Joe’nun bin bir seks masalları

İkiye bölünmüş bir film.

Haberin Devamı

İlk bölüm 1 saat 50 dakika. İkinci bölüm 2 saat 10 dakika.
Dolayısıyla iki bölüm için iki ayrı günün sabahında iki basın gösterimi yapıldı Ortaköy Feriye Sineması’nda.
Sonuç? Müthiş bir kalabalık!
Filmin hem dağıtımcı hem de Feriye işletmesi tarafında yer alan ismi Nida Karabol söylüyor: “Şimdiye kadar gördüğüm en kalabalık gösterim oldu. İlk gün 200’ü aşkın kişi geldi. İkinci gün de bir o kadar insan vardı.”
Neden? Tabii ki meraktan.
Çünkü Lars Von Trier’nin Nymphomaniac’ı daha çekim aşamasından bu yana o kadar çok konuşuldu ki...
Anahtar kelime ise tabii ki oydu: Seks!
Onunla beraber kullanılan kelimeler de belliydi:
Olay, şok, kışkırtıcı, çok gerçek. Vesaire...
Peki ama Nymphomaniac nasıldı? Buyrun, açıklıyorum:

İTİRAF!

- Filmin alt başlığına uygun bir itiraf: İlk bölümü değil, ikinci bölümü seyrettim (yazı yetiştiriyordum, ne yapayım). Ama ilk bölümü bu yazı yayınlandığı sırada (kısmetse dün geceki !f İstanbul’da) seyretmiş olacağım.
Gerçi seyretmesem de mühim değil!
Çünkü Volume 1’ı sevgili Nida Karabol öyle detaylı anlattı ki... Bir ara filmdeki Seligman gibi hissettim kendimi.
Tüm sahneleri kafamda bir bir canlandırdım!

Haberin Devamı

Joe’nun bin bir seks masalları

SEKSİ ENTELEKTÜELLİK!

- İkinci bölüme gelince... Dinleyici (ve hiper entelektüel) Seligman’la anlatıcı (ve seks bağımlısı) Joe’nun diyalogları tam gaz devam. Ama ne diyaloglar!
Joe’nun seks yaşamına dair anlattıklarından yola çıkarak Seligman’ın benzerlik kurduğu din, matematik, müzik ve edebiyat dörtgenindeki çıkarımlar bazen zorlama bazen şaşırtıcı.
Trier sanki bu kısımlarda şov yapmış. Araya seks sahnesi koymasam adamın dediklerini asla dinlemezdiniz der gibi. Haklı da! Fibonacci sayılarından (3+5 sahnesi) tutun da müzikteki çokseslilik ve nemfomanyaklık arasındaki ilişkiye... Derken, kilisenin “şeytan aralığı” deyip Bach’tan çalmasını istemediği eksik beşliye kadar sürüyle bilgi döküp saçan Seligman’ı sekssiz kimse dinlemezdi herhalde!

Haberin Devamı

ŞOK BİR DURUM YOK!

- Gelelim en çok merak edilen şeye, yani seks sahnelerine!
Bu kısım tamamen bir pazarlama harikası. Öyle beklenildiği kadar şok şok şok bir durum yok.
Bu filmdekinden çok daha şok sahnelere alışkın çünkü seyirci. En azından Trier filmlerini takip eden seyirci! Yani seks sahneleri -en azından Vol2 için- hayal kırıklığı.

BUZLAMA-TUZLAMA...

- Bazı sahnelerde buzlama var, evet. Mesela ereksiyon olmamış penis buzlanmamış. Ama ereksiyon halindeki buzlanmış. Bu seçim dağıtımcı şirkete ait değil.
Bizzat yurtdışından öyle gelmiş film.

UNUTMADAN...

- Seligman’ın kendisi rahip, odası da kilisedeki günah çıkarma yeri filan gibi. Nemfomanyak Joe da günah çıkarmaya gelen günahkar. Bu sembolik durumdan çok sıkıldığımı itiraf etmeliyim.

Haberin Devamı

KÜÇÜK GÖNDERMELER

- Önceki filmlerine de gönderme yapıyor Trier. Mesela Antichrist (Deccal) filminde küçük çocuğun balkona çıkıp kar yağışını seyretmeye başlaması sahnesi burada da var.

SEKS SATAR!

- Sonuç? Hiç de yönetmenin başyapıtı gibi durmuyor bu ikiye bölünmüş, Şehrazad’ın Binbir Gece Masalları’nın günümüz yansıması gibi duran seks filmi.
Trier’nin diğer filmleri yanında çok yumuşak, hatta finale doğru zaman zaman aşk ve kıskançlık filmi...
Ve o şahane klişe doğru: Seks satar. Seks konuşturur. Çünkü herkesin öyle ya da böyle seksle ilgili bir sırrı, takıntısı, açıklayamadığı durumu vardır.
Trier de özetle bunu kaşıyor filmde (erkek çocuklarına ilgi duyan adamla yapılan konuşma bunun bir örneği).
Bir de her zamanki gibi toplumun ikiyüzlülüğünü.
Bir sahnede nemfomanyak Joe şöyle diyor:
“Toplum doğru söyleyip yanlış yapanı yüceltir. Yanlış söyleyip doğru yapanı ise dışlar.”
- NOT: Bahsi geçen film halihazırda !f Bağımsız Filmler Festivali’nde gösteriliyor. Film bu festival sonrası mart ayı içinde gösterime girecek.
Umarım.

Yazarın Tüm Yazıları