Kadın dövüşü!

Tam anlamıyla asla bitmez. Hem de hiçbir zaman.
Zaman zaman söner, sonra tekrar alevlenir.
Hatta ara ara iki yakın arkadaş olunur, “Canım cicim” pozlarına girilir. Derken yeniden dövüş: Tırnaklar anında çıkarılır, sonrası büyük vıdı vıdı.
Türk magazin tarihinin en görkemli kadın dövüşü bir zamanlar Hülya Avşar’la Gülben Ergen’e aitti.
Muhabirler bir Gülben’e bir Hülya’ya mikrofonu uzatır, görüş alırdı. İki taraf da birbirine imalı laflar söyler ve böylece ezeli dövüş cilalanarak devam eder dururdu.
Halk da tenis maçı izler gibi onların demeçlerine bakar, çekirdek çitleme eşliğinde keh keh eğlenirdi.
Bu dövüş çoktan yerini sükunete bıraktı.
Şimdilerde ise Demet Akalın ve Hande Yener dövüşünün gayet eğlencesiz alevi sıçrıyor üzerimize.
Instagram’dan birbirlerine çemkirip duruyorlar.
Yok, ben daha çok konser verdim...
Yok, sen benim hızıma yetişemezsin... Bir konser savaşı içindeler.
Sanırsın, konser verilen yerler bir Harbiye Açıkhava bir Bodrum Antik Tiyatrosu filan...
Sadece memleketin birtakım kulüpleri, plajları.
Abartmaya gerek yok yani.
Dahası bir ara yakın arkadaş olmuş, düğünlerde karşılıklı göbek atmışlardı.
İşte kadın dövüşü böyle bir şey.
Devam filmleri gibi her sezon durup durup pörtlüyor kaldığı yerden.
Oysa Testere’nin bile sonu geldi. Bu iki popüler kadının kavgasının sonu gelemedi...

Florya’da iki mekan iki tatsız deneyim

Belli başlı semtlerde, gözde mekanlarda dolaşmaktan sıkıldım. O yüzden başka diyarlarında gezindim İstanbul’un. İlk durağım da Florya oldu. Buyrunuz...

* “TEK BİR TANE Mİ İSTİYORSUNUZ?”

Florya’da gidilecek hoş mekanlardan biri Walkin 29. Metin Fadıllıoğlu’nun meşhur 29’unun Florya uzantısı.
Aqua Florya AVM’nin içine konuşlanmış, ama balkon kısmı denize bakıyor. Buraya oturup inişe geçen uçakları seyre dalmak gerçekten nefis.
Geçenlerde birkaç arkadaşla öyle yaptık. Hem uçakları seyrediyoruz hem şarap yudumluyoruz. Kalkmamıza yakın ben bir tane daha şarap söyledim.
Garson şarabı masaya koyarken, “Tek bir tane mi istiyorsunuz gerçekten?” dedi şaşkınlıkla.
Hayatımda duyduğum en gereksiz en tuhaf soruydu. İster tek ister çift ister on tane söyleriz. Ne saçma şey bu.
Dahası, garson muhabbet etmeye devam etti. Canımızı sıktı.
Kısacası Walkin 29’da her şey iyi hoş, ama bu geveze yönü acilen gözden geçirilmeli.

* KENDİ MÜZİĞİNİ YAPAN MÜŞTERİ!

Florya’dan bir mekan daha: Polat Oteli içindeki Marmara Balık. Tavsiye üzerine gittim. Mezeleri iyiydi.
Ama gel gör ki, bir süre sonra bir masadan müzik sesi yükselmeye başladı. Meğer cep telefonlarını açmışlar, müzik yapıyorlar. Sanki mekanda tek başınalar, etrafta başka kimse yok. Böyle tuhaf bir bencillik. Saygısızlığın dibi.
Marmara Balık’ın garsonları birkaç kez o masayı uyardı ama nafile. O kötü müziği dinlemektense kalkıp gittik tabii...

Gülriz Hanım’ın pilates fotoğrafları

Gülriz Sururi’nin yıllardır özenle koruduğu bir imajı var. Ve bu imajın en önemli iki unsuru saçlarıyla göz makyajı.
Ama bacaklarını da es geçmemeliyiz.
Gerçekten çok güzel bacakları vardır Gülriz Hanım’ın.
Onları güzel bir şekilde sergilemeyi de sever üstelik. Şimdilerde Instagram hesabından nefis fotoğraflar yayınlıyor.
Pilates yaparken çekilmiş fotoğraflar.
O fotoğraflarında da bacakları ön planda. Öyle muntazam ki, hayran olmamak elde değil doğrusu.
Bacaklarına giydiği çoraplar da bana sorarsanız eğlenceli.
Gel gör ki Instagram’ın yaramaz kötü çocukları hoş olmayan yorumlar yazdılar o fotoğrafların altına.
Tabii ki hepsini sildi Gülriz Hanım.
Ben derim ki: Lütfen siz onlara takılmayın Gülriz Hanım, aldırış etmeyin.
Daha çok pilates fotoğrafı koyun.
Sizi çok seviyoruz.