Havalimanından çıkmak için kuyruğa giriyorsun

Ama elinde bavullar var.
Bir de uçuş yorgunusun, bir an önce evine gitmek istiyorsun. Yani kuyrukta beklemek o an azap.
Lakin artık böyle.
Atatürk Havalimanı Dış Hatlar iniş kısmında eğer yoğun saatlerden birine denk geldiysen, bagajını aldıktan sonra ana kapıdan çıkmak için kuyruğa girmek zorundasın.
Pazar akşamüstü bizzat yaşadım.
Herkes üçer, dörderli sıralar halinde kuyruğa girmek zorunda kaldı.
Malum, çıkacağımız kapı o kadar geniş değil.
Bir de herkesin elinde bavullar...
Resmen izdiham oluşuyor bu yüzden.
Peki çözüm yeni duty free alanlarına yer açmak mı yoksa o kapıyı genişletmek, insan dolaşımını rahatlatmak mı olmalı?
Şu durumda elbette ikincisi...

Havyar pideyi yener mi

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar gidiş kısmında da yoğun insan trafiği oluyor.
Neyse ki orada kaçabileceğiniz yerler var.
Mesela pasaporttan sonraki kısımda (havalimanı diliyle “hava” kısmında) geçen aylarda devreye giren asma kat benim hoşuma gitti.
Buranın en yeni yeri ise Caviar House&Prunier.
Havyar ve şampanya tutkunlarının yakından bildiği Caviar House için AHL’nin en hedonist/lüks noktası demek çok da abartılı olmaz.
Yine de Türk yolcular için CIP kısmındaki o meşhur pidenin yerini ne kadar tutar, orası tartışılır...

Çocuk doğurmam diyene hak veriyorum

Oyuncu Neslihan Atagül, Glamour Dergisi’ne verdiği röportajda demiş ki:
“Bu ülkede çocuk doğurmak istemeyen arkadaşlarım var. Belki senin doğuracağın çocuk bu ülke için bir şeyler yapacak? Onlara inat ben anne olacağım.”
Neslihan Atagül’ün inadına tavrını çocuksu bulsam da çocuklu arkadaşlarımın okul masrafıydı, çocuklar için sağlıklı sosyal çevreydi, ülkenin belirsiz geleceğiydi şuydu buydu derken çektiklerini gördükçe, “Bu ülkede çocuk doğurmam” diyene daha çok hak veriyorum...

Çocuklu ailelerin Soho House’u 

Bilmiyordum, öğrenmiş oldum.
Meğer çocuklu aileler için İstanbul’da Pique diye bir
kulüp varmış.
Şu sıra çok popülermiş.
Üstelik yıllık üyelik ücreti hayli pahalıymış. (Üye ailelerden ilk yıl 5 bin dolar gibi rakamlar alınmış.)
Dahası, tıpkı Soho House gibi her parası olanı da üye kabul etmiyor, seçiyorlarmış.
Artık kriter tam olarak ne, onu bilemiyorum.
Ama birçok çocuklu ailenin üyeliği de geri çevrilmiş.
Peki ne oluyormuş Pique’de?
Basit: Çocuğunla beraber sosyalleşiyormuşsun.
Çocuğun içeride diğer çocuklarla oyununu oynarken sen de diğer anne babalarla restoranda/barda oturabiliyormuşsun.
İstersen çocuğunu bakıcıyla beraber bırakıp gidebiliyormuşsun da... İstanbul’daki o kadar çok
ilgi görmüş ki Ankara’da da açılmış Pique...

Şoförler farklı söylüyor

Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Bahadırlı, Cengiz Semercioğlu’na son iki aydır Uber araçlarının çevrilmesi ve bağlanmasıyla ilgili, “Arada duyuyoruz böyle tatsız haberler...
Biz tamamen yasalız, korsan taksicilik değil Uber’in yaptığı” demiş.
Ama Uber şoförlerine kulak kabarttığınızda durum hiç de “arada olan bir şey” gibi değil.
Geçen konuştuğum bir Uber şoförü, “60 araç bağlandı” diyordu. Keza daha önce Uber kullanan bir arkadaşımın başına gelen tatsız sivil polis olayını burada yazdım...
Tamam, Uber’e yapılan yasal değil.
Peki “araç bağlama” niye hâlâ devam ediyor, orası belirsiz.
Ki ben de Uber müdavimiyim, sürekli İstanbul ve yurtdışında kullanıyorum.
Sadece yanıt arıyorum birçok Uber’ci gibi.