Kıvanç, Kerem’i boğar mı

Benimki Hollywood usulü bir fantezi.
“Nasıl bir fantezi bu?” diyenlere yanıtım: Yıldız Haritası, orijinal adıyla Maps Of The Stars.
“Yine mi o film, iyi ki bir film izledin!” diye çemkirenler haklısınız, ama Kıvanç Tatlıtuğ’un Mavi Jeans açıklamasını okuduktan sonra insanın aklına ister istemez bir kez daha o film ve tabii Kıvanç Tatlıtuğ’la Kerem Bürsin ikilisi geliyor.

NEDENİ ŞU

(Dikkat, yazının bundan sonrası filme dair deliler gibi ipucu içeriyor!):
Yıldız Haritası’nda sıra dışı bir karakter var.
13 yaşında dünyayı peşinden sürükleyen bir star, adı Benjie.
Benjie’nin filmleri anında olay oluyor, paraya para demiyor, ailesi de onu yapımcılara pazarlıyor, filan. Benjie’nin son filmindeki partneri ise ondan yaşça küçük bir çocuk oyuncu oluyor.
Benjie bu küçük yıldızın giderek yükselmekte olduğunu ve ilgi gördüğünü hemen fark ediyor.
Gün geçtikçe kafayı daha çok ona takıyor, nefret ediyor.
Derken trajik final: Set tuvaletinde Benjie kendine rakip gördüğü bu çocuğu boğmaya çalışıyor!



O AÇIKLAMA NEYİ GÖSTERDİ

“Saçmalama, Kıvanç ve Kerem yetişkin insanlar. Böyle bir benzerlik nasıl kurarsın?” demeyin, bi durun.
Tabii ki öyle.
Zaten Amerika’daki star sistemi bizden daha acımasız.
Bizimki onlara göre daha yumuşak, daha anlayışlı.
Kimse kimseyi boğacak demiyorum. O filmlerde olur ancak.
Ama sevgili Kıvanç’ın, Mavi Jeans açıklaması da olmadı işte.
Kerem Bürsin’i kendine rakip olarak gördüğünü göstermiş, altını çizmiş oldu.
Bilmeyenler için anımsatalım:
Mavi yeni yüzü olarak artık Kerem Bürsin’le çalışacak.
Bu olayın çok konuşulması üzerine Kıvanç Tatlıtuğ’un menajeri de, “Akbank’la anlaşmamız yüzünden başka bir yerle çalışamıyoruz” açıklamasını yaptı.
Bu açıklama aslında, “Kerem, Kıvanç’ın tahtını sallıyor” şeklindeki algı kulesini sağlamlaştırmadıktan başka bir işe yaramadı.

YİNE DE

Peki bundan sonra ne olur?
Kıvanç Tatlıtuğ hemen biter mi?
Kerem Bürsin “Yeni Kıvanç” olur mu?
Elbette Tatlıtuğ bitmez. Şu an olgunluk dönemimi yaşıyor bence. Kendine yeni bir yol çizdiğini düşünüyorum.
Kerem Bürsin ise habire Kıvanç’ın karşısına konulmaktan rahatsız olacak, mütevazı bir aktör.
Bu tür şeyleri aptalca buluyordur.
Yine de ikisine birden tavsiye:
Aynı anda tuvalete gitmeyin ya da kazara rastlaşmayın.
Ne olur olmaz.
Tamam ya, şakaydı...

Neymar’ı kim yakaladı

Pazartesi gecesi Ulus 29’a FC Barcelona’nın dünyaca ünlü yıldız futbolcusu Neymar için gelen kalabalık hayal kırıklığına uğradı.
Çünkü Neymar için az sayıda davetlinin olduğu bir parti düzenlenmişti.
Ama Neymar son dakikada gelemedi.
Son maçında sakatlanan yıldız futbolcuya kulüp doktoru son dakikada demiş ki, “Bu sakatlıkla bir de partiye katılma. Hemen İspanya’ya geri dön.”
Peki Neymar neden İstanbul’daydı?
16-18 Ocak’ta Alanya’da yapılacak International Royal Cup turnuvasının tanıtım toplantısı için...
Neymar’ı gören, hatta yan yana fotoğraf çektiren tek şanslı isim ise Burcu Esmersoy oldu.
Ulus 29’a gelen Burcu, Neymar’ın apar topar Atatürk Havalimanı’na gittiğini ve Barselona’ya uçacağını öğrenince soluğu orada aldı.
O sırada biz Saba Tümer’le mekanda, “Ee nerede bu Neymar?” muhabbeti yapıyorduk hâlâ...

Eskişehirli o dergi

İstanbul’un çeşitli kafelerinde epeydir gördüğüm bir dergi var, adı Calling.
Meğer Eskişehirli geniş bir yazar-çizer-fotoğrafçı kadrosu tarafından çıkarılıyormuş.
Zaten belli, İstanbullu dergilerin snobluğu bu dergide yok.
Manifestolarına da bayıldım, şöyle diyorlar:
“Sen.
Kafede, parkta, barda, bankta oturan...
Biraz sıkıldın, yeni uğraşlar arıyorsun.
Grinin tonlarından kurtulmak istiyorsun.
Başka diyarlara imrenmekten sıkıldın.
Belki biraz kök saldın, meyve vermek istiyorsun.
Daha fazlasını yapmak, daha çok eğlenmek, paylaşmak, öğrenmek, hissetmek istiyorsun.
Kaçmak değil, gitmek istiyorsun.
Yaşlanmak değil, yaşamak istiyorsun. Biz de öyle istiyoruz...”
NOT: Dergide, geleneksel hale gelen Palto Film Günleri’nden de bahsediyorlar. Sonuncusu aralıkta yapılmış. Bir daha yapsalar keşke. Öyle bir anlatılmış ki dergide, imrendim.