Kimse kimseye karışmasa

Üzerinde şöyle yazıyordu:
“Ahlak ve maneviyat tahribatına hayır! Edep yahu”
Üniversitenin ana kapısına doğru geldikçe afişler çoğalıyordu.
İlginç olan, konser için üniversite alanına 19.00 sularında girdiğimizde bu afişler ortada yoktu.
Belli ki birileri konser sırasında ‘çalışmıştı’.
İTÜ’den tanıdıklarımla konuştum, “Pharrell konseri sonrasında da buna benzer afişler gördük, bu ilk değil” dediler.
Kısacası ahlak bekçileri iş başında.
Bu manasız çekişme, bu başkalarının hayatını dizayn etme tutkusu hiç bitmeyecek galiba.
Kimse kimsenin hayatına karışmasa, kimse kimsenin yaşam tarzını kendine dert edinmese...
Ne güzel olurdu diyeceğim, ama bu topraklarda biraz zor galiba.
Herkes birbirini ‘doğru yola’ getirmek istiyor.
İyi de senin doğru yolunla benim doğru yolum bir mi?
Hem hayat o şahane Nilüfer şarkısındaki gibi değil mi yahu, neyi tartışıyoruz:
“Doğrusu yanlışı, ağrısı sancısı ne varsa yaşanacak.”
İMAMDAN ÖĞÜTLER
O gece afişleri gördükten sonra “Niran Ünsal’ın askerleri iş başında” diye espri yaptık, gülüp geçtik.
Ama sonra oturduğum mahallenin camisine asılmış dev afişte, öğrencilere seslenen öğüt yazısını görünce gülüp geçemedim. Öğütlerden biri şuydu mesela:
“Dikkat ediniz: Sınırsız TV seyretmek, internet ve cep telefonu kullanmak, ehliyetsiz araba kullanmak gibidir.”
Tamam da bunu öğütleyecek biri varsa o da anne babanın kendisi. Kurumlara, anne baba dışındaki üçüncü şahıslara ne oluyor? Bunun için dev afiş yaptırmak da neyin nesi?
Sorular uzatılabilir.
Ama tüm soruların havada asılı kalacağından eminim.

Alışveriş gecesine dair

Kısa adıyla FNO, uzun açılımıyla Fashion’s Night Out alışveriş gecesinin ilk yapıldığı yılı hatırlıyorum.
Nişantaşı Abdi İpekçi’nin kaldırımları, yolları yenileniyordu.
Yani topuklu kadınların o civarda yürümesi çok zordu.
Buna rağmen oradan oraya koşturan yüzlerce kadın görmüştüm.
Söz konusu alışveriş olunca kadınları hiçbir şey durduramıyor işte.
Önceki gece yine bir FNO gecesiydi.
Nişantaşı’ndaki Beymen Brasserie’ye konuşlandım.
Etrafı izlemeye başladım.
Kalabalık geçen yıllara göre daha mı azdı ne?
Mağazalardan çok mekanlarda bir yoğunluk vardı.
Bol lak lak, az alışveriş.
FNO sanki bu kez büyük bir şehre dönüş partisi gibiydi.
NOT: Epeydir FNO’nun mütevazı bir alternatifi var, Karaköy’de bazı hafta sonları yapılan Souq.
Pazar/panayır havasında geçen Souq geçtiğimiz hafta sonu yine vardı. Ve bir kez daha alternatif/vintage markaların resmi geçidine şahit olundu.
Bir dahaki Souq’u kaçırmayın derim...

Metin Hara’nın ‘temiz’ sırrı

Kadınlar temiz yüzlü diye tabirlenebilecek (yüzü çocuksu, gözlerinin içi gülen, ifadesi fazlasıyla aydınlık) erkeklere güvenir, sempati duyar ve kanı hemen ısınır.
Yol adlı kitabı yaz başınden beri herkesin dilinde olan (ve aynı zamanda çok satan) Metin Hara’nın bu kadar ilgi görmesinin bir nedeni de bu:
Kadınlar tarafından gayet temiz yüzlü bulunması...
Anlatılan içeriğe önyargıyla yaklaşan dahi kitap kapağında Metin Hara’nın yüz ifadesini görünce şans tanıyor, “Alıp okuyayım” diyor.
Kısacası yayınevi Hara’nın yüzünü kapağa koyarak çok doğru bir iş yapmış.