Hay manzaranıza...

İş insanı Selim Hamamcıoğlu oturduğu evin manzarasını kapadığı için bir ağacı kesmek istemiş.
Site yönetimi izin vermeyince de yöneticiyle kavga etmiş.
Daha sonra olayın kamera görüntüleri WhatsApp gruplarına düşmüş.
Herhalde en şımarık şehirli mevzularından biridir, “Bu ağaç manzaramı kapatıyor” mevzusu.
Neden o deniz manzarasının illa pürüzsüz olması istenir?
Neden sağdan soldan fışkıran bir ağaç kadraja giriyorsa hemen gıcık olunup neredeyse balta almak suretiyle kesip biçme arzusuyla yanıp tutuşulur?
Ki bunu da en medeni, en çevreci görünenler yapar genelde.
Ya o ağacı tamamen kesmek isterler ya da manzarayı kapatan dalları yavaş yavaş kesip ağacı kuşa çevirirler.
Nitekim ikinci seçeneği de çok gördüm, “Ne olacak, yine çıkar dalları” diyeni...
Yeter ki manzara tam olsun, yeter ki keyifler bozulmasın.
İnanılır gibi değil.

6 bin CV ve 4 bin kişiye iş mi?

Hakan Sabancı’yla ilişki yaşadığına inanmayanlara kızıp onunla yaptığı Instagram DM yazışmalarını ifşa eden bir oyuncu ve fenomen var.
Hani cümle içinde okuyunca bile garip geliyor.
İnsan neden birileri ona inanmadı diye özel yazışmayı yayınlar ki?
Tek dert:
Elbette ilgi çekmek için.
Ama anladığım kadarıyla olay bununla da bitmemiş.
Şimdi aynı kişi bir veda mektubu yayınlamış Hakan Sabancı’ya.
Yine ilgi çekmek adına.

Bu veda mektubunda anlam veremediğim, çözemediğim cümle şu:
“Seninle tanışmamın yarattığı kaosla birlikte 81 ilden gelen maillerden sadece 1 haftada 6 bin 825 CV’yi okuyabildim ve bunlardan 4 bin 313 kişiye bu pandemi sürecinde istihdam sağladım”.
Sorularım çok hakim bey:
◊ 6 bin kişi neden CV yollar?
◊ Gerçekten yolladı diyelim, hanımefendi 4 bin kişiye nerede nasıl iş bulmuş?
◊ Yoksa tüm bunlar mavra mı? Hanımefendi kendince kara mizah mı yapıyor?
◊ Son söz: Beynim
yandı.

‘Covidler’ göçü

Kapanmadan bir gün önce Bodrum’a giden “Çok kalabalık, inanılmaz bir trafik var burada” diye söyleniyor.
Kışı Bodrum’da geçirmiş olanlar “Nereden çıktı bunlar?” diye çemkiriyor.
Yaz-kış Bodrum’da yaşayan lokaller, “Virüsü buraya getirdiler” diye korkuyor.
Bodrum’a gitme olanağı olmayan “Covidler göçü” diye Bodrum’a akın edenleri hedef gösterip eşitsizlikten dem vuruyor.
Kısacası: Bodrum, Bodrum olalı böyle kafa karışıklığı görmedi.

Mizahı anlayamamak...

İki genç arkadaş TikTok hesaplarında “Türk pasaportunun kullanıldığı yerler” başlığıyla kara mizah tarzı bir video çekmiş.
Videonun ardından hızla gözaltına alınıp ifade verdiler. Sonra serbest bırakıldılar.
TikTok’un dilini, dünyasını ve Z kuşağının mizah anlayışını kavrayamamak böyle bir şey olsa gerek.