Keşke İstanbul’un da bir sanat deposu olsa

Aslında topladığı eserlerin büyük kısmı bir depoda muhafaza ediliyormuş.
“Keşke orayı da görsem” deyince, “Çok fazla karışık” dedi Kocabeyoğlu.
Bunun üzerine bir “keşke” dileğinde daha bulundum:
“Keşke Rotterdam’daki Museumpark’ta açılan sanat deposu gibi bir yerimiz olsa”.

AYNALI MİMARİ DE İLGİ ÇEKİYOR

Rotterdam’daki Depot Boijmans Van Beuningen, dünyanın tamamen erişilebilir ilk sanat deposu.
Toplam 151 bin eserin saklandığı, sergilendiği ve korunduğu bir merkez olan depo 10 yılda yapılabilmiş.
Deponun ayna kaplanmış devasa kâse şeklindeki mimarisi ise Winy Maas liderliğindeki MVRDV ofisine ait.
İlginç mimari yapısı nedeniyle depo sanatseverler kadar Instagram meraklılarının da dikkatini çekti, çekmeye de devam ediyor.
Ama aslında deponun amacı, müze dünyasının perde arkasına bir bakış sunmak ve tüm sanat koleksiyonunu halka açık hale getirmek.

BEŞ AYRI İKLİM

Bu arada deponun ilginç bir özelliği daha var.
O da şu: Eserleri sağlıklı ve hassas bir şekilde korumak için içerde beş ayrı iklim bölgesinin yaratılmış olması...

İstanbullu İtalyan’ın bakış açısından ‘biz’

Bu haftanın kayda değer sanat olaylarından biri de Tepebaşı’ndaki Goba Art&Design’daydı.
İtalyan sanatçı ve tasarımcı Vincenzo Savastano, “Metropolis” adını verdiği yeni sanat projesini çarşamba günü burada açtı.
11 Aralık’a kadar sürecek sergide Savastano’nun 8 yıllık İstanbul yaşamı boyunca yaptığı gözlem ve deneyimlere şahit olmak mümkün.
Savastano özellikle yapı çılgınlığının yarattığı dinamikleri sorguluyor sergisinde.
Şehre ve kendimize ‘dışardan’ bir gözle bakmak için iyi bir fırsat.

Yetişkinler için oyun blokları

Bugünlerde gezilecek bir başka dikkat çekici sergi ise Nişantaşı’ndaki Ferda Art Platform’da. Eda Soylu’nun “Yetişkinler için oyun blokları” başlıklı sergisi.
Soylu’nun sergisinde yere bırakılmış, her biri 8 kilo ağırlığında, farklı renklerden oluşan tam 350 adet beton blok yer alıyor.