Eşcinsel sivil toplum girişimi Lambda İstanbul’un artık geleneksel hale gelen bir ödülü var: Hormonlu Domates. Ancak bu ödüller herkesin pek de almaya hevesleneceği türden değil.
Çünkü Lambda, homofobik söylemi olan kişi ve kurumlara tepkisinden dolayı veriyor bu ödülü.
Gerçi Hormonlu Domates için bir gece yapılsa, mesela bizim Altın Kelebek gibi, mesela SİYAD Ödül töreni gibi, çok eğlenceli ve bir o kadar elektrikli anlara sahne olacağı kesin.
Nedeni basit, buyrun 2007 Hormonlu Domates için aday gösterilenlere...
Medya kısmında Alev Alatlı, Hıncal Uluç, Sinan Akyüz ve Yalçın Küçük gibi tanıdık isimler var.
Müziğin adayları birbirinden renkli: Ebru Gündeş, Hülya Avşar, Hüsnü Şenlendirici, Özcan Deniz, Tarkan ve Volkan Konak.
Magazin dünyası da öyle: Erol Köse, Eyşan Özhim, Şoray Uzun, Tuğba Özay ilk göze çarpanlar.
Siyasetteki adaylardan ise Deniz Baykal dikkati çekiyor.
Burada uzun uzun yazmak imkansız tabii, ama her bir adayın hangi açıklamasıyla ödüle aday gösterildiği internet sitesinde yazıyor.
Son olarak, eğer böyle bir gece yapılsa sadece Hülya Avşar katılırdı diye düşünüyorum.
Ödül alsa da almasa da... Çünkü bir tek onda var böyle bir geceye katılma özgüveni.
Türkiye Güzeli’nden sitem
Miss Turkey güzeli Selen Soyder, "oranları" üzerine yazdığım satırlara kırılmış.
Ve kırgınlığını belli eden gayet kibar dille yazılmış bir mail yollamış.
Özetle diyor ki Soyder: "... Ben fotoğraf bölümüne hazırlanıyorum ve altın oran okuyorum :)
Orantılar konusunda inanın ben de çok dikkatliyim.
Ama hayatımın en mutlu günlerinde yazdığınız yazıya gerçekten çok üzüldüm. Size üyeliğim olan bir sitenin linkini veriyorum, o vücudumdan büyük olan kocaman kafama dikkatlice bakarsınız :)"
Hemen linki açıp baktım tabii. Siyah beyaz çekilmiş bazı fotoğrafları vardı Selen Hanım’ın (siz de bakın diye bir tanesini aldım buraya).
Çok iyi fotoğraflar olmasa da hepsinde Selen Soyder gayet doğal ve sade çıkmış. O mayolu fotoğrafta ve yarışmadaki gibi saçlarını kabartmadığı için kafası büyük görünmemiş.
Demek ki oransızlığın nedeni biraz da saçlardaymış...
Marmaris gece hayatından notlar
Nedendir bilinmez, hiç Marmaris deneyimim olmadı şimdiye kadar.
Gelmemişim, gitmemişim, orada bir Marmaris var uzakta dememişim (neden doktor?). Marmaris eşittir (ülkenin yeni jenerasyonu tarafından sadece yaşlı bir ressam olarak bilinen) Kenan Evren’den dolayı olabilir mi? Ama nasıl derler kısmet bugüneymiş. Sadede gelelim: Nasıl Kemer gece hayatı Rus kızlarının hakimiyetindeyse Marmaris’inki de İngiliz ve az da olsa Hollandalı kızlara emanet. Bizzat gördüm işte, en popüler kulüp Areena’da gece boyu her yaştan/boydan postan İngiliz kızları alabildiğine rahat ve şımarık kıvırıyorlardı. Mesela bir tane İngiliz yenge, Roxette’in solisti Marie’nin saçının aynısını yaptırmış, bembeyaz taytını da altına geçirmiş dansediyordu. Belli ki 80’lerden çıkamamıştı henüz... Marmaris’in barlar sokağı Bodrum’a benziyor. Oradaki gibi yan yana bir sürü bar/kulüp, ama hepsi aynı tornadan çıkmış, farkları yok birbirlerinden...
Barlar Sokağı’ndaki tek hoşluk, Tekila House diye salaş/küçük bir mekanın varlığı.
Oturuyorsun, bir tekila shot yapıp çıkıyorsun. Ve evet: Oranın da barmaid’leri İngiliz!
Yeni Hillside adayı: Select Maris
Marmaris’te her şey İngilizlere yönelik değil tabii. Mesela geçen yıla kadar sadece Almanlar’a yönelik hizmet veren Hisarönü tarafındaki koylardan birine konuşlanmış Select Maris, bu yıl kendini Türkler’e adamış. Yerli turist bekliyor. Çünkü el değiştirmiş. Ona göre vizyonu ve görüntüsü de değişmeye başlamış. Odalar modern ve göz yormayan bir şıklığa bürünmüş.
Fitness ve spa bölümü Kanyon MAC’in de yaratıcısı olan Mars Grubu’na bırakılmış. Bana buradan yeni bir Fethiye Hillside yaratılır gibi geldi. Çünkü Select Maris’in bulunduğu koy şahane. Hatta şahane kelimesi bile yetersiz, olağanüstü. Bir kere kuş cıvıltısı var sürekli fonda. Kırlangıçlar balkonunuza yuva yapmış olabiliyor mesela. Sabah uyandığınızda serçelerle kırlangıçların savaşına tanık olabiliyorsunuz, cik cik ve cik!
Sadece kuşlarla sınırlı değil Select Maris’teki doğa fonu. Bir kanoya atlayıp hemen otel karşısındaki Tavşan Adası’na da gidilebiliyor. Burada yaşayan tavşanları beslemek için...