İnsanın izlerken ‘Durun, siz kardeşsiniz’ diyesi geliyor

Bhagwan Shree Rajneesh ya da bilinen adıyla Osho’nun Hindistan’daki aşramından kalkıp Amerika’nın Oregon çölüne yerleşmesini anlatıyor.
Ama ne yerleşmek!
Osho’nun sayısı binleri geçen komünü aylarca çılgın gibi çalışıp bu ıssız coğrafyada sıfırdan bir hayat/bir kasaba kuruyor.
Kendi barajı dahi olan bir kasabadan bahsediyorum sevgili okur, az buz değil!
Gel gör ki, Osho’nun komünü civardaki muhafazakâr Amerikalıyı kıl ediyor.
Nereden geldi bunlar diye homurdanmaya başlayan Amerikalı kendi geleceği için endişelenip bu yeni gelişmeyi “istila” olarak değerlendiriyor.
Medyanın da “tarikat, serbest seks” laflarını sıkça kullanmasının gazıyla iki taraf arasındaki uçurum gün geçtikçe derinleşiyor.
Belgeselin üzerinde durduğu ve bize hayli tanıdık gelen çatışma zaten burada:
İki ayrı uç aynı topraklarda beraber yaşamayı seçmek yerine birbirlerinden tamamen kopuyor.
Yetmedi, birbirlerine ‘öcü’ gibi bakıp söylemlerini sertleştiriyor.
Bir ‘yaşam tarzı’ kavgası başlıyor.
Osho’cular bin yıllık hamburgerciyi satın alıp Buddha Cafe yapıyor, muz kızartmaya başlıyor. Diğer taraf da, “Sürekli sevişiyor bunlar” diye isyan bayrağını çekiyor.
Neyse, esas kopuş noktası ise Osho tarafından geliyor.
“Madem karşı taraf silahlarını gösterip bizi taciz ediyor, biz de altta kalmayalım” deyip saçma bir kararla silahlanıyorlar.
O karar sırasında bir Osho’cunun şu söylemi kulaklara küpe aslında:
“Düşmanını dikkatli seç. Çünkü bir süre sonra o düşmanların savaşma şekline dönüşürsün.”

O KARANLIK TARAF HEP VAR

Belgeselin objektif olmaya çalışan tavrı gayet yerinde.
İzlerken bir kasabalılara kıl oluyorsun, bir Osho’culara, bir de rockstar edasıyla ortalıkta süzülen Osho’nun kendisine.
Zamanında Osho’nun bazı kitaplarını okumuş (özellikle “Meditasyon Sanatı” iyidir) biri olarak ise en çok şuna inanamadım:
Ya okuduğum o spiritüel kitaplar başka bir şeydi ya da komündeki insanların fazlaca kapılıp gittiği Osho başka bir şey...
Hele Osho’nun sözcüsü Ma Anand Sheela’nın güç sarhoşluğuna kapılıp gitmesi, medyanın hoşuna gidecek şoke edici demeçleri alışkanlık haline getirmesi ve komünü korumak adına yaptığı şeyler inanılmaz.
İnsan spiritüel komünün içine girse de insan işte, hep bir karanlık yanı var.
Tam aydınlanamıyor.

YouTuber magazini diye bir şey var

Magazin
dediğimiz şey sadece şarkıcısı, oyuncusu, futbolcusu, mankeni, yazarından ibaret değil artık.
Bir de YouTuber’lar var.
Öyle ki onların magazini daha gümbür gümbür ve acımasız.
En son mesela Danla Biliç ile onun eski kameramanı Sinan Binay arasındaki kavganın videolarını izledim, inanamadım.
Bir taraf
döşenmiş 20 dakikalık bir açıklama.
Diğeri de ona yanıt vermiş, tam 40 dakika!
Sonuç? Her ikisinin videoları da milyonluk izlenme rakamına erişmiş!
Yani iki taraf da bu polemiğin ekmeğini çok güzel yiyor, orası net.
Bir de benim gördüğüm -Danla pek değil ama- Sinan Binay kendini fazla ciddiye alıyor.

ANLAMADIĞIM ŞEY

Öte yandan (yandan yandan,
oh suyundan da) benim anlamadığım şey o kadar
uzun açıklama videolarının
nasıl sabırla izlendiği.
Ben iki tarafın videosunu da atlaya atlaya izledim, yine de bir noktada baydı.
Daha dinamik kavgalar seyrettirin bize arkadaşlar.
Olmuyor böyle...

Coachella’dan video isteriz Burcu

YouTube filan demişken, hafta sonu itibarıyla bu sahalara giriş yapan bir popüler isimden bahsetmeden olmaz: Burcu Esmersoy.
Henüz yeni doğmuş YouTube kanalına bir göz attım Burcu’nun. En çok dans videosunu beğendim.
Bu hafta Coachella Festivali’ne gidecek olan Burcu oradan da video koyar umarım.

Pazarlık

◊ DEDİKODU...
Ebru Gündeş Dubai’de bir yıllığına ev kiralamış.
Bundan sonra kızıyla beraber soluğu sık sık orada alacakmış.
Neden Dubai, orası meçhul.

◊ TANITIM...
“La Casa De Papel”in ikinci sezonunu tanıtmak için Türkiye’ye özel bir video yapmış Netflix.
Kırmızı kostümlü soyguncular İstanbul’da dolanıyor.
Fonda ise dizide sıkça kullanılan ünlü marş “Çav Bella” çalıyor.
Valla deli risk almışlar, dizinin konusuna vakıf olmayanlar şimdi dalmasın “La Casa De Papel”e?

‘Reha Muhtar’a bile çıktı’

Mehmetçik’e moral için Hatay’a giden bazı ünlülerin günlerce konuşulan ziyareti en son bir Demet Akalın-İbrahim Tatlıses gerginliğine de neden oldu, malumunuz.
Akalın dedi ki; “Beni çağıran olmadı...”
Tatlıses gönderme yaptı, “Yusuf yusuftan gelmedi”...
Akalın altta kalmadı: “Kardeşim mayısta askere gidiyor, siz de gönderin çocuklarınızı, hadi bakalım.”
Tatlıses’ten yanıt fotoğraflı geldi: “Oğlum Ahmed askerliğini uzun dönem yaptı, o dönem Reha Muhtar’a bile çıktı.”
İki ünlünün çocuk gibi atışmasını başka bir zaman olsa çekirdek çitlerken izler/okur keyfimize bakardık. Ama konu hassas, ne gerek var şimdi böyle absürt ve üstelik hayli klişe atışmaya?
Bu olaydan geriye kalan en eğlenceli tortu ise şu:
Tatlıses’in “Reha Muhtar’a bile çıktı” vurgusu!

Yazlık havadisler

◊ MANOS TAVERNA MARMARİS’TE...
Marmaris Hisarönü’ndeki D Maris Bay Oteli’ndeki mekanlar bu sezon kabuk değiştiriyor. Otelin nefis koylarından birine konuşlanmış Il Riccio yerine bu yaz Simi Adası’ndaki meşhur Manos Tavernası geliyor.
17 yıllık salaş balık restoranı Manos’un D Maris şubesindeki hedef kitlesi belli:
Yunan Adaları’na akın edenler...
Doğrusu iyi hamle, Manos’un varlığını duyan illa ki uğrayacaktır buraya.
Bu arada D Maris’te şık bir yenilik daha var.
O da St. Barth ve Cannes şubeleriyle bilinen La Guerite.
1935’ten bu yana varlığını sürdüren bu popüler klasik restoranda eğlence geç öğle yemekleri sonrası başlıyor ve akşamın ilk saatlerine dek sürüyor.
Geceleri ise her şey sürpriz.
Önceden hangi DJ’in çalacağı dahi açıklanmıyor.
La Guerite’in St. Barth’daki mekanında Beyonce’nin, Leonardo DiCaprio’nun eksik olmadığını düşünürsek,
D Maris’tekine de bizim ünlülerin akın edeceğini söylemek pek kehanet olmaz.

◊ MARTINEZ BODRUM’DA
Akmerkez’deki Martinez yazlık şubesini Bodrum Türkbükü’ndeki Bella Sombra Oteli’nin içinde açmaya hazırlanıyor. Bodrum’a özel deniz mahsulü ağırlıklı bir menü ve hafta sonları caz ağırlıklı canlı müziğiyle...

◊ BODRUM GECELERİNDE BOL CANLI MÜZİK
Anlaşılan Bodrum bu yaz canlı müziğe doyacak.
Çünkü Taksim’deki People, Bodrum Kuum Oteli’nin içinde açılacak.
Deniz Seki salı ve perşembeleri, Mehmet Erdem ise yine pazartesileri sahne alacak.
Aynı grubun kardeş mekanı Hazine’de de canlı müzik devam edecek.
Oranın gözdeleri ise şimdiden belli: Zeynep Bastık ve Yol Project.