yani, ortada bir şey. Salzman’ın varsayımı iddialı, ama olmaz olmaz bir durumu da yok.
Cinsiyetlere atfedilen çoğu özellik artık birbirine karışmış durumda.
Peki cinsiyetsizlik, yani nötr olmak sizin kulağınıza nasıl geliyor? Yazın, tartışalım...
CIP Salonu’nda bir tuhaf köfte krizi
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar’daki THY CIP Lounge’da sıradan bir gün...
Herkes lounge’da oradan oraya koşturuyor.
Elindeki tabağa tepeleme ızgara köfte doldurmuş olan adamın koşturmacası ise başka.
Tabağıyla karısının olduğu masaya ulaştığında artık mutlu. Çünkü karısı köftelerin geldiğini görünce hemen çantasından bir saklama kabı çıkarıyor.
Ve ızgara köfteleri bir bir ona dolduruyor!
Yani basbayağı beslenme çantası yapıyor.
Hemen yan masalarında olduğumuz için şaşkınız, “Uçakta piknik mi yapacaklar acaba?” diye...
Derken (bu da şaşırtıcı ama) iki görevli geliyor.
“Köfteleri dışarı çıkartamazsınız, yasak” uyarısını yapıyorlar.
Adamın karısı ısrarlı, “Ay kocam uçaktaki yemekleri yiyemiyor. Geçen bindiğimizde bir şey dememişlerdi, yine almıştık, nolucak ki?” diyerek çemkiriyor.
Görevli aldırmıyor, lütfen boşaltın diyor.
Sonunda kadın zulaladığı köfteleri geri boşaltıyor.
Öfleyip pöfleyerek.
Utanıp sıkılma duygusundan arınmış olarak. Çünkü hâlâ haklı olduğunu düşünüyor.
Nasıl bir kafaya sahipse artık...
Paylaş