Paylaş
Tüm o tatsız anılar bir yana benim en kıl olduğum cümle hâlâ şu:
“Abi ne tarafa gidiyorsun? Ha orası mı? Oraya gidemem, valla çok trafik var.”
Bu cümleye her seferinde, “Canım kardeşim, trafik artık her yerde her saat var, ne yapalım yani beraber çekeceğiz çileyi” diye uzun uzun yanıt veresim geliyor, ama tabii üşeniyorum.
Bir de takside sigara içmeyi masum kılmaya çalışan şoförler var.
Onlar biner binmez şöyle der:
“Abi sigara içmek istiyorsan içebilirsin.”
“Yok, kullanmıyorum” dersin, yanıt hazırdır:
“O zaman ben içebilir miyim?”
Psikolojik baskıya gel! İnsan ne diyebilir bu durumda?
Çok lanet bir anda değilsen, şefkat dolu bir zamanlamana denk geldiyse, “Tamam kardeş iç, ama pencereyi de açıver, azıcık essin bari” deyip geçersin.
İçten içe duman altı olduğuna da yanarsın tabii!
Müziğin sesini sonuna kadar açanları yahut telefonda yüksek sesle konuştuğu için tüm aile/borç/harç meselelerini öğrendiklerimizi saymıyorum bile.
Bu taksi mevzusu nereden açıldı peki?
Ocaktan itibaren yeni bir uygulama geliyormuş da ondan.
Puan sistemi olacakmış.
Aracında telefonla konuşanın, yolcuya kaba davrananın, sigara içenin, kısa mesafeye yolcu almayanın hizmet kalite puanı düşecekmiş.
Puanlar pıt pıt düşünce de malum, şoförün belgesinin askıya alınmasına kadar gidecekmiş olay.
Çok güzel ama biz müşterilerin şikayet edecek hali kaldı mı, orası muallak.
Galiba taksileri böyle kabullendik.
O yüzden hepimize ilaç gibi gelen Uber’e saldırdık ya.
Gerçi son dönemlerde Uber’in de kalitesi bir tık düşmeye başladı.
Mesela geçen ay bir Uber aracı çağırdım. Saf saf bekliyorum gelecek diye.
Haritadan bir baktım araç bambaşka bir yöne gidiyor.
Aradım şoförü. Yanıtı şu oldu: “Ben başkasını aldım.”
Başkası? Ben çağırıyorum ve başkası nasıl alınıyor, şaka mı bu?
Sonra bir de yüzüme kapattı telefonu. Zalimlik diz boyu.
Böyle yani.
Şimdi Uber gibi yeni bir şey daha çıkmış, Olev diye.
Daha hiç kullanmadım. Anladığım kadarıyla Amerika’daki Lyft gibi Uber’e rakip.
Neyse, bunlar güzel şeyler: Taksiler de puan sistemiyle filan kendine çeki düzen vermeye başladığına göre şehir içi ulaşımda rekabet artıyor.
Hadi bakalım...
Moda Haftası ocak ayına alındı
İstanbul’un sosyal hayatı ocak ayında genelde durgun geçer diyorduk ki, sürpriz bir haber geldi.
Genelde mart ayında yapılan yılın ilk moda haftası 2017’de Ocak ayına alınmış.
Yine Zorlu PSM’de yapılacakmış moda haftası.
Moda tasarımcıları şimdiden harıl harıl çalışmaya başlamış bile.
Tarihin erkene alınmasının nedeni ise diğer moda haftalarının önüne geçebilmek içinmiş, öyle söyleniyor.
Paylaş